Teşrifatçı

Bir sinemanın bence en önemli unsurlarından biride teşrifatçıdır. Hele benim gibi her yere vaktinden sonra giden biri için vazgeçilmez bir insandır, teşrifatçı.

Elinde ufak ve cılız bir ışık yayan el feneri... Kısık ve aceleci bir söylem tarzı ile çok önemlidir onlar.

Her ne kadar salona girmeden kapını önündeki yerleşim şemasına bakıp yerinizi kestirmeye çalışsanız da içeri girince bir türlü yerinizi bulamayacağınız kesindir. Ya numaralar söküktür, ya ters dönmüştür ya da yerinizde başkası oturmaktadır.

Tabi der teşrifatçı herkes kendi oturmaya kalkarsa böyle olur. Kargaşa çıkar.

Film başlamadan yer bulmak kolay. Ya film başlamışsa asıl sorun başlar. Tam en hararetli bir sahnenin ortasında, gözünüzün önünde cılız bir ışık bir ileri, bir geri gider gelir. Şurası abi iki koltuk ilerde. Daha ne oluyor demeden ya birinin poposu ya da başka birinin göbeği burnunuzla yakın temasa geçer. Ayaklarınıza basılmadıysa şanslısınız. Hele yanlışlıkla biri kucağınıza oturmadıysa en şanslı gününüzdesiniz demektir.

Teşrifatçılık çok önemlidir. Onlar olmasa kim filmin orta yerinde kabuklu yemiş yemeyelim, çocuklar çişlerini koltuk arasına yapmasın, uygunsuz davranışta bulunmayalım diyerek sinema ahalisini uyaracak.

Bence bir sinemanın en önemli aktörü teşrifatçıdır.