Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '10

 
Kategori
Eğitim
 

Türkiye’nin siyah derili üvey evlatları

Türkiye’nin siyah derili üvey evlatları
 

Temelinde eğitimin zencileri olan İmam Hatiplilere uygulanan darbedir bu,Mazisi 28 Şubat post mode


Temelinde eğitimin zencileri olan İmam Hatiplilere uygulanan darbedir bu,

Mazisi 28 Şubat post model darbeyle hortlamış,

Günümüzde de varlığını devam etmektedir.

“Eğitimde eşitlik ilkesine aykırılık” diye kendilerinin de kahkahalarla gülebileceği bir gerekçeyle iyileştirilen katsayıyı durdurma kararından bahsediyorum.

Akılları sıra bununla;

İmam Hatiplinin doktor olmasını önlemek,

Şehrin mülki amiri olan Vali olmasını önlemek,

Mühendis olmasını önlemek,

Ve bilhassa hukukçu olmasını önlemektir tek gaye.

Liseliyle aynı evde yaşayan,

Kardeş olan,

Aynı dini, dili, rengi paylaşan

Aynı müfredatı görenler arasında 50 puanlık bir fark koyup,

Eşitsizlik ilkesini giderdik demenin adına hukuk ve adalet diyorlarsa,

İnsanları göz göre göre hukuksuzluğa, hukuk tanımazlığa ittiklerinden haberleri var mı?

Bu insanlar devletlerinden bilhassa Hukuk devleti olan devletlerinden hukuk ve adalet gibi temel kavramlarda adil olmalarını istiyorlar.

İmam Hatiplere ve orada okuyan genç ve bilge dimağlara reva görülen bu zulmün ateşinden diğer birkaç mesleki okulda okuyan öğrencilerde zarar görmektedir.

Ticaret meslek lisesinde okuyan,

Güzel sanatlarda okuyan,

Endüstri Meslek Liselerinde okuyan öğrenci İmam Hatiplinin ateşine yanıyor.

Da aynı mesleki lise olan Askeri liseden mezun olan öğrenci istediği puanla ve katsayı saçmalığına maruz kalmadan istediği Üniversiteye gidebiliyor.

Göğüslerine gere gere verdikleri “eşitlilik kararı” biraz da askeri liseler için tecelli edemez miydi?

Sıkar tabi.

Bence cerbeze gibi çirkin sanatlara başvurmadan;

Açık yüreklilikle şöyle denilmelidir:

Kardeşim bizim kimseyle derdimiz, sorunumuz yok.

Ne ticaret liseleri,

Ne de diğer mesleki liseler.

Bizim sorunumuz İmam Hatip Liselerinde görülen İslami derslerledir.

Bizim sorunumuz İslam diniyledir.

Bizim sorunumuz buralarda yetişecek dindar öğrencilerledir.

Bunun engellenmesi,

Olası devlet yönetiminde yer almalarını önlemek için hukuk veya hukuk dışı tüm çarelere başvurarak engellemektir.

Türkiye’de çok uzun zamandan beri devam eden insan hakları ihlallerinin artık sona ereceğini umut ederken,

Üniversiteye giriş sınavındaki katsayı eşitsizliğini gidermeye çalışan YÖK düzenlemesinin Danıştay tarafından iptal edilmesi umutların, temennilerin boşa oyduğunu göstermeye yetmiştir.

Kaldı ki davacı olan hiç alakası olmayan bir kurum olmuştur.

İstanbul Baro Başkanlığının itirazda bulunması, davacı olması 28 Şubat ruhunun en bariz göstergesidir.

Avukatlar topluluğunun savcı görevi üstlenerek yürüttükleri bu linç kampanyanın örneği ancak Türkiye’de görülebilirdi.

Gelişmiş demokrasilerde, yasama ve yürütme kaynaklı insan hakları ihlallerine karşı yargıya sığınıldığı ve yargının kucak açtığı en tabii olanıyken,

Türkiye’de Danıştay’ın katsayı kararı; yargının insan hakları ihlaline karşı yasama ve yürütme organlarından medet beklemek gibi hukuk devleti algısıyla ve demokrasi kültürüyle açıklanması mümkün olmayan bir sonucu beraberinde getirmiştir.

Haksızlığı ve hukuksuzluğu pekiştiren,

Adaletsizliği içtihatlarla ayakta tutmaya iten bir karardır bu.

Teşbihte hata olmazsa eğer;

İngiliz yarış tayını, merkeple yarıştırmanın adına adil yarış demektir bu.

Hak ve hukuk mercii olan mahkemenin verdiği bu kararla;

Öğrenciler arasındaki haksızlık çok daha kötü hale gelmiştir.

Haksız bir kararı Türkiye halkının vicdanı adına ve Türkiye halkı adına diye almak bu halka hakarettir.
hiçbir hukuksuzluk, mahkemenin kararıyla hukuki hale gelemez .. gelmemeli.

Hiçbir yanlış, mahkeme karar verdi diye doğru hale gelmez.

Daha düne kadar işin sahibi, karar veren mercii YÖK’ tür diyen Danıştay,

Bugün YÖK’ün yerine karar vererek YÖK görevi üstlenmiştir.

Zira YÖK de eski YÖK değildi Danıştay için.

Hiçbir hukuksuzluk baki değildir.

Ancak harcanan emeklere, sarf edilen zamanlara yazıktır.

Genç dimağların sınava sayılı günler kala umutlarıyla oynamak haksızlıktır.

Umutlarıyla, hayalleriyle oynadığınız gençlerin bu ülkenin çocukları olduğunu lütfen hatırlayalım.

İmam Hatip kökenli Cumhurbaşkanına, Başbakana, Bakanlar Kurulunun büyük çoğunluğuna,

12 Valiye, Bürokrasinin bilmem yüzde kaçıyla probleminiz varsa gidin onlarla çözün.

Ancak yarının yönetim ortakları ve yarının yöneticileri olan çocuklarımızın üzerinden çekin elinizi.

Çalmayın çocuklarımızın geleceğini,

Oynamayın çocuğumun hayaliyle.

Ağlayacak halimize biraz güleceğiz belki,

Ama adalet kurumu olan Danıştay’dan bugün istenen tek şey ADALET’tir

http://www.servetbeki.com/

 
Toplam blog
: 77
: 765
Kayıt tarihi
: 03.05.09
 
 

1968 Bingöl Merkez Ilıcalar Içpınar Köyünde doğdu. Aslen Bingöl Merkez Çukurca köyündendir. İlk v..