Televizyon mu Geri Dönüşüm Kutusu mu?

Gün geçmiyor ki ekranlara yeni bir eski dizi dönmesin, aslında yeni değil, tekrar da değil tıpkısının aynısı… Nasıl mı?

Efendim televizyonun eğitim üzerine kurgulanışının üzerinden yıllar yıllar geçti. Zaman içinde toplumu eğlendiriyoruz derken gündelik yaşamı biçimlendirme projeleri olarak kullanılmaya başladı. Yeni televizyon, yeni giyecek hatta denenmemiş piyasaya girecek yiyecekler yerleştirildi dizilerin, filmlerin içerisine. Biz de ne yaptık?

Tabi ki denedik, tabi ki aldık, tabi ki tattık, tabi ki yaptık!

Sonra zaman içerisinde yaşamlarımızı iyice dönüştürebilmek için yaşam alanlarımızdan ilişkilerimize doğru yönlendiler. Ne mi yaptık? Tabi ki ilişki yaşadık, tabiî ki tirip attık, tabiî ki canımızın istediğmiz gibi ( öyle sandık) tepki verdik!

Daha sonra gittikçe yozlaştık!

Aşkı tektaş pırlanta sandık, bizi sevdiğini bize verdiği hediyenin büyüklüğü ile ölçtük, ego ile bastırılmaya çalışılan özgüvenimize “ay beni çok seviyor ve kıskanıyor” kulbu taktık….

Sonuç artık biz sıkıldık!

Hem sıkılıyoruz hem de eskiye özlem duyuyoruz, yaman çelişki!

İşte bu bize bazı dizilerin yeniden ekrana gelmesi ile yansıyor.

Risksiz iş!

“Türk Malı”, “Çocuklar Duymasın” tekrar çekildi ve izleyici ile kucaklaştı. Ne oldu? Beklenenden çok ilgi duydu ve izlendi. Yeni nesil: Tanımak için, ara kuşak: Hatırlamak için, eski nesil: Özlediği için seyretti ve seyrediyor.

Ama anladığım kadarı ile yapımcı risk almadan eskiyi yeniye dönüştürüyor. Nedeni: her ortamda olduğu gibi sektörde de üretim sıfır, amaç bir an önce parayı bulmak, ünlü olmak… haliyle sonuç özlenen başarıya eskinin üzerinden ulaşmak.

Tabi bu aralar ülkenin durumu da malum, dar boğazdan geçiyoruz, toplum ayrışıyor, kavga-kıyamet her yerde ve gelecek kaygısı izleyenlere de yansıyor. Özlem duyuyorlar eski günlere, bu özlemi de yapımcı firmalar hemen karşılıyor.

Bundan kim memnun?

Şu aralar izleyen de yapımcı da kanal da memnun, tabi ki bu memnuniyetin çivisi çıkacak ve aklınıza gelen her dizi, yarışma ekranlara tekrar tekrar gelecek! Yanlış anlatmayım, eskileri tekrar edilmeyecek çünkü ona alıştık, aynı ad ile hatta aynı oyuncular ile yenileri hem de yepisyenileri çekilecek.

Bunu önlemek için risk almak lazım!

 Ama kanallar öyle acımasız anlaşmalara gidiyor ki yapımcı değirmeni döndürecek suyu ancak eski dizileri yeniden çekmekte buluyor. Çok konuştun, çözüm üret diyorsanız

Çözüm:

Yarat, izlet, kazan! Formülünde saklıdır.
 Yaratıcı beyinler iş başına gelmezse, kopyası ile reyting yakalayan işler sunulursa (Amerikan firmalarının siparişlerinden bahsetmiyorum, çünkü o farklı bir oluşum) geri dönüşümüz muhteşem olur!

Hayatta dönüşlerimizin muhteşem olması dileği ile…

www.televizyongazetesi.com

http://blog.milliyet.com.tr/eceer

eceer6@gmail.com

https://twitter.com/eceer6

https://facebook.com/pages/Ece-Er