Turizm nereye gidiyor?

Geçenlerde gazatedeki bir haber dikkatimi çekti. Bu haber Antalya'da geçen sene dünyanınen iyisi seçilmiş bir hotelin İngiliz Guardian Gazatesi yazarlarından birinin bu hotelde konaklaması ve adı geçen hotelin hiç de öyle söylendiği gibi bir yer olmaması üzerine yazılmış bir haber. Hotelde kalan kişi resepsiyonda beklemekten, bardaki barmenlerin yanınızda uzun bacaklı kimse yoksa sizinle kimse ilgilenmediğine kadar her şeyi yazmış.

Peki ama neden böylesine lüks bir hoteli beğenmemişti bizim turist amcamız. Böyle bir olay olabilir mi ?

Neden olmasın.

Türkiye'de turizm artık öyle bir noktaya geldi ki herkes şikayetçi. Her sene ülkemize gelen turist ve turist kalitesi gittikçe düşüyor. Bunun sorumlusu olarak Turizm Bakanlığı ve Devlet gösteriliyor.

Bakanlık ülkemizin reklamını iyi yapamıyormuş, vergiler çok ağır geliyormuş. Bundan dolayı fiyatlarımızı yüksek tutuyormuşuz ondan turist ülkemizi tercih etmiyormuş. Muşlar, mişler hep artıyor.

Hepsi hikaye....

Evet hakikaten ülkemizde vergiler ağır; ama kaç acente veya hotel tam olarak vergisini ödüyor. Hotellerde çift yazılım kullanıyor.Mali listeye giren odalar ücretini kredi kartıyla ödeyenler. Mali listeye girmeyen ücretini peşin ödeyenler.
Acentelerin birçoğu grup organizasyonlarında faturalandırma yapmıyorlar. Vergi istediği kadar ağır olsun ne yazar. Zaten yarısı kaçırılıyor.
Gelelim hotellere. Milyonlarca dolar harcayarak yaptırılan hoteller düşük ücrete çok mesai yaptırabileceği personel arıyorlar. Turizm bilgisi olması gerekmez. Yoldan geçen herhangi bir kişi bile çalışabilir yeter ki fazla ücret istemesin. Vermiş olduğu hizmet önemli değil.

Birde "hanut" olayı var. Nedir bu "hanut".

"Hanut" yapılan bir satışta mağazaya müşteriyi getiren kişinin aldığı malın değeri üstünden aldığı % lik komisyondur. Ülkemizde de dünyada olduğu gibi acente ile gelen turistlerin nerede konaklayacağı nereleri gezeceği nerelerden alışveriş yapacağı bellidir. Yapılan alışverişlerde acentenin ve turist rehberini alacağı komisyon bellidir. Turist herhangi bir fiyat fazlalığıyla aldatılma olayında acenteyi ve şikayet edebileceğinden dolayı hanut oranları makul miktardadır ve malın normal satış fiyatı üzerinden alınır. Fakat Kapalıçarşı ve çevresinde o kadar hanutçu varki.... Bu kişiler çok iyi derecede yabancı dil bilirler ve turiste arkadaşça davranarak yaklaşırlar ki karşısındaki kişinin aldanmaması mümkün değil. Bunların aldığı komisyon yani hanut yüksek sezonda %40-%60 oranında komisyon alırlar. Satıcının o kadar komisyon vermesinin nedeni de %300-%400 kar koymasından kaynaklanır. Yoksa nasıl o kadar komisyon versin ki. Yani anlaycağınız dolandırıcılık...

Bir başka neden de ülkemizdeki suç oranlarındaki artış. Bu konuda herhangi bir yorum yapmak istemiyorum. Öyle veya böyle herkesin başından birşey geçmiştir. Her hafta 3 veya 4 turist misafirimiz için karakollara tercümanlık yapmak zorunda kalıyoruz.

Bunca şeyden sonra geliyoruz birde şikayet ediyoruz. Neymiş ülkemize turist gelmiyormuş, turist sayısı her sene azalıyormuş, turizm bitmişmiş. Biter tabi bitmeyecekte ne yapacak. Ama suç sadece bakanlıklarda veya devlette değil
suç hepimizde...

İğneyi önce bir kendimize batıralım ondan sonra....