Türkiye labrotuvar mı?

The New York Times'te bir yazı...

Yazarı; Roger Cohen.

Yazısının konusu; Ülkemizin Labrotuvar olarak kullanımı!..

Evet, Türkiye İsmamlaştırılmak (Ilımlı İslam, her neyse?) için bir nevi labrotuvar olarak kullanılıyormuş(!)

Ülkemizin; "Laik Faşistler ile İslamofaşistlerin" çatışma sahasına dönüştüğünü, Laik faşistlerin başında Yargı ve Ordunun geldiğini, İslamofaşistlerin ise bu günkü Akp iktidarı olduğunu, aralarında bulunan çatışma nedeniyle, ülkenin adeta bir savaş meydanına döndüğünü belirterek;

Ülkemizde; özellikle Sağlık ve Eğitim gibi devlet kurumlarında, islami sicilin vazgeçilmez bir gereklilik olduğunu, yani geçmişinde islami sicilin (başına takke, ayağına takunya giyip, devleti idare edenlerin peşinde camii camii gezmediysen, Cuma günleri, Camii veya mescit yerine, koridorlarda namaz kılmadıysan, her fırsatta, İran gibi Arabistan gibi Afganistan gibi ülkeler hakkında övgü dolu nutuklar çekmediysen, eşinin başını kapatmasını sağlamadıysan, (özellikle çarşaflılar tercih edilir)elinde Zaman, Yenişafak, Vakit, Star ve Sabah Gazetelerini alarak, oda oda, bölüm, bölüm dolaşmadıysan, namaz vakti, camiiye gitmeyenleri uyarmadıysan, ağzınla kuş tutsan, hiç bir işe yaramaz! sen sadece kuşun tüylerini yersin misali) olumlu değilse, sen Türkiye'de hiç bir makam veya mevkiiye gelemezsin. Senin uzmanlığın beş para etmez(!)

Demek ki dışarıdan biri olarak, tarafsız bir gözle bakıldığında; bizim gözlemlediğimiz gerçekler de rahatlıkla görülebiliyor. Ve bu gerçekler son zamanlarda daha çok dile getirilmeye başlandı.

Bu gerçeklerin daha fazla dile getirilmesi, ülke insanımız ve ülkemiz için iyi mi? Yoksa tüm dikkatleri üzerimize çekip, ABD ve AB'nin üzerimizde oynadıkları oyunların daha da artmasını mı sağlar.

Yani; ülkemizin daha geniş alanlarının labrotuvar olarak kullanılmasını, İslam inancı üzerinde daha fazla deneyler yapılmasına mı neden olur? Bunu şimdiden kestirmek pek mümkün görünmüyor. Ancak bu yönde bazı gelişmelerin de olduğu bir gerçek!..

Dünyanın gelişmekte olan en büyük ülkelerine bakıyorsun, örneğin Çin; yıllık büyüme oranı %12.1, Hindistan %10 Yani ülkeyi yönetenler, tüm enerjilerini ülkenin kalkınması için harcıyorlar. Ya bizde; Yok sen başını açtın, yok sen kapattın, yok sen camiiye gittin, yok içki içtin, vs. gibi...

Bizim ülkemiz bu yönetimi hak ediyor mu? Bunun tartışmaya açılması ve tartışılırken de, labrotuvar olarak kullanılmasına müsade edilmemesi gerektiği kanaatindeyim...