Türk Otomotivinde Kurumsal Yapı ve Dizayn Problemi

Türkiyede otomotiv son yıllarda hızla gelişen bir sektör olmuş durumdadır. İhracat rakamlarında en önlerdedir. Krizin çıktığı 2008 yılına kadar da bu böyle devam etmiştir. Günümüzdeki toparlanma sürecinde tekrar eski günlerine dönme umudu vardır. Türkiye'de toparlanma sürecinde yaşanırken, yurt dışında krizin etkileri devam etmektedir. Burada bunu firsat bilip, yerli üreticilerin eksikliklerini kapatması gerekir. Türk Otomotivinin en büyük eksikliği kurumsal yapı oluşturamamak ve dizayn sorumluluğunu alamamaktır. Bu noktaları aşmakta alınacak profesyonel destekler, patron şirketlerinde bazen daha kötü sonuç vermekte ve değişimin önünde duranlar kazanmaktadır. Yine de umudu kaybetmemek gerektiğini düşünüyorum. Japon yönetim tarzı insan odaklılık Türkiye'de pekala uygulanabilir. Bir şirketin en değerli varlığı ne ekipmanları ne hammaddesi ne de araçlarıdır. En değerli varlığı insandır. Bu mantık ile kurumsal yapı inşa edildiğinde sürdürülebilir başarı da arkadan gelecektir. Dizayn problemi aslında sadece otomotivin değil Türk markalarının genel sorunudur. Bir kaç sektörde bu ataleti üzerinden atmış şirketlerin başarısının nasıl olduğu gözle görülmektedir. Tasarım ve patent sürecine sahip çıkıldığı takdirde, Türk markaları da otomotivde de kendilerine önemli bir yer bulacaktır.