Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mart '10

 
Kategori
Spor
 

Trabzonspor'un Onur'u da Alanzinho'su da var!

Trabzonspor'un Onur'u da Alanzinho'su da var!
 

Antalyaspor’un etkili ve tehlikeli şekilde kalesine geldiği dakikaların içinde rakibine göre organize olmakta zorlanan bir oyun oynayan Trabzonspor 66. dakikada Alanzinho’nun ayağından bulduğu golle Şenol Güneş’in gelişinden sonraki en güzel futbolunu oynamaya başladı.

Aslında takımların sayısal üstünlüğü bulduktan sonra ortaya koydukları futbol ile öncesindeki o tutuk oyunları arasında anlaşılması zor bir çelişki var. Tam da hafta sonunda Galatasaray karşısında yapamadığı, bizim de bu sayfalarda konuştuğumuz o şeyi oynamaya başlamıştı bordo mavili ekip.

Bunda Burak’ın çıkıp, yerine Engin’in girmesinin etkisi var mıydı, kuşkusuz fazlasıyla spekülatif bir sorudur bu. Ancak şu her maçta biraz daha belirginleşiyor ki Trabzonspor’da bazı futbolcular kendileri, kimi de takım için oynuyor. Şenol Güneş’in bu süreyi takımını yakından izlemek ve gelecek senenin planlarını yaparak geçirdiğini tahmin ediyorum. Elde Kupa Beyi’ni tutuyor olmak ve sezonu en azından bir kupa ile kapatma ihtimali de Trabzon şehrinin enerjisini canlı tutuyor.

Umut’un 87. Dakikada attığı gol turun artık Trabzonspor’a yakın olduğunu, çok büyük bir mucize olmazsa Fenerbahçe’den sonra adını finale yazdırdığını rahatlıkla söyleyebiliriz. İşin ilginç tarafı sezonun son ayında bu ekibin iki final maçına çıkacak olmalarıdır. Umarız bu rekabet ortamından yeni bir gerilim çıkmaz.

Son dönemde sıklıkla maçlarını takip etme şansı yakaladığımız, futboluyla da ligin keyif veren ekiplerinden biri olan Antalyaspor’un Trabzonspor karşısında beklediğimizden daha dağınık bir oyun ortaya koyduğunu söyleyebiliriz.

Oysa tam takım olarak sahaya çıkma şansı yakalamıştı. Adı önümüzdeki sezonunun transfer listesine yazılmış Necati Ateş’in takım arkadaşı Djiehoua ile sanki maç öncesinde kavga etmişlercesine birbirleri yokmuşçasına top oynamaları bir anlamda iki futbolcuyu da etkisizleştirdi. Ali Zituoni de gününde değildi. Antalyaspor Tita, Ertuğrul, Yalçın ve Orhan ile ayakta durmaya çalışırken; Yalçın ve Jedinak’ın sık sık rakip futbolcularla didişmeleri sonunda maçın son bölümlerinde kırmızı kart da çıktı. Orhan Ak da çok sinirliydi ve onu ilk kez hakeme itiraz ederken gördük.

İkinci yarının hemen başında Trabzonspor’un orta sahadan bir kişi eksilmesi, 4-3-3’e dönmesi ve bir çeyrek saat kadar bu duruma alışamaması nedeniyle Antalyaspor bu boşluktan yararlanmaya başladı. Hatta gol de bulabilirdi. Bu dakikalarda Antalyaspor golü bulsaydı muhtemelen eleştirdiğimiz futbolcular sayısal üstünlüğün verdiği rahatlıkla daha organize bir oyun oynamaya başlayacak; Trabzonspor için yazdığımız şeyleri bu defa onlara yöneltmemize neden olacaklardı.

Futbol bu anlamda biraz da golün belirleyici olduğu bir oyun olabiliyor.

Attığı gole ve belki de kupada Trabzonspor’un adını finalle yazdırmasına rağmen Alanzinho’nun takım oyunundan çok uzak olduğunu söylemeliyiz. Açıkçası maç boyunca çok öneli kurtarışlar yapmış Ömer’in Alanzinho’nun şutunu nasıl içeri aldığı da futbolun içindeki garipliklerden bir tanesidir. Alanzinho adam eksilten, yetenekli, tipik Brezilyalı bir futbolcu; ancak o kadar bireysel oynuyor ki takımın bütün düzenini alt üst ediyor. Belki o öyle oynayınca Colman da Umut da ve potansiyel olarak zaten içinde kişisel oyun tarzı olan Burak da bozuluyor.

Şenol Güneş kaybetmediği ve kritik anlarda attığı gollerle takıma hayat verdiği sürece Alanzinho’nun takımın önemli bir dişlisi olduğunu düşünüyor olabilir; ancak yeteneğin takım oyunu ile birleştiğinde neye dönüştüğünü bu hafta içinde bir yazı ile tartışmıştık. Bu durum kuşkusuz içinde bulunduğumuz sezonda değil, önümüzdeki yıl çok daha iyi anlaşılacaktır.

Bir önceki yarı final maçına göre çok daha güzel bir futbol izledik. Çok hızlı paslaşmalar ve atak organizasyonları da vardı. Kaleye şut vardı, kalecilerin muhteşem kurtarışlarını izledik. Yani iki takım da iş olsun, prosedür yerine gelsin diye sahaya çıkmamışlardı.

Antalyaspor için sezon bitti sayılır. Mehmet Özdilek yönetimle konuşur iyi bir transfer politikasıyla önümüzdeki sezon çok daha iyi bir takım ortaya çıkabilir.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..