Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Ekim '15

 
Kategori
Siyaset
 

Tekrar soruyorum, devlet nerede

27.04.2014 gecesi Lice’de yapımı devam edenAbalı Jandarma Karakolu inşaatını protesto eden ve Diyarbakır-Bingöl karayolunu trafiğe kapatan silahlı kişiler, yolcu otobüsündeki iki Uzman Çavuş’u silah zoruyla kaçırmalarından sonra yazdığım 02.05.2014 tarihli yazıda…

“Devletin görevi;

-Öncelikle, yasa dışı gösteri yaparak Karakol inşaatını protesto eden ve yol kapatan grubu dağıtması.

-Sonra, kaçırılanların can güvenliği için devletin derhal harekete geçerek bunları kurtarması gerekiyor.

Ama devlet ortada yok!

Güneydoğuda devlet gücünün olmadığı, orada terör örgütünün istediği gibi hareket ettiği, sınırların yolgeçen hanına döndüğü yazılıp, söylenince devlete olan güvenimizden ötürü inanmak istemiyorduk!

Meğer yazılanlar doğruymuş.

Çok şükür, bu iki askerimiz sağ salim kurtarıldı.

Devlet görevlileri mi kurtardı?

Yok canım.

Ya kim?

İşte 01.05.2014 tarihli gazete haberi…

“HDP Grup Başkan Vekilleri Pervin Buldan, İdris Baluken ile HDP’nin Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreyya Önder, BDP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt, kaçırılan 2 uzman çavuşu Lice’nin kırsal alanında teslim alarak Lice Kaymakamı ve bekleyen askeri heyete teslim etti.”

Demiş ve Devletin nerede olduğunu sormuştum…”

Bu güne kadar bir yanıt alamadım…

Ülkemizde aklın, hayalin almadığı olaylar oluyor…

Trabzon-Gaziantep maçı sonrasında,  Trabzonspor  Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, "Trabzon'un misafirperverliğini gösterin, çayını, kahvesini yemeğini ısmarlayın, sabaha kadar, ben gelene kadar o hakem, o stattan çıkmayacak' diye yöneticiler emir veriyor ve Hakem ile yardımcıları 4 saat özgürlüğünden yoksun bırakılıp tutulduktan sonra, Başkanın deyimi ile “Saygı duyduğum, gönül bağım olan, o değerli insan beni aradıktan sonra, bende arkadaşlarımı aradım serbet bıraktılar”...

Saygı duyduğu bu kişinin Cumhurbaşkanı olduğu anlaşılmaktadır...

Diğer bir olayda Bugün Gazetesine atanan kayyum rezaletidir...

Gerektiğinde bir kuruma Kayyum atama yasal olmakla birlikte, bu olayda atamanın yasalara uygun olup, olmadığını tartışmadan, Kayyumun yayasalara uymayan davranışı üzerinde duracağım...

Kayyum Hasan Ölçer’in Rezalet bir gazete yaptınız.” söylemine itiraz eden gazete çalışanına  “Terbiyesiz herif, çık dışarı… Bu mu senin namusun? İş akdin feshedildi!” diye hakaret etmesi anlaşılır gibi değildir…

Bu olaylardan sonrasında sözün bittiği yerdeyiz...

Türkiye Cumhuriyet, Muz Cumhuriyeti değildir...

Hukuk Devletinde bu olayların karşılığı yoktur...

4 saat özgürlükleri kısıtlanan bu hakemleri kurtaracak devlet güçleri neredeler?

Medya Grubu’nun bulunduğu binanın kapısını hidrolik itfaiyeci makası ile kesen emniyet güçleri Stat kapısını açamadılar mı?

Hangi muhalif guruba gaz sıkmakla meşguller?

Cebir ve şiddetle bir kişiyi özgürlünden yoksun bırakmak Ceza Yasamıza göre suç iken, Cumhuriyet Savcıları nerede?

Kayyumun işi, kendisine verilen görevi yapmak mıdır, yoksa İnsanlara hakaret ederek işten atmak mıdır?.

Tekrar soruyorum...

Bu olaylar olurken Devlet nerede?

Yanıt bekliyorum...

Yasaların güvencesinde özgür birey olarak yaşamak istiyorsan, yarın sandığa git ve oyunu kullan... 31.10.2015

Gündüz AKGÜL

Emekli Cumhuriyet Savcısı

 
Toplam blog
: 310
: 504
Kayıt tarihi
: 13.09.11
 
 

Adaletin mülkün temeli olduğuna inanarak 32 yıl adalet görevini yaptığım için mutluyum ..