Tekila öküzü bile devirir.

Bizim ulusal içkimiz rakıdır.İki kadeh rakının dibine vurdun mu,Türkiye çağ atlar,Fenerbahçe şampiyonlar ligini kazanır,enflasyon düşer,Taksim Meydanı’nda iki kişi sallandırılır da memleket bile kurtarılır.Rakı adabı,meyhane kültürü kolay iş değildir kesinlikle.Meze kültürünüz olmalı,etten,balıktan anlamalısınız.Rakı sofrası bilginiz kıt oldumu rakıya da sofraya da yazık edersiniz sonra.Bunlara daha sonra döneriz;asıl konumuz,yabancı içkilerdeki tecrübe eksikliğimiz ve bu eksikliğin bizi nelerle karşılaştırdığıdır.

İçki içen herkesin bir yerli bir yabancı favori içeceği mutlaka vardır.Ben toplantılarda kırmızı şarap,diğer tüm zamanlarda rakıcıyım.Bu benim tercihim tabi ki.Benim gibi rakıcı olan arkadaşlarım Dr.Suat Özcan,İsmail Biroğlu,Adem İlyasoğlu ve Metin Aşar’ı tatil için geldikleri Antalya/Kaş’ta tekila(orjinali tequila) ile tanıştırdım.Kendilerine “bu içkinin çok kolaylıkla içildiğini ancak sonrasının tehlikeli olduğunu”özellikle anlattım.Hatta “tekila,öküzü bile devirir”dediğimi hatırlıyorum.

Benim bitirim ve delikanlı rakıcı arkadaşlarıma tekilanın kendine özgü shot kadehi çok ufak ve hafif geldi.Fıçı bira bardağı ve rakı kadehine alışık kol kaslarına tekila kadehi “tıs”bile demedi.Beğenmeyip fazla da alkol karışımı yapmamak için başka birşey içmeden biraz dolaşıp yatmaya gittiler.Ertesi gün tekilanın dayanılmaz ateşi beyinlerine vurmuş olmalı ki,iki şişe tekila alıp bavullarına koynayı da ihmal etmediler.Birkaç gün sonra da tatilleri bitip evlerine döndüler.

Aradan 3-4 ay geçtikten sonra Adem ve Metin’in trafik kazası yaptığını duydum.Telefona sarılarak durumlarını öğrendiğimde küçük çaplı bir şok yaşadım.Meğer bizim bıçkın delikanlılar “bir akşam toplanıp tekilaları gövdeye indirelim”diye toplanmışlar.Tekila bu,zeytinyağlı da istemez,ızgara da.Topu topu tuzla limon sermayesi.Ardıardına kadehler indikten,şişeler bittikten sonra arabalara atlayıp evlerine doğru yola çıkmışlar.Taksi çağırmaya bile gerek yokmuş.Tekila (güya)öküzü bile devirirmiş de onlara birşeycikler olmamış.Yoksa onlar öküzden daha mı irilermiş?Gergedan ya da fil gibi miymişler?Haahaaahaaaa....(benim de kulağımı bir güzel çınlatmışlar)

Yola doğru giderken her nasıl oluyorsa oluyor Adem’in kullandığı araç yolda takla atarak yol kenarındaki tarlaya ters dönmüş şekilde düşüyor.Yol ve hava şartları gayet olumluyken hem de.Önce Adem,sonra Metin araçtan sağ salim çıkıyorlar.Toplanan kalabalığın arasından bu araçtan nasıl çıktıklarına şaşarak hurdaya dönen aracı seyretmeye başlamışlar.Ta ki aracı ve sahibi Adem’i orada tanıyan birisi çıkana kadar.Hemen hastaneye gidiyorlar,Allah’tan ikisinde de en ufak bir sıyrık yok.

Öküzü(!) deviremeyen tekila,1000 kiloluk aracı düz yolda takla attırdı yani.

Siz siz olun bilmediğiniz ya da daha önce denemediğiniz içkileri içerken dikkat edin.

Asla ve asla alkollü araç kullanmayınız,kullandırmayız.Alkolün biri,ikisi ve şakası hiç olmaz.

Adem ve Metin hâlâ o aracın,o tarlaya nasıl düştüğünü,kaç takla attıklarını,araç hurdaya dönerken kendilerine nasıl birşey olmadığını merak ediyorlar.

Tekila mı?Onlara göre asla,bana göre her zaman.

Blognot1: Tüm cep telefonu operatörlerinden 3919 YANGIN yazarak Türk Hava Kurumu’nun yangın söndürme uçağı alım kampanyasına 6 YTL katkıda bulunalım.6 YTL ormanlarımız için umut olsun.Ayrıntılı bilgi için :

http://www.thk.org.tr/2005/anasayfa.htm

Blognot2:Limandaki gemiler güven içindedir;fakat gemiler limanlar için yapılmamıştır.(J.A.SHEDD)