Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '17

 
Kategori
Güncel
 

Türkiye'nin Geleceği ve Meşhur Dost ve Müttefikler!

Türkiye'nin Geleceği ve Meşhur Dost ve Müttefikler!
 

Türkiye’nin önünde riskler arttıkça artıyor. Her şeyden önce artık maymun gözünü açmaya başlıyor, bizlere yıllardır dost olarak yutturulan müttefiklerimizin aslında hiç de dost olmadığını artık daha iyi biliyoruz. İş bundan sonra Türk siyasetçisine düşüyor.

Yıllardır askeri kaynaklar; PKK’nın elindeki silahların Avrupa, Amerika ve Rus menşeli olduğunu zamanla basında yer almıştı hatta bunu açıkça dile getiren üst düzey askeri komutanların başına kaza, suikast gibi şeyler gelirken, bir kısmı da kendini hapiste bulabiliyordu. Teknik olarak karınca fil doğuramazdı; küçücük bir uzantının uluslar arası alanda bizleri temsil ettiğine olan inanç yıllarca korunsa da böyle bir şey eşyanın tabiatına aykırıydı. O aykırılıklar halen devam ediyor.

Bizler bu ülkede yaşayan insanlar olarak oldukça farklı şekillerde bölünmüş durumdayız ki; bu da ciddi enerji kaybına neden oluyor. Öncelikle bunun halk nezdinde çözüme kavuşması gerekmektedir. Bunun nasıl olacağından çok bu sorunun çözümünde pay sahibi görünenlerin aslında sorundan beslenenler olması acayip bir çelişkidir. Bu başta siyasetin parsellediği insanlar olmak üzere dini yapılar, ırksal sözde farklılıklar bu konuda başat gitmektedir.

...

Avrupa ülkeleri kendilerini bir birlik olarak görüyorlar ki; bu gerçekte birlikten ziyade güçlü Alman şirketlerinin koyduğu standartların dolaylı sömürünün küçük ülkelere birlik olarak yutturulmasından, küçük ülkelerin yerel sanayisinin çökertilip, iyice batırıldıktan sonra söz konusu ülkelerin tüm yaratıcı güçlerinin tamamen işe yaramaz, bağımlı hale getirilmesi projesinden başka bir şey değildir. Avrupa Birliği, yakın gelecekte Doğu Avrupa ve Balkan Ülkelerini tamamen bağımlı hale getirecek ve gelişmekte olan bebek sanayiler ölü doğumla dünyaya geleceklerdir. Avrupa Birliği’nin nimetlerinden Protestan ülkeler faydalanacaktır çünkü sanayileri Almanya ile rekabet edebilecek ülkeler olup, sanayi devrimine Almanya’dan dahi önce ulaşan ülkelerdir. Hollanda gibi sömürge imparatorluğuna ilk ulaşacak ülkelerden biri olması dikkate şayan bir durum olsa da 1. ve 2. Dünya Savaşı esnasında ilk ülke olmaktan kendini alamasa da Almanya’ya karşı kendini daima bir B planı olmak zorunda hisseden ülkelerden sadece biridir. Belçika, Fransa, İspanya, İtalya, İngiltere, İsveç, Norveç gibi nispeten daha üst düzey ülkelere nispeten doğuda ve güneydoğu Avrupa’da bulunanlar ise adeta yem niteliğindedir. Önünde sonunda Avrupa’da küçük devletler gerçekte çok fena kandırıldıklarının farkına varacaklardır.

Konuya yabancı olanların bilmemeleri doğaldır. Avrupa anakarasında özellikle elektrik elektronik piyasasında kuralları belirleyen birkaç kuruluş vardır. Bunlar IEC, VDE, BS, gibi kuruluşlardır.

Sözgelimi, Türkiye’deki araçları TUV, kontrol eder. Sanayi üretimi sanıldığı kadar aslında kolay değildir. Şöyle ki; elektrik panosu üretimi yapacak olsanız, uluslar arası pazarlarda elektrik panosunu, pazarlarda satamazsınız. Çünkü tip testi denilen bir test gerekir. Diyelim ki, tip testi yapabiliyor duruma geldiniz. O zaman uluslar arası pazarda çip testi geçerli hale gelir. Çünkü pazardaki en küçük firma yıllık yüz milyar dolar ciro yapan bir şirkettir! Aynı şirketler gücü oranında kapitalizmin gereği olarak başka kendi ülkelerinin insanına köle muamelesi yaparken diğer ülkelerin insanları ancak yakıt olabilir.

İlgili resim

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..