Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Temmuz '14

 
Kategori
Eğitim
 

Türkan Saraçoğlu

Geçmiş gün, tam olarak hatırlamıyorum ama sanırım bir sonbahar günüydü. Yani okulun açılışından kısa bir süre sonraydı. Dördüncü sınıftaydık ve coğrafya dersimizin boş geçeceğini düşünüyorduk. Fakat giriş zili çaldıktan bir süre sonra Okul Müdürü Mehmet Yetenç, çok şık giyimli, orta yaşlı bakımlı ve yüzü nurlu bir bayanla çıkageldi.

“Size yeni coğrafya öğretmeniniz Türkan Saraçoğlu’nu takdim ediyorum. Bundan sonra coğrafya derslerini beraber işleyeceksiniz” deyip çıkıp gitti.

İnsan yüreği yumruk kadar bir organ. Buna ne kadar sevgi sığdırabilirsiniz ki! Bu yüzden bırakın başkalarını sevmeyi, bazen kişinin kendini sevmesine yetecek kadar bile sevgi sığmaz. Ama bazen de, o yumruk kadarcık yüreğe, tüm dünyayı ve insanlığı kucaklayacak kadar sevgi yüklenebiliyor. Ve insan yüreği, yüklendiği sevgi kadar büyüyüp, genişleyip, evrensel değerler ve erdemlerle kendini yüceltebiliyor.

İşte Türkan Hanım öğretmenimiz, böyle bir yüreğe sahipti. 600 öğrenci onun o sevecen anaç yüreğine az geldi bile diyebilirim. Artık o tüm öğrencilerin annesiydi. Çok iyi bir coğrafya öğretmeni olmasına rağmen artık onun coğrafya öğretmenliğinden önde geliyordu bize anneliği.  

Çünkü bizim bu gurbet elinde, coğrafyadan çok bir anneye ihtiyacımız vardı. Öğrencilerin giyim kuşam ve saçlarının taranmasına kadar her şeyiyle bir anne gibi ilgilenir ve bundan kendini adeta sorumlu sayardı. Bizler mezun olup gittikten sonra da duyduk ki, Türkan Hanım annemiz, okulun annesi olmayı hep sürdürmüştü. Ne mutlu, binlerce evlat yetiştiren böylesi güzel bir anneye…

Kendisini sevgi, saygı ve minnetle anıyor, sağlık ve mutluluk dileklerimle selamlıyorum.  Ellerinden öpüyorum. Ve onun 1963 yılı mezuniyet töreninde yaptığı konuşmayı aşağıya alarak, yazımı bitiriyorum. Öğrencilerinin duygularını yorum olarak yazmalarını bekliyorum.

“Sevgili evlatlarım. Yıllarca çırpındığınız bu irfan yuvasında neticeyi almanın, gurur zevk ve heyecanı içindesiniz. Pek yakında atandığınız yerlere gideceksiniz. Oralardaki Körpe yavrular, kucaklarını açmış sizi hararetle beklemekteler. Sen de 6 yıldır bu hasretin acısıyla kıvranmakta değil misin?

Güle güle gidin. Oralarda güzeli, doğruyu, hakkı adaleti, iyiyi okumayı öğret. İlimden ziyade faziletin, gösterişten ziyade hakikatin, akıldan ziyade ahlakın değer taşıdığını anlat. Cehaleti ve taassubu kaldırmak için mücadele et. Bunlar insanlığı bedbaht eden en hakiki düşmanlardır.

En iyi rehberin vicdanın olsun. Akıl ve tedbir insanı aldatabilir. Yalnız vicdan hiç bir zaman aldatmaz. Halk nerede kuvvet görürse, hak orada sanır. Oysa hak ile kuvvet çok az birleşir.

Ödevlerinizin sınırı ve sonu olmadığına göre, mükafat beklemeden vatanına hizmet et. Sizlerin mücadele ve başarılarını duymakla daima iftihar edeceğiz.

Sözlerimi Eflatun’un bir sözüyle bitirmek istiyorum. “Senden önce gelenlerden ibret al ve senden sonra geleceklere ibret olmaya çalış.”           

Türkan Saraçoğlu

 
Toplam blog
: 81
: 702
Kayıt tarihi
: 21.11.08
 
 

Nazmi Öner 1946 yılında Burdur’un Bucak İlçesine bağlı Seydiköy’de doğdu. Seydiköy İlkokulu v..