Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '15

 
Kategori
Şiir
 

Tek heceli mi konuşurdu yalnızlar

Tek heceli mi konuşurdu yalnızlar
 

Onlar hiç deniz görmediler,öğrenmediler ki hiç yüzmeyi

Nereden bilselerdi suyun kaldırma kuvvetini

İki kulaçla dalgaların devrileceğini

Hangi fizik bilgisiyle çözselerdi yaşam mücadelesini!..

 

Bir kaşık suda hiç ölmediler ki onlar

Nasıl akıl etselerdi dibi görünen suda ölüneceğini

Düşünmüş olsalardı suyun şakası olmadığını

Sırtlarını dönerler miydi dalgaların haşmetine

Susuzluğu içerlerdi, denizden vazgeçerlerdi

Gene de tutmazlardı ölümün elinden!..

 

Hiç görmediler ki onlar renkleri; gözleri kara, giysileri siyahtı

Çıplak ayaklı, başı dumanlı dağlar devrilmişti üzerlerine

Sis perdeleri oturmuştu göz kapaklarına

Yoktu coğrafyalarında, aydınlık/karanlık farkı!..

 

Güneşi görmediler, ışığa dokunmadılar

Yollar hep taşlı ve karanlıktı gözlerinde

Aydınlık ateşten bir parçaydı avuçlarında

Ama bilmediler, çünkü onlara hiç anlatılmadı

Uzaktan parlayan her ışığın yıldız olmayacağı

Ateş Böceği'nin de etrafa ışıklar saçabileceği

Ve her ateşin suyla sönmeyeceği...

Hiç söylenmedi ki onlara

Kaç kelimelik cümleyle konuşurdu yıldızlar

Gölgelerin, karınca sürüleriyle nasıl olurdu sohbeti

Güneş kanatlarını açarsa kuşlar yanar mıydı

Dünya karanlık olursa,kimsesiz yürekler yalnız yürüyebilir miydi

Işığın teğet geçtiği sokaklarda ayak sesleri duyulur muydu?..

Tek heceli mi konuşurdu yalnızlar?

Bilmiyorlardı ki, çok kelimeli cümlelerle hayat nasıl öyküleştirilirdi...

 

Nereden düşünselerdi çocuk masallarının bir gün biteceğini

Çocukken büyütmüşlerdi akıllarını

Zenginliğin ihtişamını tanımadan

Yoksulluğun çıplak ayaklarıyla yürümüşlerdi karlı yollarda

İnsanı ağlatan da bu ya!

Bulut hiç ertelemedi onlar için gözyaşını...

 

Rukiye Çelik

Ankara/31 Mayıs 2015

 
Toplam blog
: 145
: 243
Kayıt tarihi
: 26.12.08
 
 

Köy Enstitüsü mezunu bir öğretmenin kızı olarak 10 Kasım 1953 yılında Posof'un ücra bir köyünde a..