Türkiye'de "Amoklauf"

Küreselleşen dünyada, herşey hızla yayılıyor.

Dünyanın bir yerinde görülen türden bir olay, bir de bakıyorsunuz, başka yerlere de sirayet ediyor.

Son yıllarda Avrupa ve ABD'de sık sık görülmeye başlanan "Amoklauf" (Cinnet geçirerek dehşet saçmak) türü olay, dünyanın başka yerlerine, bu arada Türkiye'ye de bulaştı galiba. Şanlıurfa'nın Birecik Belediyesinde yaşananlar da, Avrupa ve Amerika'da yaşananları aratmıyor.

Birecik'de, 40 yaşındaki belediye işçisi, kalişnikofla belediye binasına dalarak rastgele ateş etmiş ve bir kişiyi öldürüp, beş kişiyi yaraladıktan sonra teslim olmuş. Bu arada Belediye Başkanı da pencereden kaçmış. Gazeteler sebep olarak, işçinin park işlerinde çalışırken, temizlik işlerine verilmiş olmasını gösteriyorlar.

Okuyanlar hatırlayacaklardır, ABD'de geçtiğimiz yıllarda, Almanya'da en yenisi geçtiğimiz ayda, özellikle okullarda yaşandı. Kendisini aşağılanmış hisseden, herhangi bir sebepten çevresindekilerden, öğretmenlerinden ve arkadaşlarından intikam almak isteyen öğrenciler, ellerine geçirdikleri silahlarla dehşet saçtılar ve birçok masum insanı ölümüne yol açtılar. Çoğunluğu öğrenciler ve öğretmenler, hatta yoldan tesadüfen geçenler de olmak üzere.
Bu olaylardan bazılarına kısaca değinirsek, Texas'da 1999 yılında bir öğrenci, okulundan 12 öğrenci ve bir öğretmeni vurdu ve intihar etti. Minnesota'da 2005 yılında ölenler 5 öğrenci ve bir öğretmendi. Lancester County'de 2006 da, 5 kız öğrenci öldü. Almanya'da Gurenberg'de 2002 de 12 Öğretmen, bir okul sekreteri, bir polis ve 2 öğrenci vurulmuştu. Erfurt'da ölenler 16 kişiydi ve bu sene en son yaşanan Winnenden felaketinde de 15 kişi hayatını kaybetti. Böylesi bir katliama girişmiş kişiler, olaylardan sonra genelde intihar ederek kendi sonlarını da getirdiler. İsviçre'de de birkaç yıl önce, bir memur, üstlerinden intikam almak için eski çalıştığı yere giderek, iş arkadaşlarını ve şeflerini öldürmüştü. Bir başka olayda da, 2001 senesinde dilekçesine izin çıkmayan bir kişi, Zug kantonu parlamentosuna silahla dalarak, üç bakan ve onbir parlamenter öldürmüş birçok kişiyi de yaralamıştı.

Almanya'daki son olaydan sonra, silah kanunu ciddi bir şekilde tartışılmaya başlandı.

Birecik ilçesindeki olayda, belediye işçisi, bir kişiyi öldürüp beş kişiyi de yaraladıktan sonra, neticede polise teslim olmuş. Sonuçlar daha da korkunç olabilirdi. O sırada belediye binasında bulunan insanlar yaşadıkları korkuyu herhalde kolay unutmayacaklar.

Bir yandan, haber iletişimindeki teknik gelişmeler dolayısile, dünyanın her yanındaki olayların oturma odalarına kadar girerek, bir çeşit örnek oluşturması, öte yandan ateşli silahlara kolay ulaşılması, toplumların güvenliğini giderek tehdit etmekte. Buna, yaşanan ekonomik krizin olumsuz etkileri de eklendiğinde, alarm sirenlerinin yüksek sesle çalmaya başladığını duymazlıktan gelmek olası değil.

Öyle görünüyor ki, "Amoklauf" denen olayla artık Türkiye de tanışmış oldu.

Bu da aynen, terör belasının ulaşmadığı emin bir ülke kalmamış olması gibi bir fenomen haline geliyor dünya yüzünde. Nerede olursanız olun, her hangi bir sebepten, her hangi bir insanın, her hangi bir yerden eline bir silah geçirip, rastgele ateş etmeye başlamasına tanık olmak, hatta kurşunlarına hedef olmak bile, ihtimal dahilindeki olacak gibi.

Silah kanunlarının acilen gözden geçirilmesi ve toplumun ruhsal sağlığı konusunun da acilen ele alınması gerekir. Dünyanın diğer ülkeleri bunu yapmaya başladılar.