TÜRKİYE İNSANDIR İNSAN KALACAK

TÜRK MİLLETİ İNSANDIR İNSAN KALACAK

       Kendi kararına uymayan BM sözde üye devletlerin, hatta dünyada adaleti, hukuku, bağımsızlıkları ve hatta bireyin doğuştan devredilemez haklarını korumak geliştirmek ve güvencede tutmak için vardır.

       BM cilerin kararı ile İsrail 1967 Filistin’in topraklarını işgal etti. BM müdahil olarak İsrail’i işgal ettiğin topraklar Filistin halkınındır çekil dedi. Sene 2020 İsrail değil çekilmek Filistin halkının evlerini yıkıp yerine vatandaşlarını yerleştirecek kadar eşkıyalık yapıyor, BM durduramıyor!

       Esasen Azerbaycan’ın toprağı olduğu, defalarca varılan anlaşmalarda tescil edilmiş olan “Dağlık Karabağ” 1992 yılında, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail eşkıya topluluğunun desteği ile Ermenistan tarafından işgal edildi.

       BM ve diğer uluslar arası kuruluşların kararlarına rağmen, Ermenistan’ın işgalde ısrar etmesi bir yana, 2020 yılı içinde muhtelif tarihlerde defalarca Azerbaycan’a saldırmaya devam etmektedir. En son 27.09.2020 günü sabah saatlerinde tekrar saldırıya geçmişse de, Azerbaycan karşı harekatla 6 köyü geri almayı başarmıştır.

        1. Dünya savaşında; İslam Ülkelerini ve özellikle Türk milletlerinin sınırları cetvele ile çizilmiş, Türk İslam coğrafyası ve Ortadoğu İslam devletleri, Balkan Türk devletleri sürekli saldırı ve işgal altında kalmıştır.  

         Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emildikleri (BAE) Ürdün, Irak, Suriye milli kaynakları ve petrol gelirlerini, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail’e gayri meşru yollarla peşkeş çekerek iktidarlarda kalabiliyorlar.    

        Ortadoğu Ülkelerinin kralları yada aşiret reisleri iktidarda kalabilmek için, Milletinin paraları ile ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail gibi, milli lisanlarında ve bedenlerinde, gönül, vicdan, merhamet kavramları olmayan devletlerden bir veya bir kaçını muhafız olarak kiralıyorlar.

Bizim muhalefet ittifakının da,Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emildikleri (BAE) Ürdün, Irak, Suriye yöneticilerinde farkı yok.

ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail gibi Ülkelerin desteği ile serbest seçimle iktidara gelen bu günkü hükümeti iktidardan indirmeye yelteniyorlar.

         Türkiye Cumhuriyeti Devletinin gerçeklerinden o kadar uzaklaşmışlar ki, realiteden o kadar uzaklaşmışlar ki, Milletin dışında kalmışlar.

        Kime karşı bu muhafızları kiralıyorlar yada yardım istiyorlar biliyor musunuz? Kendi halklarına karşı kiralıyorlar. Bu günlerde, aslında 1979 İran Devriminden bu yana kendi vatandaşlarına rağmen iktidardalar. Serbest seçim yok.

         Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emildikleri (BAE) Ürdün, Irak, Suriye milli kaynakları ve petrol gelirlerini, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail’e gayri meşru yollarla peşkeş çekerek iktidarlarda kalabiliyorlar.

          Bu Ortadoğu muz cumhuriyetleri; Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emildikleri (BAE) Ürdün, Irak, Suriye Müslüman kardeş ülkeleri yani birbirlerini de hatta Filistin halkına sırtını dönüp sırf iktidarda kalabilmek karşılığında, İsrail ile “normalleşme” adı altında anlaşmalar imzaladılar.

           Bütün korkuları, sırtlarını dayadıkları; ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail emperyalizmine rağmen, halkların uyanması, halkların bir birleri ile iletileşerek serbest seçim için ayaklanmalarıdır.

          Türkiye Cumhuriyeti Devleti bu Ülkelerin halklarına salt insani amaçlarla sahip çıkıp onların haklarını BM’nin 75. Kuruluş toplantısında, ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail’in suratlarına şamar gibi çarptı. İki yüzlülüklerini, çifte standartlarını gözlerine soktu. “Dünya beş devletin insafına bırakılamaz,  Dünya beşten büyüktür” diyerek, BM’nin reforma edilmesi gerektiğini, aksi halde, bu kan ve göz yaşı dinmez diyerek çareyi de söyledi.

          Akdeniz çanağında,  doğu Akdeniz ve Mavi Vatan gerginliğinin çözümünü de yüzlerine söyleyerek kararlılığını ortaya koyarak, hukukun ve adaletin sağlanmaması halinde her seçeneği Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak masada tuttuğumuzu net olarak belirtti.

         Bizim Muhalefet ittifakı da; ABD, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, Rusya, İsrail kan emicilerinden iktidar olabilmek için destek istiyor ve bunu da Türk Milletinin, özellikle gerçek Atatürkçülerin gözünün içine bakarak yapıyor.

         PKK ve benzeri terör örgütlerinin siyasi ayağı HDP’lilerin 2014 yılında yaptığı ayaklanma tahriklerinden sonra meydana gelen olayların ve ölen 30-40 vatandaşın hesbını sormak için göz altına alınan kişileri savunmaya çalışıyor. Yani Devlete karşı işlenen suçları suç saymıyor, o halde kendileri de aynı suça ortak olmuşlardır.