Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Krizden kim karlı çıktı?

2008 yılının Eylül ayında ABD merkezli yatırım bankası Lehman Brothers'ın batmasına izin verilmesinin ardından küresel kredi krizi patlak verdi. Krizin öncü sarsıntıları 2006 yılından itibaren hissedilse bile ekonomistlerin çoğu kulaklarının üzerine yatıp gerçekleri görmezden geldiler. Gazetelere bakılırsa Roubini, Stiglitz gibi birkaç isim dışında krizi öngörebilen kimse yok. Türkiye'de benim bildiğim yegane isim o dönem de okuru olduğum Radikal Gazetesi yazarı Uğur Civelek'ti. 2005 yılından itibaren "şişmiş emtia fiyatları deyip durdu" ama derdini kimseye anlatamadı. Hatta ben dahil çoğumuz "Ulan, ne kadar karamsar adam AKP ekonomiyi iyi götürüyor!" diyorduk, yalan mı?

2006'dan bu yana ne değişti de ekonomiler 2008-Eylül ayında çuvalladı?El cevap: Adı üzerinde kredi krizinin görünür sebebi yurtdışında sokaktaki vatandaşa kullandırılan mortgage kredilerinin varlık fiyatlarının düşmesi, durgunluk, işsizlik... gibi nedenlerle geri ödenememesi idi. Gayrimenkullerini bankalara ipotek ederek yeni kredi alan insanlar "geliyorum" diyen durgunlukla işlerini kaybedip gelir kaybına uğramalarıyla evlerini satmak zorunda kaldılar. Satmak istediler ama varlıkları para etmiyordu. Bankalar ellerinde patlayan konut kredilerine mi yansınlar, sigorta şirketleri ikincil piyasalara yatırılan paraya teminat göstermelerine mi, uluslararası kurumlarsa yatırımlarının sıfıra inmesine mi?

Paranın ucuz ve bol olması herkesi riskli adımlara işte böyle sevk etti.Başta yatırım bankaları olmak üzere Wall Street olmayan varlıkları gerçekdışı fiyatlardan satarak aşırı kar ettiler. ABD ekonomisinde sokaktan yükselen çığlıklara rağmen AIG, General Motors, Bank of America, JP Morgan Chase... gibi dev kuruluşlar devletten yardım aldılar. Hükümetin, TARP ile bankaların bilançolarında yer alan zehirli varlıkları temizlemek istemesi üstelik durgunluğa düşen piyasalara liberal ekonomi teorisinin tüm itirazlarına karşın devlet desteğini sürdürmesi 1929 Bunalımı'ndan kaynaklanan depresyon korkusunun ne kadar ağır bastığının işareti sayıldı.

Şimdi biraz daha geriye gidelim, 11 Eylül Saldırıları'nın ardından ABD, terörle savaş bahanesi altında 2001-Ekim ayında Afganistan, 2003 Nisan'ında Irak devletlerini işgal etti. Savaş makinesinin çarklarını yağlamak için gereken para kredilerle sağlandı. Bu durumu gerçekleştirmek halkın elindeki varlıkların üstüne konarak borçlandırılmaları hesabına dayanıyordu.Borçlandırılmış insanlar ne savaşa karşı çıkabilecek, ne de ellerinden alınanlara karşı tepki verebilecek duruma getirildiler. Savaş endüstrisi ihtiyaç duyduğu insan kaynaklarını halktan sağlarken, finans sektörü -yukarıda değindiğim gibi- türev piyasalarda sanal ürünleri hiç varolmamış fiyatlarla halka pazarladılar. Dikkat ederseniz krizden en çok etkilenen ABD ve İngiltere oldu. Bu arada size bir soru, küresel savaşa dahil olmalarından dolayı krize duçar olan bu iki ülkeye ait şirketler 2008 yılından önce ettikleri karları ne yaptılar? Kasalarından para çıkmadan finansal krizi devlet aracılığıyla vatandaşlarına fatura etmeleri hangi uyanıklığın ürünü? O ülkelerin halkları çok mu aptal ya da ortada paylaşılması gereken rant insanların işsiz ve aç kalmasından daha mı önemli?

Ülkemiz dış kaynaklı sarsıntıya içeride zayıf bir ekonomiyle yakalandı. Halkın alım gücü gitgide düşerken siyasal istikrarsızlık mevcut hükümetle yaşanan krizi perçinleştirdi. Sürüncemede bırakılan IMF anlaşması, çerçeve programın aylar sonra açıklanması, alınması gereken tedbirlerin geciktirilmesi üretim kesiminin borç-faiz kıskacında boğulmasıyla sonuçlandı.İşsizlik oranlarının %13'e düşmesi kimilerini sevindirirken, sosyal güvenlik açıkları, faiz giderleri bütçenin 2009 yılında 53 milyar TL açık vermesine neden oldu. Yılbaşındaki hesap 10 milyar idi. Faizlerin artık indirilemeyecek noktaya gelmesi, zaten yüksek olan enflasyonun burnunu yukarıya çevirmesi gibi sebeplerle kamu açığının çifte krizle 50 milyar TL'nin altına indirilememesi 2010'nun ekonomik tuzakları. Halkı gırtlağa kadar borçlu bir ülkenin kamu maliyesinin iyi durumda olması mümkün değil. Bana kalırsa bizim krizimiz daha çok sürer.

 
Toplam blog
: 93
: 472
Kayıt tarihi
: 09.06.09
 
 

21-07-1973 tarihinde İstanbul'da doğdum. M.Ü. İletişim Fakültesi Radyo-T.V. Bölümü'nden 1995 yılı..