- Kategori
- Şiir
Tende uçurum yanıkları...I
..
Bir tek sana yağmurlanır hüzünbaz gözlerim
Türlü türlü yaslara uçuyorum
Yenik serçelerden ateş artığı sözcükler düşüyorum
Zulamda çelikten intihar yürekli cehennem duruyorken
Çiseliyor bahçemi bir hal vuslata dair
Nefesini sürüyor çatlak cümlelerden başkaldıran ürperme
Sessizliğim dökülüyor kentin şahbazlığına
Paydos zamanların varlığında mubah olur eşkıya salınımlar
Sibirya dağlarından tene değse de
Alev alev hasret varken başımda üşütmez ayaz
Tetiğe dokunur titrek elleri geçmişin
Yansıyınca her giden
Tende uçurum yanıkları çoğalır
Acılanır hülyalar
Som altın
Dilimde ballanan veda
Kederimde selsebile nehirler
Nakşında dağlarımın ayaz yakanları
Nasıl da üşütür firari ahları
Ömür bu son nefeste küllenir
Gök gürler yağmurlanırım
Ayrılık belası ölüler taşırım
Düşümde kaç mezar eşildi
Ahu zarım ağıdım
Kefenlenir intizarım
Vuslatla sözlü
İki can tek cihan olurum...
Ateş artığı sözcüklerde
Nefeslenir k/öz olurum...
Hazal Karadağ