Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '14

 
Kategori
Futbol
 

Teknik adamlara inanmıyorum! Onlar takımın üzerinde kambur olmaktan başka bir şey değil

Spor yöneticilerin anlamsız rekabeti, hesapsız hamleleri inanılmaz yüksek ödemelerin yapılmasına neden oldu. UEFA finansal fair play önlemleri ile işi kontrol etmeye çalışıyor ama atı alan Üsküdar'ı geçti işin cılkı çıktı. Ödemeler yükseldi ve bu arada bir çok kulüp tarih oldu. Spora para aktaran zenginler ( bu paralar ne kadar beyaz önemli soru) paraları geri almak için futbolu ve  toplumsal barışı bozdu.

Yönetenler sporu ne kadar düşünüyor olimpiyatlarda dile getirilen dostluk barış arkadaşlık futbol alanlarına neden girmez? Saha içinde kazanmak adına başta hırsızlık olmak üzere her şeyi yapmaktan çekinmeyen sporcular fair play i yoketmek başka hedefi olmayan yöneticiler ve son zamanlarda kazanmak için sağlığını tehlikeye atmaktan kaçmayan doping yapan sporcular.

Sporu yönetenlerin yarattığı durum bu. Dünya ücretlerinin yılda 30-40 bin dolar olduğu iken  futbolcular ortalama 50 - 60 hatta 100 katını kazanıyor. Yılda 21 milyon Euro yani 27 milyon dolar kazanan futbolcularda var. Bu nasıl bir adalet ve nasıl bir düzen? Arz ve talep dengesi ile bunu açıklayabilmek hiç doğru değil. Yılda 30 bin dolar yada daha az kazanan insanlar bu yüksek ücretlerin ödenmesine razı değil. Ancak herhangi bir şey yapabilmeleri de mümkün değil. Para onlardan alınıyor ve futbolculara sorumsuzca dağıtılıyor.

Ödediğimiz vergiler yol, su ve elektirk olarak bize döner ancak futbolculara verilen anlamsız paraların dönüşü adaletsizlik ve bozuk düzenden başka bir şey olamaz. Bir futbolcu bir normal insanın 1000 katı maaş alamaz. Ya da hiç bir sporcunun böyle bir para almasının mantıklı açıklaması yapılamaz.

Oyuncu ücretleri yükselirken TD lerde bu pastadan paylarını almaya başladılar. 20 yıl önce 500 bin dolar olan TOP CLAS TD maaşlarıda 30 milyon dolara dayandı. TD lerden bir kaçını ayrı tutarsanız onlarda böyle maaşları hak etmiyorlar. Bu parayı hak edebilecek kişilikleri ve yetenekleri yok. Oyuncu maaşlarına paralel onlarda maaşlarını arttırdılar. 

Ülkemizde yabancı TD lerin çalışması çok yanlış. Yöneticiler camialarının baskılarına karşı zorluk yaşıyor. Oyun basit ve herkesin başarı için gördüğü doğrular var. Ancak bir atasözünde ifade edilen horozun bol olduğu yerde sabah olmaz sözü gibi herkesin karışması işleri daha kötüye götüryor. Yabancı TD lerin istenmesi bu sıkıntıya düşmemek. FTerim gibi karizmatik TD lerin başarılı olması ise onlara kimse bir şey öğretemez öğretmeye kalkamaz dahi.

Bir yabancı TD nin Türkiye'ye gelip takımın ve rakiplerini tanıyabilmesi ve rekabette takımın için avantaj yaratacak katkı yapabilmesi mümkün değil. Mancini de bu nedenle başarılı olamayacak. Ara transfer döneminde GS para harcayarak takımın gücünü zayıflattı.Sezon sonu geldiğinde daha da iyi karşılaştırma yapılacak. Ancak GS köyüye doğru gidiyor ve CL de maçıda Mancini'yi rahatlatıyor. 

Yerli TD lerin eniyisi ve dünya çapında FTerim yıllarca milli takım çalıştırdı. Ama milli takıma bir sistem oturtamadı. Bizim milli takımımız Hollanda nın dünyaya tanıttığı ve FTerim'in GS de oynattığı gibi takım olarak topun arkasında duran bol presli oynayan bir takım olmalı. Bizim yetenekli oyuncularımız var ama TD lerimiz tutarsız olduğu için başarısız olduk.

Yüz yılı devirmiş dünyanın tanıdığı takımlarımızında bir sistemi yok.TD geliyor ve ona soruluyor " Takımınızı nasıl yani hangi sistemde oynatmayı düşünüyorsunuz" . Bu takımlar asırlık ve bir kültürü olması gerek .Nasıl oynayacağına TD mi karar verir. Özelliklede Mancini ne bilir? Hayatında başardığı ne var ki? GS ye gelecek ve sitemi belirleyecek.

TD futbol takımının patron yöneticisidir. Yönetici uzak görümü olan kafasında kısa, orta ve uzun vadeli planlar olan adamdır. Onun en önemli işi takım içinde acımasız bir forma rekabeti yaratarak sahaya en iyi mücadeleyi yapacak oyuncuları sürmektir. 

TD Mancini, takıma kondüyon yükleyemez. zaten bu işe kondüsyoner bakar. Teknik yükleme yapamaz oyuncuların hepsi yetişmiştir. Arkadaşlık veremez, oyuncuları o seçmemiş ki bunu nasıl yapsın. Motivasyon verebilir mi? FT nin bu noktada vereceklerinin yarısını veremez. Geçen yıl iki yardımcısı ile atıldığı maçlar geri dönüş maçlarıdır. Onlar olmasa şampiyonluk olurmuydu? Mancini bu geri dönüşleri yapabilirmiydi? Yapamazdı.

Sık sık TD gol mü atacak deriz. Takıma katkısını tartışırız. Dünyanın hiçbir yerinde TD işe alınırken görev tanımı yapılırmı? Sanmıyorum. TD işe başlar ve kafasına göre takılır. Hiçbir yöneticinin bizim takımın sistemi budur takım böyle oynar demez. Takım kadrosuna sıklıkla karışılsada gençlerin kazanılması ve forma rekabeti için tek bir kelime edilmez. TD kafasına göre takılır.

Bu işlerin dünyada böyle yapılıyor diye bizde böyle yapıyoruz. Fena halde hata yapıyoruz. Futbol oyuncuların birebir mücadele ettiği noktada skorun ve kazanan kaybedenin belli olduğu anlar ile dolu. TD ler bu anlamda oyuncuları hazırlamak için ne yapar? Mancini ve diğer yabancı TD lerden bu anlamda çok şey beklemek anlamsız. Yapamazlar. Yapmazlarda.

Futbol iki takımın oynadığı ve sonunda Alman'ların kazandığı bir oyun değildir. Bu tanımlamayı yapan star İngiliz oyuncu fena halde yanılıyor. Alman'lar voleybol yada basketbolda da başarı kazanıyor. Onların tenisçileri ve hentbolcüleri her alandaki sporcuları başarılı. Çünki onlar iç disiplini olan insanlar yetiştiriyorlar Bu insanlarda spor yaparken bu yeteneklerini kullanıyor.

İngilizler futbolun anavatanı olmak ile övünürler ama o kadar. Önemli takımlarının hepsini kaybettiler hemde dedelerinin torunlarının kölelerine. Başka bir çok takımlarıda battı. Zamanında Avrupa CL şampiyonu Notingham Forest bunlardan yalnız biri. Ama onlar yanlış yaptıklarını hala anlayamadılar. Dünyanın en pahalı yayın haklarına sahipler ama kulüpleri yabancıların elinde. Ve dünya futbolundaki yerleri ise gerilerde. 

Onlar içinde ayni şeyleri söylemek mümkün. Alt yapıya önem vermiyorlar,  genç nufusları yok. TD leri yetersiz, milli takımlarında  yabancı TD lere emanet ediyorlar. Ve şampiyonluk mücadelesindeki takımlar yabancı TD ler ile çalışıyor. Dünyanın en iyi TD olarak gösterilen Jose Maurinho,İngiletere'de seviye belirliyor. Rakibi Arsenal TD, Fransız Wenger'i eleştiriyor. " O kaybetme ustasıdır " . Başka konuşmalarda yapıyor. Meydanı boş bulmuş ne karışan ve ne görüşen var. Belkide bu konuşmalar nedeni ile yaratılan sansasyonel ortam beğeniliyor. Ama İngiltere'de herhangi bir başka meslekte bunları dışardan gelen yabancının yapabilmesi mümkün mü? Örneğin bir doktor veya avukat yada öğretmen dışarıdan İngiltere'ye gelip bu kadar patavatsız bir şekilde çalışıp meslekdaşlarını eleştirebilirmi? Mümkün değil. 

Biz Türkiye olarak gözümüzü dünyanın zirvesine dikmek istiyorsak. Biz Ronaldo ve Messi ler yetiştiren ülke olmak istiyorsak bu anlamsız yolu kullanmaktan vaz geçmeliyiz. Bir kaç adamın yaratacağı sihir ile kazanmak yerine öncelikle mantıklı bir sistem kurmak ardındanda bu sistem için 21 milyon genç nesle spor yapmak için alt yapı yatırımları yapmak zorundayız. Sistemin içine bilgisayarları almak oyuncuların sürekli izlendiği  programlar ile adil ve sert rekabet ortamı oluşturmak ve kazanan oyunclar yetiştirmek zorundayız.

Gelcek on yıl içinde binlerce futbolcu ve TD ihraç eden bir ülke olmak için çalışmak varken emekliliği gelmiş ayaklarından çok çenesi çalışan oyuncu ve TD lere bakmak bizim işimiz  olmamalı. 

 
Toplam blog
: 246
: 184
Kayıt tarihi
: 08.09.09
 
 

01.04.1956 doğumluyum. İnsanca yaşamın en önemli değer olduguna inanırım. Paylaşmanın önemine ina..