Türkiyede öğretmen

Öncelikle bir öğretmenin öğretmen olmadan önceki süreç ve öğretmen olduktan sonraki süreci kısaca anlatmaya çalışacağım.

Alperen öğretmen 27 yaşındadır. Aslen kütahyalı olan Alperen öğretmen Eskişehir'de oturmaktadır. 18 yaşında ilk defa girdiği ÖSS'den başarılı olamayınca ertesi yıl dersaneye gitmiş ve sonrasında Fen edebiyat fakültesi Tarih Bölümünü kazanmıştır. Tek hayali öğretmen olmak olan Alperen öğretmen ardından Ales sınavından yeterli puanı alıp Tezsiz Yüksek Lisans yapıp Formasyon sahibi olmuştur. Ama bunun öğretmenlik için yetmediğni bilmektedir. Çünkü her öğretmen adayının kabusu "KPSS" ye girmesi ve iyi bir puan alması gerekmektedir. Bunun için yapması gereken sıkıca çalışmaktır. Hatta tabiri caizse gemileri yakıp sadece Kpss'2ye çalışmaktır. Bunu başaran ve 7 ay boyunca her yatıp kalktığında KPSS kitapları başucunda olan Alperen öğretmen sınav günü çok heyecanlanmışsada soruları cevaplamıştır. Artık sadece sonuçları beklemiştir. Sonuçların açıklandığı gün 83 puan aldığını duyan Alperen öğretmen önce çok sevinmiş ise de sonrasında da derin düşünceler içine dalmıştır. Çünkü geçen yıl aynı bölümden mezun olan arkadaşı da Timuçin 83, 7 puan almış Ağustos ayındaki atamalarda yerleşememiş Kasım ayındaki atamalarda ise 83, 8 ile kapanmıştı. Tek kurtuluşu Şubat ayındaki atamalardı. Şubat ayını sabırsızlıkla bekleyen Timuçin Atama kontenjanlarını görünce şok olmuştur. Tarih bölümünden 1 kişi bile alınsaydı o öğretmen Timuçin olacaktı. Ama yoktu. Gözden kaçırdığını sanmıştır Timuçin Öğretmen, ama tekrar tekrar baktığında Tarih bölümüne 1 kişinin bile alınmadığını görmüştür. Yani tarih öğretmeni açığı yok demekti bu. Oysa onunla aynı sene mezun olan arkadaşların çoğu vekil öğretmendi açık çok fazlaydı ama 1 kişi bile alınmamıştı. Hayatına küsmüştü.

Bunları düşünen Alperen öğretmenin dua etmekten başka bir çaresi kalmamıştır. Ağustos atamalarında 75 kişi alınacaktır. Bir kısmı sözleşmeli bir kısmı ise kadroludur. Tercihlerini yapan Alperen öğretmenin umudu az da olsa vardır. Tercih sonuçları açıklandığında yine üzülmüştür. Çünkü atanamamıştır. Alperen öğretmen yine beklemiştir. Kasım ayında ki atamalarda 160 Sözleşmeli Tarih öğretmeni alınınca çok sevinmiştir. Çünkü yaptığı hesaplara göre Alperen öğretmen artık hayalini kurduğu öğretmenlik gelecekti 11. tercihi işaretlemiş neresi gelirse gelsin gideceğim demişti. Sonuçların açıklandığı gün Alperen öğretmeni bir süpriz beklemektedir. Alperen öğretmen Şırnak'ta bir liseye atanmıştır. Buruk bir sevinç yaşamıştır aslında. Çünkü Şırnak'ı bilmiyordu televizyon ve medyadan duyduğu kadarı ile iyi olmadığını düşünüyordu. Alperen öğretmen Şırnak'a gitmiş evini tutmuştur. Artık öğrencileri vardır ama Alperen öğretmen yine de mutlu değildi. Tek düşündüğü şey artık buradan nasıl gitmek tayin çıkarmak olmuştur. araya bir kaç tanıdığını devreye sokmuşsa da yeterli olmamıştır. 3 ay sonra Şubat atamalarında Alperen öğretmen tekrar tercih bildirmiştir. Tarihten 180 kadrolu öğretmen alacaklardı. Bu defa sadece batı tarafını yazmıştı. Tercihlerin açıklandığı gün baktığında Denizli'de bir liseye atandığını görünce çok sevinmişti. Lise 1 öğrencisi Gül Alperen öğretmenini çok seviyordu. Gül 9-C Sınıfının sınıf başkanıydı. Alperen öğretmenin atandığından habersiz sınıf rehber öğretmeni Alperen öğretmenin odasına gitmiştir ve
"Öğretmenim biz sizi çok seviyoruz ne olursunuz ilköğretimdeki öğretmenlerimiz gibi 1-2 yıl kalıp bizi bırakıp gitmeyin." dedi.

Alperen öğretmenin suratı kıpkırmızı olmuştur ne diyeceğini bilememiştir utanmıştır kendinden.
Burdaki suçlu Alperen öğretmen mi Alparen öğretmeni menfaatçı çıkarcı olmaya zorlayan sistem mi?