Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Eylül '10

 
Kategori
Kitap
 

Telefonda masallar - Gianni Rodari

Telefonda masallar - Gianni Rodari
 

Sıra dışı bir Adam - Gianni Rodari


Kitap ve yemek kategorilerde yazmayı en çok seviyorum. Benim için güncelliğini hiç kaybetmiyorlar burada yazdıklarım. Zaman zaman dönüp hem okuduğum kitapları ve hakkında yazdıklarımı hatırlıyorum, hem de yemek tariflerime bir göz atabiliyorum. Buradaki güncemi okumadan, misal, şekerpare hiç yapmıyorum.

Bu günlerlerde Murathan Mungan, Yüksek Topuklar, romanını okuyorum.Bir arkadaşım, kadın beyinli Yazarımız, diyor Mungan için. Hayretler içerisinde okuyorum, bir erkek, kadınların hissettiklerini ve onların ruhunun derinliklerini bu kadar başarılı nasıl aktarabilmiş sayfalara. Erkek Yazarlardan, kadın betimlemesini okumayı seviyorum. Arkadaşım şu sözlerle devam etmişti; İyi yazar olabilmenin gerekliliklerinden biridir kendini kitap kahramanının ruh hâliyle görmek, yaşamak, hissetmek ve karşısındakine hissettirmek."

Yok yok, Murathan Mungan'dan söz etmeyeceğim bugün.


Söz vermiştim bir güncemde "Telefonda masallar"ı anlatmaya...

Gianni Rodari, çocukluğumda en çok sevdiğim Yazarlardan birisiydi. O da çocuk ruhuna bürünebilmiş... En az çocuklar kadar, sınırsız hayal gücüne sahip çünkü.

Bir baba, küçük kızına her akşam uyumadan önce masal anlatmaya söz vermiş. İşi nedeniyle, baba, hafta içinde sürekli şehir dışında olduğu için verdiği sözü tutabilmek için, kızına masalları telefondan anlatıyor. Her akşam saat dokuzda telefon çalıyor, ve masallar başlıyor... Bu küçük kız, sıra dışı, değişik ve daha önce anlatılmamış masallar duymak istiyor. Telefon masraflarını da düşünerek, baba, kısa ve ilginç masallar anlatıyor her gece.
Saat dokuzda, postanede çalışan herkes, küçük kız ile birlikte telefonlara kilitleniyor.

Geçen yıl G.Rodari'den iki kitap satın aldım. Çok özlemiştim çocukluğumun kitaplarını... İlk dilde okuduğum haliyle okumak istedim... İtiraf etmeliyim ki o hazzı alamadım. Şimdilerde Türkçe okumaktan çok büyük keyif alıyorum. Uzun yıllar Türkçe okuyamamıştım fakat, çünkü dile hakim değildim ve okuduklarımı algılamakta zorlanıyordum.

Velhasıl kelam, Telefonda Masallar, Türkçe okumadım, aldığım notlar, naçizane tercümelerim.

En çok sevdiğim masalıdan alıntılarla başlıyorum...

Dünya çok karışık yaratılmış…

Daha yaşanabilir bir yer olabilmesi için çok çaba gerekmiş.
Nehirlerin üzerinden geçebilmek için, köprüler yokmuş.Dağlara tırmanmak için yollar yokmuş. Oturmak mı istiyorsun? Sandalyeler yokmuş… Uyumak mı istiyorsun? Yatak diye bir şey yokmuş. Ayaklarını korumak için ne ayakkabı ne çizme varmış. Gözlerin zayıf mı görüyor? Gözlük bulmak hayâl bile edilemezmiş. Oyun oynamak için toplar yokmuş. Makarna pişirebilmek için, ateş ve tencere yokmuş... İnsan düşününce, makarna bile yokmuş. Kısaca hiçbir şey yokmuş… Sıfır eksi sıfır… Sadece insanlar varmış ve iki elleri…çalışmak için iki el. En büyük karışıklıkları da düzeltebilmiş bu iki el... Düzeltmek için daha çok çok şeyler var: ellerimizi sıvayalım, herkese yeterince iş var!

Bence harika satırlar. Tabii ki çok başarılı bir tercüme olmadı, ama özü ve verilen mesajlar çok güzel.

Başka bir masal ise...

Roma’ya birkaç kilometre uzaklıkta bir halk plajında geçiyor. Çok, çok kalabalık bir plaj... O kadar kalabalık ki çocuklar kum kürekleriyle bir delik dahi açma yeri yokmuş. Denizi sadece ilk sırada güneşlenenler görebiliyorlarmış. Bir gün plaja ilginç bir adam gelmiş, koltuk altında güneş şemsiyesi varmış. Bakınmış, bakınmış şemsiyesini koyacak yer yok. Şemsiyesinin bir düğmesine basmış ve hooooooooooop yükselmiş birkaç metre. En ön sıradakilerin üstünde uzanmış sıra dışı şemsiyeli şezlonguna ve güneşlenirken kitabını okumaya koyulmuş. İstemeden kitabını düşürmüş ve … devamı “ Telefonda Masallar” kitabında…

Çok güzel masallar, bana göre tabii ki, ben hiç büyüyememişim galiba… Masallar çocuklar için çok eğlenceli ve komik, ben ise bu kez okurken hüzünlenmiştim.

Bir masal var sayılarla ilgili… Yazar yeni bir çarpım tablosu yaratmış:

2x2= kızarmış köfte
2x3= çikolatalı ekler
2x4= eğlenceli oyun

Bunları tabi kafiyeli düşünmüş, çok şirin bir çarpım tablosu.

Sonra, bir matematik sorusu: Bursa'dan, Erzurum kaç kilometre?

Cevap: Bin yeni kilometre, bir eski kilometre ve yedi çikolata.

Ve ve ve ve başka bir soru:

Bir gözyaşı ne kadar ağır?
Cevap: Gözyaşına bağlı, eğer şımarık bir çocuk gözyaşı ise, rüzgardan da hafif, ama bir aç çocuğun gözyaşı ise dünyadan daha ağır.

Bir ülkenin çocukları mutlu oldukları sürece, diğer fertleri de mutlu olabilecektir. Bu gerçeği, Gianni Rodari çok iyi anlamış ve çocukları mutlu edebilmek için tüm eserlerini onlara armağan etmiş. Ülkemizin kalabalık genç nüfusunu düşündüm... Okula gitmek isteyip ve gidemeyen çocukları... Küçük yaşta, çalışmak zorunda olan çocukları... Dünyada aç olan çocukları... Çocuklar, yaşlılar ve azınlıklar, toplumun en hassas bireyleridir. Onların durumu, bir ülkede yaşam hakkında, en doğru tabloyu seriyor gözler önüne.

Kısa kısa yaklaşık yetmiş adet masal var... Pek çoğu, çok güzel olduğunu söyleyebilirim. Çocukken, çocuk gözü ile okuyup eğlenmiştim, bir yetişkin olarak yıllar sonra masalların gizli mesajlar taşıdığının farkına vardım.

Hamiş: 28 Eylül 2009 yazmış olduğum Gianni Rodari ile ilgili diğer güncem ve Yazar hakkında kısa biyografik bilgiler için;http://blog.milliyet.com.tr/Umut_satmayi_dusleyen_Gianni_Rodari/Blog/?BlogNo=205340
 
Toplam blog
: 144
: 1854
Kayıt tarihi
: 13.03.08
 
 

Doğduğum ve büyüdüğüm şehir Kırcali, Bulgaristan. Yıl 1964. Makina Mühendisiyim. Evli ve iki çocu..