Terra City: Verboden Zone!

‘Verboden Zone’  tabelalarını ilk askeri bölgelerde görmüştüm. Hem Türkçesi vardı bu tabelaların asıldığı yerlerde hem de uluslararası bir dilde ifadesi!

Yeni yıl yaklaşırken yaşadığımız dünya kenti Antalya rengarenk ışıklarla donatılır. Çarşılar, meydanlar, AVM’ler, bazı kurum binaları 11 ayda görüldüklerinden daha bir güzel olurlar. Hele geceleri ışıltılar göz alıcıdır. İster istemez bu güzellikleri görüntüleme merakı doğar içinizde.

Geceleri işyerimi kapattıktan sonra bu güzelliklerin kaydedilmesine ayırırım zamanımın bir kısmını. Cezbediyor insanı doğal olarak. Zaten bu işe zaman ve para ayıran kişi, kurum ve kuruluşların da amacı budur; ilgi çekmek!..  

Görüntüleme işini layıkıyla yapmak isteyen için mutlaka bir üçayak(tripod) gereklidir, uzun pozlama yapabilmek amacıyla. Bu yıl iki gecede çekmişim bu ışıltıların fotoğraflarını. 5M Migros’tan başladım, Konyaltı Belediyesi binası, Sabancı Bulvarı’ndaki üst geçit, Rixos(eski Sheraton)Otel, Meltem Mahallesi Muhtarlık Parkı, Cumhuriyet Meydanı,  Kaleiçi, SheMal, Vakko, Muratpaşa Belediyesi binası ve derken Terra City… Buraya sıra ancak 27 Aralık gecesi gelmişti.

İşte olan bundan sonra oldu. Terra City’nin o cengaver güvenlikçileri bu kez aradıkları şüpheliyi bulmuşlardı!.. Kafamda şapka, üç ayakla fotoğraf çekmeye çalışan bir tuhaf adam!.. Önce en zekisi olduğunu sandığım bayan güvenlikçi gelip beni ikaz etti; “burada fotoğraf çekemezsiniz!”. Hanımefendi, ben kaldırımda fotoğraf çekiyorum, size ait bir alanda değilim. O arada amirini aradı telsizle, aldığı yanıtla beni bir kez daha uyardı; “güvenlik kamerasından görünüyorsunuz beyefendi, fotoğraf çekemeyeceğiniz söyleniyor”. Hanımefendi ben de yasal sınırlar içinde yaşayan bir yurttaşım, neden çekemeyeceğim... hem kamera da gördüğüne göre, sorun ne? Fotoğraf çekmeye devam ediyorum bir yandan, bir yandan da bu ‘cin gibi!’ güvenlikçi arkadaşı ikna etmeye çalışıyorum; ben karşıdan da, şu apartmanın tepesinden de sizin gözbebeğinizin fotoğrafını çekebilirim. “Oraya karışamam” diyor. E, buraya da karışamazsınız, burası kaldırım, demem de ikna edemedi hanımefendiyi, işgüzarlık yaptığını söylemem de! Saat olmuş gecenin 24.00’ü.

Neyse, işim bitti diğer açılardan da fotoğraf çekmek için ayrıldım. Beyaz Dünya-Muratpaşa Belediyesi kavşağından döndüm tekrar Terra City önüne yaklaştım, bir polis aracı yanar-döner ışıkları eşliğinde sağa çekmemi işaret ediyor. Aracımı çektim sağa, görevli iki polis geldi ‘şüpheli’ olarak ihbar edildiğimizi söyleyip kimliklerimizi istediler. Eşim, kızım ve ben kimlikleri verdik birkaç dakika GBT kontrolü, araç plakasının kontrolü… derken temiz çıktık!.. “Devam edebilirsiniz” dedi polisler, geçip fotoğraf çekmeye kaldığımız yerden devam ettik. Anladık ki, o zeki güvenlikçi, kendisinin dikkate alınmamasına içerlemiş ve bizi polise ‘şüpheli’ diye ihbar etmiş!

Hal böyle olunca Terra City yöneticilerine şunu önerebilirim: Tedbir olarak “Verboden Zone”  ve  “Yasak Bölge” tabelaları astırarak her dilde anlatmalılar dertlerini. O da çözüm olmazsa dıştan mantolama yapsınlar, gözükmesin o parıltılar. Unutmadan… o cin gibi akıllı güvenlikçi kızı da ihmal etmemeliler, saydığım bütün işyerleri ve kurumlarda kimsenin fark etmediği ‘şüpheliyi’ keşfetti,  ödülü de haketti.

Ha, aklıma bi’şey daha geldi; siz, görüntülenmesini istemediğiniz devasa AVM’yi o kadar masraf yapıp neden ‘en güzel ışıklandırılmış yapı’ şekline getiriyor sunuz?