Türkiye hala Batı'nın müttefiki mi?

ABD'de finansal ve borsa çevrelerinin hangi yayın organlarını ne sıklıkla okuyor türünden bir araştırma yaparsanız, ilk sırayı Wall Street Journal'ın aldığını görürsünüz. Gazete yalnız Amerika'da değil, yazılarıyla, analizleriyle dünya çapında bir üne, bir o kadar da etkiye sahiptir.

Bir ülkenin polikitikalarına yönelik olarak herhangi bir yazarı ya da yazısı değer gören herhangi bir düşünür tarafından kaleme alınan makale derhal yankısını bulur.

Yazıda geçen ülke/kişi/kurum yalnız ilişkilerde bulunduğu ülkelerce değil, uluslararası kuruluşlarca da değerlendirme altına alınır, deyim yerindeyse, mikroskobik bir incelemenin ardından genellikle olumsuz geri dönümler üretilmeye başlanır.

Eğer ki herhangi bir ülke hakkında makaleyi yazan, o ülke vatandaşı ise ve gazetede yayımlanmaya değer görülmüşse, önümüzdeki dönemde o ülkeye ilişkin politikalar devletin en üst düzeyinde de ele alınacak demektir. Makale ise karşı tarafa gönderilen bir mesaj niteliğindedir. Doğrusu, söz konusu gazeteye, Amerika’daki sadece ekonomi çevrelerinin değil, dolayısıyla siyasi çevrelerinin de dolaylı olarak etkilendiği bir gazete olarak bakabiliriz.

İşte bu yayın organında Washington Enstitüsü’nün üst düzey uzmanlarından Soner Çağaptay imzasıyla “Türkiye Hala Batı’nın Müttefiki mi? (Is Turkey Still a Western Ally?) başlığını taşıyan bir makale yayımlandı. Makalede Türk dış politikasının Batı ile paylaşılan değerleri es geçerek iki faktöre yöneldiği, bunların da İslam ve para olduğu iddiasına yer verildi.

Makalede, iktidardaki hükümetin artan bir biçimde radikal ve Batı karşıtı unsurların yanında saf tutmaya başladığını, bu yüzden ABD Başkanı Barack Obama’nın Türkiye politikalarında zorluklarla karşı karşıya bulunacağını öne sürüldü.

Yazıda “Neo İslamcı" olarak nitelendirilen AKP hükümetinin son bir yılda Batı karşıtı liderlerden bir kasap olarak bilinen Sudan Devlet Başkanı El Başir’i Ankara’da sıcak bir biçimde ağırladığı kaydedildi.

Yazıda, İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad’ın Türkiye ziyareti dolayısıyla İstanbul’un merkezinin trafiğe kapatılması, hükümetçe Sultanahmet Camiinde namaz kılınmasına izin verilmesi, bütün bunlar Türkiye’yi bu devletler ile dini birliği içinde görmek olarak nitelendirildi.

Makaleye ayrıca, ABD Başkanı Barack Obama’nın ve AB’nin bir meydan okuma ile karşı karşıya bulunduğu iddia edilerek, AKP yönetimi altındaki Türkiye’nin, sözde Batı’ya bağlılığını sürdürür gözükse de artan bir biçimde radikal ve Batı karşıtlarının yanında saf tutacağı öne sürülmüştür.

Kaynak: http://online.wsj.com/article/SB123266156689407459.html