Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Türkiye bu yangını söndürebilecek midir?

Türkiye bu yangını söndürebilecek midir?
 

Yargıtay Başkanı, - Ateş bacayı sardı, diyor… Yangın büyüyor!.. Devletimizin “yargı” erkinde çıkan yangın, bacayı sarıp, yapının tümünü kuşattı, diyor… Bu söz, ciddiye alınması gereken bir tespittir Yargıtay, hep bildiğimiz gibi, “yargı” erkinin en üstündeki bir kurum… Ülke içindeki tüm mahkemelerin kararlarını irdeleyip, yanlışlarını düzelten, en ehil, en bilgili, en üst merci… İşte yangından söz eden bu merciin de en üst kişisidir. Yangının bacayı sardığından yakınan bu merciin başkanıdır. Hasmı ile girdiği hukuk mücadelesini kaybettiği için tepki gösteren sıradan bir yurttaşın dar açısından yapılan bir değerlendirme değildir bu… Kişisel çıkardan azade, kazanıp kaybetmenin dışında yer alan objektif bir “hakem”in, hukukun en üst makamında oturan önemli bir adalet insanının uyarı yüklü bir tespittir karşımızda duran… Bir an için belleklerimizi gözden geçiriyoruz… Ve iki yıl öncesine gidiyoruz bugünkü yangını çıkartan küçük, ama önemli kıvılcımların üzerine tutuyoruz projektörlerimizi.. Ne görüyoruz?.. Milli Güvenlik Kurulu‘nun (sivil) başkanlığı koltuğunda oturan bir zat-ı muhterem, Amerika’da çok önemli ve çok değerli ve çok verimli geçtiğini söylediği resmi temasları sonrasında düzenlediği basın toplantısında şöyle konuşuyor: -Türkiye’de hâkim ve savcıların eğitilmesi gerekiyor…

Ve devam ediyor “sivil” başkan: - İran operasyonu yaklaşırken, Türkiye’deki ABD karşıtları susturulacaktır. İşin en önemli yanı, bu sözlerin sahibi olan kişinin, “Milli” güvenliğimizden sorumlu kurulumuzun başkanı olması… Peki, ekselanslarının bu açıklamaları yaptığı yer neresi?.. - Amerika! Yani, tüm dünyada milli nitelikteki direnişlerin baş belası, saldırgan bir emperyalist Devlet… Gelin, bir de bu açıdan bakın ülke gerçeklerimize… İstiklal (Bağımsızlık) Savaşımız sırasında da İstanbul hükümeti ve Padişah, İngiliz’den yana olmayı ve Yunan Ordusu’nun Anadolu’yu işgalini meşru sayıp... Kuvayı Milliyecileri susturmaya çalışmıyor muydu?.. Çalışıyordu… Peki şimdilerde neler oluyor bu güzelim ülkede?.. İşte malum medyanın yürüttüğü “a-simetrik” psikolojik savaş doğrultusunda olup/bitenlerin düğümü bu sorunun yanıtı içinde gizlidir. Bu sözler edildiğinde yüksek yargı organlarımızdan belirli bir tepkiler gelmiş… Ama, Devlet’in yönetiminden sorumlu kişilerin ağızlarını yine bıçak açmamıştı… İşte o günlerde kıvılcımlanan ateş, bugün bacayı saran bir yangın haline dönüşmüş bulunmaktadır. Ve görünen odur ki, “Milli” Güvenlik Kurulu’nun [sivil] Başkanı’nın görüşleri doğrultusunda ülkemizde bazı hakim ve savcılar eğitime tabi tutulmuş ve ön-görüldüğü biçimde birer-ikişer şekillendirilmiş bulunmaktadır. İşte bacayı saran yangının bir parçası budur. Türkiye’nin önemli bir Anayasal kurumu olan, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun gündeminin içeriğini oluşturan temel sorun da yine budur… Türkiye bu yangını söndürebilecek midir? İşte günümüzün gündeminin en yakıcı sorusu da bu aynı sorunla ilgilidir.

http://www.soruyusormak.com/ http://www.dnm-ler.com/
 
Toplam blog
: 913
: 485
Kayıt tarihi
: 30.01.09
 
 

1942 yılının Şubat ayında Bursa'da (Mehmet Kemalettin'den olma, Emine İffet'ten doğma olarak) dün..