Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Temmuz '09

 
Kategori
Futbol
 

THE bulEND

THE bulEND
 

Çok isterdim ki, Sivasspor Avrupa macerasında bizi şaşırtsın. Ama hazırlık maçlarından beri hezimetin gümbür gümbür geldiği çok açıktı. 5 yabancı oyuncusundan vazgeçmiş, onların yerini ligin vasat oyuncularıyla doldurmaya çalışmış, Avrupa acemisi bir Sivasspor’un Anderlecht karşısında harikalar yaratmasını zaten beklemiyorduk. Ama bu kadar aciz, bu kadar amatör kalmasını da beklemiyorduk.

Sorun Sivasspor’un 5 gol yemesinde değil, takımın sahada işe yarar bir atak , 2 tane üstüste olumlu pas yapmamış olmasında. Zira daha önce de Avrupa takımlarından fark yemiş 3 büyükleri seyrettik. Ama bu kadar kötüsünü son yıllarda hatırlamıyorum. Ceza sahasından top çıkarırken onlarca kez topu kaptıran, sağdan orta gelirken 5 futbolcusu aynı anda topa dokunamayıp topu ‘al da at’ diyerek Anderlecht’li oyuncuya veren bir takımın Avrupa arenasında yeri olamaz.

Bir kez daha anlaşıldı ki, Avrupa öyle bambaşka bir arena ki, öyle ‘Vatan Millet Sakarya’larla, ‘La ilahe illallah’larla, ‘hadi aslanım hadi koçum’larla bu iş olmuyor. Eminim ki Sivasspor eğer UEFA Avrupa ligi’ne katılsaydı, zayıf rakiplere karşı bir-iki tur atlama şansına sahipti. O nedenle keşke Sivas yerine Trabzon-Fenerbahçe ya da Galatasaray Şampiyonlar Ligi ön elemesine katılsaydı demekten kendimi alamıyorum. Tabii daha kötüsü de var, ya Sivas şampiyon olup Şampiyonlar Ligi’ne direk katılsaydı, Barcelona ile, Liverpool ile, ManU ile, Real Madrid ile, bu kadro, bu oyun yapısı, bu amatörlük ile nasıl oynayacaktı. Ortaya çıkan hezimet, ne olursa olsun kötünün iyisidir.

Bülent Uygun, teknik direktörlüğünün baharında, az zamanda çok büyük işler yaptı. Kendini ve takımı takdir etmesi gerekirken, o takdir edecek başka öğeler buldu kendine. Kendine olan aşırı güveni, bu sonu hazırladı. Bir hoca, bir sene önce şampiyonluğun kıyısından döndüğü takım kadrosunu, bu kadar uçuk şekilde değiştiriyorsa, en önemli defans sigortası olan Bilica’yı satıp yerine Fenerbahçe’de bir tane iyi maç oynamamış Yasin’i getiriyorsa, o hocanın Şampiyonlar Ligi hedefi yok demektir. Öyle Allah Allah Allah diye saldırmaya çalışarak değil, haddini bilerek Avrupa’da başarılı olunuyor. Denizli’nin, Gençlerbirliği’nin Avrupa başarılarının altında haddini bilerek oynaması yatıyor.

Sivas’ın yanlışları bu sene için kötü sinyaller veriyor, hele de Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş’ın iddialı kadrolarının ve Trabzonspor’un sessiz ve derinden ilerleyen olumlu görüntüsünün yanında. Bu hezimetten toparlanması, hele de bu kadro yapısıyla çok zor görünüyor. Korkarım ki, Sivas efsanesinin sonu gelmiş olabilir. Oysa ne umutlar bağlamıştık Anadolu aslanlarına..

 
Toplam blog
: 55
: 969
Kayıt tarihi
: 15.01.09
 
 

29 yaşındayım. İTÜ Tekstil Mühendisliği mezunuyum. Evliyim. Çocukluğumdan beri futbol gönüllüsüyüm. ..