Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Haziran '17

 
Kategori
Siyaset
 

Temel bir erdem olarak "adalet erdemi"

Temel bir erdem olarak "adalet erdemi"
 

Karikatür: Mehmet Tevlim


     Cumhuriyet Halk Partisi bir muhalefet partisi olarak son dönemlerin en erdemli en etkili eylemini gerçekleştirmek için yollarda. CHP, Ülkemizdeki adaletsizliğe dikkat çekmek, iktidarı uyarmak, toplumu adalet erdemi konusunda bilinçlendirmek için Kemal Kılıçdaroğlu’nun önderliğinde Ankara’dan İstanbul’a “Adalet Arıyorum” sloganıyla bir yürüyüş gerçekleştiriliyor…

     Adalet, bir erdem olarak etiğin öncelikli bir konusudur. İnsanoğlu varoluşundan bu yana adaletli, adil olma, eşitlik konusunda kafasını hep yora gelmiştir.

İlk çağın önemli felsefecilerinden- filozoflarından- Platon erdemi dört çeşide ayırırken adaleti mutlu yaşam için olmazsa olmaz kategorisine koymuştur.  Aristoteles’e göre ise adalet erdemin ta kendisidir… Aristoteles adaletin eşit dağılımını ve adaletsizliğe uğrayanlarında onarıcı adalet sayesinde haklarının geri verilmesi gerekliliği ile adaleti dağıtıcı adalet ve onarıcı adalet olarak ikiye ayırırken sanki günümüzün adaletine bir gönderme yapmış gibidir…

     Antik çağdan kalan  “kendini tanı” kendini bil” sözleri kendimizi tanırken adaletsizliği ve adaletsizliğin kaynaklarını da bilmemizi istiyor.

Yeryüzündeki önemli dinlerin ve öğretilerin özü ne yazık ki adaletsizliği pekiştirmektedir. Adaletsizliği doğal bir olgu ve kader olarak karşımıza çıkarmaktadırlar.

Örneğin: Hindistan’da toplumu din adamları, askerler, çalışanlar, düz işçiler, paryalar, köleler gibi kastlara bölen eşitsiz ve adaletsiz sistemi Brahmacılık, Upanishadıcılık ve Hinduzum  dinsel öğretileri meşrulaştırmaya çalışmaktadırlar…

     Adaletin temeli eşitliğe dayanır.  Adalet kavramı; insan haklarının iki kurucu kavramı özgürlük ve eşitlik ilkesiyle şekillenir. Ülkelerin Anayasaları kişi hak ve özgürlüklerini belirlerler. Anayasamızın 10. Maddesi: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayrım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir” Der.

Temel hak ve özgürlükler,  Genel hükümler, kişinin hak ve ödevleri, sosyal ve ekonomik hak ve ödevler, siyasi hak ve ödevler şeklinde düzenlenir.

Bu düzenleme karşılıklı olarak kişiler ve devlet arasındaki ilişkileri kapsar.

Hukuk Felsefecisi Georg Jellinek’in (1851- 1911) yaptığı ayrımla parelellik gösteren bu düzenleme temel hak ve özgürlükleri kişiler ve devlet arasındaki ilişkiye göre 3’e ayırır.

1- Negatif statü hakları 2- Pozitif statü hakları 3- Aktif statü hakları.

Bu haklara kısaca değinirsek: Negatif statü haklarına devletin dokunmama, karışmama yükümlülüğü vardır. Bu haklar: Düşünce özgürlüğü, konut dokunulmazlığı, kişinin güvenliği, basın özgürlüğü, bilim ve sanat özgürlüğü, mülkiyet hakkı, yerleşme ve seyahat özgürlüğü, din ve vicdan özgürlüğü gibi…

Pozitif statü hakların da ise devletten beklenilenlerdir. Bunlar vatandaşa iş olanağı sağlaması, ücretsiz sağlık hizmet sağlık hakkı, konut hakkı, sosyal güvenlik hakkı, parasız eğitim hakkı gibi... Bu haklara aynı zamanda isteme hakları veya sosyal haklar da denir…

Diğer Aktif statü haklarına gelince bu hakların bazıları negatif haklar kapsamına da alınabilmektedir. Siyasi parti kurma ve partiye üye olma, Dilekçe hakkı, kamu hizmetine girme hakkı,  oy hakkı, seçme ve seçilme hakkı, grev ve lokavt hakkı gibi…

     Çağdaş yasalar yapabilirsiz, Birleşmiş Milletler insan hakları ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmelerine imza atmış olabilirsiniz. Önemli olan uygulamalardadır… Eğer yargı, yasama ve yürütmeyi tek elde toplamışsanız, o ülke de insan haklarından, eşitliklerden, adaletten bahsedemezsiniz. Ülkemizde gelinen nokta budur. Bir muhalefet Partisi olarak CHP, hukuksuzluğu, adaletsizliği, eşitsizliği dile getirmek, bu konuda toplumu tehlikelere karşı uyarmak için yollardadır. Çoktan beri yapmadığı veya yapamadığı muhalefeti bu eylemiyle yapmaya başlamıştır…

     Adaletsizlerin adaletsizce adalet sattığı ülkemizde, adaleti aramak, bulmak ve yeniden kurmaya çalışmak erdemliliktir. Bunu yapmak hepimizin insanlık görevidir…

 

 
Toplam blog
: 1410
: 1053
Kayıt tarihi
: 04.11.06
 
 

Emekli öğretmenim ve  emeklemeye devam ediyorum.  Emeklilik yaşamın sonu değil, yaşama yeni amaçl..