Trafik kazaları ve kaderci anlayışımız

Bayram günleri yaklaştıkça, Trafikle ilgili kaygılarımızda artmakta. Yurdumuzda trafik kazaları, günlük yaşamın olağan olayları gibi görülmeye başladı.

Trafik kazalarının bir çok nedenleri vardır. Bunlardan en önemlisi ve en başta geleni "Kaderci anlayışımız"dır.

Kaderci anlayışımıza değinmeden önce; diğer nedenlere kısaca değinmek istiyorum.

Ülkemizde, yük ve yolcu taşımacılığının yüzde doksandan fazlası karayolları ile yapılmaktadır.

Demir yollarımız, gerici bir anlayışla yıllarca geliştirilmedi. Hala da geliştirilmesi için bir gayret gösterilmiyor. Üç tarafımız denizlerle çevrili olmasına rağmen, bundan da yeterince yararlanamıyoruz.

Ülkemizdeki kamyon sayısı, tüm Avrupa ülkelerindeki kamyon sayısından çok. Karayollarımız bu kadar fazla kamyon trafiğine yeterli gelmemektedir.

Yukarda saydığım nedenler; zaman içinde çözümlenebilir. Ama trafik kazalarının asıl nedeni "Kaderci anlayışımızdır"

Bu konuyu biraz daha açmak için; toplumumuzda yerleşmiş kaderci anlayışla ilgili sözlere, deyimlere bir göz atmak istiyorum.

"Kaderin önüne geçilmez"-"Kader kurbanları"-Alın yazısı",vadesi yetmiş olmak,

Kamyon yazılarını çoğumuz görmüşüzdür. "Çilemse çekerim, kaderimse gülerim","Hakimiyet Allahındır", Allah korusun, Rüzgarıma kapılma nezle olursun, Aşıksan vur saza, şoförsen bas gaza, sollama beni, sollarım seni....

Bizdeki kadercilik anlayışı: Vurdum duymazlık, bilgisizlik, aldırışsızlık, tembellikle birleşerek; dinsel bir motifle Tanrı'yı da suç ortağı yapmaya dayanıyor.

Bu anlayış,yıllarca toplumumuzun beynine bir nakış gibi işlenmiş.

Kazaların oluşumunun insanların elinde olmadığı, bunun Tanrının emri olduğu, alın yazısı olduğu anlayışı kazaların artmasına neden olmaktadır.

Trafik kazalarından sonra, kaderleri böyleymiş, vadeleri yetmiş. Bu kaza olmasaydı, başka yerde yine hayatlarını kaybedeceklerdi gibi anlayışlar trafik kazalarını bir alın yazısı olarak gösteriyor.

Bu anlayış ve inançla trafiğe çıkan sürücüler; kaderci anlayışın etkisiyle, tedbir almadan, dikkat etmeden, kurallara uymadan, gözükaralıkla çıktıkları trafiği altüst ediyorlar.

Ülkemizde yasalar, kurallar henüz kaderci anlayışın önüne geçememiştir. Bunun çözümü ise kaderci anlayıştan yana olmayan eğitim anlayışıdır.

Aklımızı başımıza toplayalım. Bu bir alın yazısı değil, cehalettir.

Bilimsel verilere, bilim ve tekniğe inandıkça, sürücüler çağdaş anlayışla eğitildikleri taktirde: Canavar olarak gördüğümüz bu kazaların önüne geçebiliriz.