Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

TRT yedi düvele karşı

TRT yedi düvele karşı
 

TRT’nin tarihindeki en pahalı bütçeli projesi olan ve İngilizce olarak tüm dünyaya yayın yapacak yeni televizyon kanalı projesi, Türkiye’de hükümet yanlısı medyanın artık yetmediğini göstermekte…

Kanalın 250 milyon dolar kuruluş maliyeti var. Ve tahmin edeceğiniz gibi TRT bir devlet televizyonu olarak bizlerin finansörlüğüyle bu projeyi gerçekleştirecek.

Dış basında da bu haber büyük yankı buldu. Hepimizin de tahmin ettiği gibi onlar da şu sonuca varmış. Türkiye Hükümeti yabancı basının özellikle Gezi eylemlerini ‘yalan’ haberlerle yansıttığından yakınmıştı. Şimdi ise artık devlet kendi tarafından tüm Dünya’ya ‘doğru’ bilgiler vererek Türkiye’deki yandaşlarının görevini tek başına aslanlar gibi üstlenerek, ‘haklılığını’ yedi düvele gösterecek.

Vakti zamanında yani Gezi eylemleri sırasında bu kanal mevcut olsaydı, kanalın Dünya’ya eylemleri yansıtırken set ortamında bile eylem görüntüsü hazırlanabilirdi. TRT için yani aslında hükümet için bir tren böylelikle kaçmış olsa da bundan sonra yeni ‘imkânlar’ oluşabilir.

Türkiyede yurtiçi medya kuruluşlarında yapılan haberlerin devlet ve hükümet lehine olmasını hükümet yeterli bulmuyor. Neden sadece Türkiye insanı üzerinde etki oluşturmak yeterli değil? Dünya üzerindeki hiçbir ülke artık birbirinden bağımsız düşünülemez. Bugün Türkiye’deki olayların ekonomiye etkisi malumunuz. Ancak bu ekonomik dalgalanma, yurtiçi yatırımcının hareketiyle gerçekleşmiyor. 90’ların sonlarında Güneydoğu Asya krizi patladığında ekonomistlerin bu krizin tüm dünya ekonomisine uzun dönemde büyük etkisi olacağı görüşünü ortaya atarken söyledikleri şu söz pek çok şeyi açıklayabilir. “Bir kelebek kanatlarını çırparak dünyanın başka bir yerinde kasırgaya neden olabilir.”

Dolayısıyla Türkiye’de kanat çırpan kelebeklerin tüm dünyadaki AKP hükümeti karizmasını birkaç günde yerle bir etmesi çok doğaldı.

İşin şöyle bir yönü de var. Pazarlama politikası icabı, olduğundan demokrat, olduğundan büyük lider olarak tüm dünyaya lanse edilen Erdoğan, işte şimdi o yüzden bu kadar agresif… O yüzden kanat çırparak fırtına çıkartan haklılığın karşısına yapay dev kanatlarla çıkıyor. Ve şimdi de hiçbir masraftan kaçınmayarak dünyaya ‘doğruları’ anlatacak kanal açmaya kalkıyor.

Yabancı basın Gezi olaylarını tüm netliliğiyle dünyaya anlatırken yüzde yüz samimi olmayabilir. Ancak tüm dünya canlı yayınlarla haberleri duyururken Türkiye basınında yaprak kıpırdamıyordu. Ne gariptir ki bu kelebeklerin kanat çırpışının yarattığı rüzgâr önce yabancı basında esti. Türkiye’deki birkaç gazete ve televizyonu saymazsak…

Şimdi de bu kadar para harcanarak gerçekleştirilecek bu projenin faydalı olup olmayacağına biraz değineyim. Bir devletin resmi kanalının dünyaya açılması ve devletin propaganda aracı olarak açıkça kullanılacak olması, dünya kamuoyunda büyük bir etki yaratmayacaktır. Hatta belki Gezi gibi bir olay haber olurken taraflı gazeteci gözüyle tarafsız gazeteci gözü arasındaki fark daha keskin görünecek. Ulusal basında bizim çokça gördüğümüz gibi… Böylece bu propaganda kendi kendine karşı propagandaya dönüşebilir. Örnek verelim. Öğrenci evleri konusundaki baskı sinyallerini nasıl anlatacaklar mesela? Öldürülen eylemcinin cenazesini nasıl gösterecekler? Vatandaşa küfreden valiyi sahiplenen Başbakan’ı nasıl haber yapacaklar?

Kanala hangi ismin verileceği henüz belli değil… Azıcık bunun üzerine düşünelim mi? Benim önerim RTE International… Peki, ya sizin öneriniz ne?

http://www.twitter.com/dgnozcn

 
Toplam blog
: 87
: 1141
Kayıt tarihi
: 28.11.12
 
 

Uludağ Üniversitesi İktisat bölümü mezunuyum. Ancak dört yıldır müzikle uğraşmaktayım. Trompet ça..