Kazanmak Arzusu

İnsanlar sporu seyretmeye bayılır ama spor filmlerine gelince seyirci aynı ilgiyi göstermez. Oysa spor tarihinde mucizevî olaylar çok vardır. İmkânsızlıklar, güçlükler ve rakiplerin zorlu olmasına rağmen sinemanın ilgisini çeken spor efsaneleri örnekleri bulunur.

Takım sporları ise dayanışmayı gerektiren, bireyselliği geri plana iten oyunlardır. Takımın oyuncuları zincir gibi birbirine bağlı olmalıdır. Yaşın, fiziğin pek önemi kalmaz bu durumda. Takımı oluşturan oyuncuların hepsinin yıldız olması değil birbirlerini tamamlamaları en doğrusudur. Futbolda oyuncunun birisinin kötü olmasını diğer on oyuncu çok çalışarak kapatabilir. Ama beş kişilik basketbol ve altı kişilik voleybolda bir oyuncunun zayıflığı rakip tarafından affedilmez.

Gerçek bir olaydan perdeye aktarılan Kazanmak Arzusu filmi şimdiye kadar çekilen en iyi basketbol filmidir. 1986 yapımı olmasına rağmen hareketli çekimleri, şu an bizim ligimizin basketbol yayınlarından bile daha iyi.

Hickory, Indiana Eyaleti’nde yer alan ama küçüklüğünden dolayı haritalarda bile gösterilmeyen bir kasabadır. Kasabanın geçim kaynağı tarımdır. Takvimler 1951’i gösterirken kasabanın lisesinin basketbol antrenörü vefat edince müdür eski arkadaşı antrenör Norman’ı çağırır.

Norman eskiden üniversite takımlarını çalıştırmış, kendine has kuralları olan, asla taviz vermeyen bir antrenördür. En önemli maçta en sevdiği oyuncusuna yumruk atınca lisansı iptal edilmiştir. Sonra lisansı geri verilse de artık eski popülerliği kalmayınca donanmaya katılır eski arkadaşından davet gelince eski dostu basketbol topuyla bir araya gelir.

Kasabaya geldiğinde kurallara karşı çıkan oyuncular ve her işine karışan kasabalılarla sorunlar yaşamaya başlar. Antrenmanları seyircilere kapatması ona karşı tepkileri daha da artırır. Daha da kötüsü okulda sadece 60 civarı erkek öğrenci olması onun bırakın on iki kişilik kadro kurmasını ilk beşi bile zorlanarak yapmasına neden olur. Üstelik kendisine bir yardımcı bulması gerekmektedir. Kasabanın sarhoşu basketboldan çok iyi anlamaktadır. Ama içkiyi bırakamaması hem kendisi için hem de takımda olan oğlu için ruhsal anlamda iyi olmamaktadır. Norman onun içkiyi bırakmasını sağlar. Ferdi oynamaya alışan oyuncuları takım haline getirmekte ise zorlanmakta, kendine has üslubu ile tepki çekse de sorunları çözmeye çalışmaktadır. Üst üste gelen yenilgiler sonucunda kasabalılar okul müdürüne baskı yaparak koçun görevden alınması için oylama yapılmasını kabul ettirirler. Yapılan oylamada Norman’ın gönderilmesi kararlaştırılır ama okulun en iyi basketbolcusu olan ve eski antrenörün ölümünden sonra basketbolu bırakan Jimmy, Norman Dale’in görevde kalması halinde tekrar basketbola döneceğini söyler. Bunun üzerine yeniden oylama yapılır ve Norman görevde kalır. Jimmy’nin takıma katılmasıyla birbirini tamamlayan bir takım olan Hickory Lisesi güçlü takımları yenmeye başlar. Eyaletin elemelerini geçerek final maçı yapmaya hak kazanırlar. Finalde ise geçen yılın şampiyonu olan kadrosunda daha uzun boylu ve atletik zencileri olan lise takımıyla karşılaşırlar. Oyunun başında zenci sporcularının pota altı üstünlükleri ile Hickory açık farkla yenik duruma düşer. Sonrası …

1986 yapımı film türünün en iyileri arasında. En İyi Yardımcı Oyuncu (Dennis Hopper) ve En İyi Orijinal Beste dallarında Oscar adaylığı var. Filmin başrollerinde, Norman Dale rolünde Gene Hackman, okul müdürü rolünde Barbara Hershey ve Norman Dale’in alkolik yardımcısı rolünde Dennis Hopper var. Basketbolcu gençlerin çekimlerde tekrarı olmuş mudur bilinmez ama filmde göründüğü attıkları her topun girdiği şeklinde. Bir sahnede ise Jimmy ve Norman konuşurken Jimmy sürekli şut atmakta, karşıdan çekim ve montaj olmadığı belli olan çekimde Jimmy’i oynayan gencin peş peşe 6–7 şutu girdi. Yönetmen ise David Anspaugh.

Kazanmak Arzusu (Hoosiers) basketbol sevenlerin kaçırmaması gereken bir yapım ve de asla pes etmeyenlerin, umudunu kaybetmeyenlerin.