Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '09

 
Kategori
Siyaset
 

Toz ve dumanın ardındaki hesaplaşma

Toz ve dumanın ardındaki hesaplaşma
 

Evet… Tozun dumana karıştığı seçim mücadelesi nihayet sona erdi…

Nisan ayı, içimizi ısıtan güneşi ile geldi, tepemizin üzerine oturdu…

Peki, geride ne kaldı?..

İsim belirterek yapılan hakaretler, mesnetsiz karalamalar, kırgınlıklar, dargınlıklar…

Bütün bunlar üç-beş oy fazla alabilmek içindi…

Üç-beş oy fazla alındı; maksat hasıl oldu, oldu da… Geriye ne kaldı?..

İşte önemli olan budur.

Yapılması gereken “insan” merkezli muhasebe budur!..

Sözünü ettiğim bu muhasebeyi daha da gerçekçi kılabilmek için, ben kendi adıma, seçim kargaşası içinde yazılanlardan bir dosya oluşturdum.

Dosyanın yapraklarını yavaş yavaş çeviriyorum…

Yavaş yavaş ve tekrar tekrar okuyorum söylenenleri.

Sonuç, üzüntü verici…

Aydın bir insanın en önemli vasfı, [bence] sorumluluk duygusu ve hemen bu duygunun yanında yer alması gereken kendi kendisi ile hesaplaşma olgusudur.

Öteki Dünya’da verilecek hesaptan önce, çok daha önce, bu Dünya’nın hesabının bu Dünya’da yaşarken verilebilmesidir…

Gece başımızı yastığımızın üzerine bırakırken, içtenlikle yapılmış kişisel hesaplaşmaların bilançosu ile baş başayızdır; yüz yüzeyizdir…

Ya da böyle olmalıyız, diyorum ihtiyatlı bir yaklaşımla...

Böyle yaşamalıyız hayatımızı; böyle sürdürmeliyiz mücadelelerimizi ve bu ölçekle tartmalıyız kişisel ilişkilerimizi…

Birbirimizden farklı düşünebiliriz, farklı farklı şeylere inanabiliriz; düşündüklerimiz ve inandıklarımız uğruna birbirimizle kıyasıya mücadele de edebiliriz. Ama…

Ama insan olma ülküsünün ortak paydasında… bir arada olabilmeliyiz.

Sorun burada.

Bizi bir toplum olarak birlikte yaşatan koordinatların başında hukuk geliyor.

Sonra ahlaki değerlerimiz.

Sonra örf, adet ve geleneklerimiz…

Ve bütün bu değerler ve kurallar bütünlüğü üzerinde oluşturduğumuz kimliğimiz ve kişiliğimiz…

İşte her birimizi diğerinden farklı kılan nitelikler, sıralamaya çalıştığımız bu kriterlerle ne kadar bağdaştığımızla… ya da semtine bile uğramayıp, ne ölçüde teğet geçtiğimizle ilgili ve ilintili…

Sağlıklı, bilinçli ve kültürlü bireyleri oluşturmadan sağlıklı, bilinçli ve kültürlü toplumu oluşturamayız…

Nedense, yaşadığımız bu tozlu ve dumanlı seçim mücadelesi sonrasında aklıma, bu herkesin bilmesi gereken gerçeği, altını çize çize ve tekrar tekrar yazmak geldi…

Nedense?..

 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..