Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Mayıs '09

 
Kategori
Voleybol
 

Türkiye de mi voleybolcu yok ?...

Yazıma nasıl başlayacağım bilemedim ama bu maç hakkında yapılacak pek yorum yok aslında. Bakıldığı zaman bir tarafta çok geniş bir oyuncu yelpazesi olan hatta yetenekli oyuncularla dolu ama ne hikmetse kullanılmayan yedek kadroya bile sahip Eczacıbaşı Zentiva ile diğer tarafta yedinci oyuncusu bile olmayan Beşiktaş arasında oynanan maçtı.

Maça bakıldığı zaman Eczacıbaşı ilk sette üstün bir oyunla rahat kazanmasını bildi ama aksayan bir Naz izledim. İkinci sette bana kalırsa Naz gerçekten kötüyüm sinyalleri vermesine rağmen Cuccarini buna seyirci kalmaya devam etti. Eczacıbaşı’nın tecrübesi bu seti almaya yetti ama üçüncü sette Naz’ın bu yaşta üstüne verilen yükün gerçekten ne kadar ağır geldiğini izledik. İki senedir bu takımı sırtlayan sanki Naz değildi bir başkasıydı da bu sene biraz bocalayınca yüklenin üstüne çöksün gibi bir düşünceye sahipler sanırım. Psikolojik olarak ne kadar yıprattıklarının farkında değiller ama bugün kaybedilen üçüncü setten sonra elindeki değişiklik tabelasını oturaklara fırlatışında anlamak çok basitti. Anlayamadığım nokta ise set 14 – 10 Beşiktaş üstünlüğüyle geçilirken Seda’yı yanına çağırıp 4 numaralı tabelayı eline veren Cuccarininin ne yapmak istediğidir. Seda oyuna girdiğinde skor 21 – 16 Beşiktaş lehineydi. Tutup sen burada Seda’yı oyuna sokarsan ne o kızda moral bırakırsın ne de Nazı dinlendirmeye zamanın olur. Aynı olayı Galatasaray – Fenerbahçe maçında Nisa yaşamıştı. Cehennem çukuruna atılmak olarak tabir etmiştim. Ama orda tecrübe vardı. Oyuna girdi ve seti çevirmesini bildi. Aynı şeyi yüzüne bile bakmadığın Sedadan beklemek çok yanlış olur. Kız bir ara giremeyeceğim herhalde deyip ısınmaya falan başladı. Hayır yani Naz en kötü oynadığı anlarda bile Seda görev almayacaksa, sadece giden setlerin sonlarında oyuna dahil edilip Nazın moralini düzeltmek için maşa olacaksa neden kız orada oturtulup harcanıyor anlamış değilim. Rakibin sahaya 7. oyuncuyu sokamazken sen kenardaki Selime , Seda ve özellikle Neşveyi salondaki sıcaklığın neminde çürümeye terk edersen Alessandro kara kara düşünür tabi ve ben en iyisi gene politik düşünüp isim yapmışları alayım Milli Takıma der. Dördüncü sette tecrübe konuştu rahat bir set alarak Eczacıbaşı bu maçı da atlattı.

Bugün asıl değinmek istediğim konu bazı kesimler çıkıp şunu diyor ; Voleybolcu yetiştiremiyoruz. Hayır aslında voleybolcu yetiştirebiliyoruz ama güvenmiyoruz. Kaç tane kulüp sezon sonunda transfer yaparken oyuncunun geride bırakılan sezon yaptığı işlere bakarak oyuncu alıyor ? Menejerler önlerine ne koyarsa onu yiyorlar tabiri caizse. Kaç kişi gidip Galatasaray – Vakıfbank maçında Serayı izledi ? Kaç kişi gidip Beşiktaş – Eczacıbaşı maçında Yelizi izledi ? Aslında bizde ne yetenekler var da isimlerin gölgesi altında çürümeye terk ediliyor. Eğer oynatmayacaksanız şans tanımayacaksanız izin verin oynayacakları yerlere gitsinler. Kızların ne kariyeriyle oynayın ne de geleceklerine gölge düşürün. Vakıfbank yeni solağını buldu. Ama Neslihan’ın en kötü oynadığı Galatasaray maçında bile görev verilmedi. Seda bugün ona keza aynı şekilde muamele gördü. Ne kadar izlemesi gerekenler izlemese de Seray ve Yeliz kendilerini oyunlarıyla gösteriyorlar. Onların şansı belki de Türkiye için çok büyük ama voleybol için yatırım yapmadıklarından alt sıralara oynayan kulüplerde de olsa en azından ilk 6 şansı bulmaktır. Selime , Seda , Polen , Merve ve Neşve gibi birçok yeteneği alın bir kadro kurun şampiyonluğa oynarlar. Picciniyi getirin. Zevkle izlemek isterim. Ama Türkiye den çıkacak Piccini leri engellemeyin. Saygılarımla…

Metin Timur TÜFEKÇİLER

tanisyarielf@gmail.com

Evladıma miras bu sevda...!

 
Toplam blog
: 26
: 774
Kayıt tarihi
: 02.04.09
 
 

1983 İstanbul doğumluyum. Aslen Yugoslav göçmeniyim. Lise meznuyum. Reklam ajansında fotoğrafçılık i..