Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Şubat '13

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Tutum kader midir, yoksa zamanla düzelir mi?

Bebeği gözlüyorum. Yataktan gülerek kalkiyor. Tüm gün boyunca da uykusuna, acıkmasına rağmen her firsatta gülmeye çalışıyor maşallah. Bir de diğer uçta sürekli mızmız söyleneni var. Evet anne, baba, büyüdüğü ortam tüm bunlar mutlaka önemli. Genler çok önemli. Ancak bunlar kontrol alanımızın dışında.
 
Sizlere de aile büyükleriniz anlatmışlardır mutlaka. “Sen hep gülerek uyanırdın  hiç ağladığını bilmeyiz” denilen bebekler sonra nasıl olur da aksi, huysuz dediğim dedik kisiler haline gelir diye merak ediyorum dogrusu. Ben de gülerek uyanan bebeklerdenmisim. Sonra ama, kendinden üç yaş büyük ablaya kafayı takıp, hırslı, istediklerinin olması konusunda ısrarcı biri olmuşum. Abla yürüyor ben de yürümeliyim, aaa o yazı yazıp okuyor ben de, nee İngilizce mı konuşuyor ben daha iyi konuşabilirim derken hayata karşı da  inatçı bir tutum sergilemeye başlamışım.
 
Sonra seçtiğimiz hayatlar tutumumuzu netleştirmeye/sabitlemeye devam ediyor. İstanbul’da yaşamak bir ask nefret ilişkisi tutumunu percinliyor örneğin. Bu tutumu bilinçsizce davranışa geçirdiğimiz için bir bakıyoruz ki insanlarla iletişimimiz de aynı formatta. Seçtiğimiz eş, meslek hepsi bizi hızlıca bu halimize ulaştırıyor. Avukat babası annesi olanlar bilirler; bir sor bin endişe dinle. Meslek deformasyonu olarak negatif neler gelebilir başına onları dinlersin. Olumsuz olasılıklar bir bir dökülür önüne, satırlar halinde liste olarak, analitik analitik örnekler ile.
 
Bu bir kader midir öyleyse, geldik gidiyoruz napalım başka bir hayata kismet mi demeliyiz?
 
Hayır, hayır demeyin öyle. Valla yapınca, isteyince oluyor. Bir kere donanmışız nefis bir beyin ile. Geçince neokorteks sisteme, olumlu olarak ifade edince ve farklı bir yol izlemenin tamamen senin kontrolunde olduğunun  sorumluluğunu üstlenince oluyor.
 
Birinci evre: İstemedigin ama genetik oldugunu düşündüğün bir tutumun ne kadar yorucu olduğunu keşfetmek. Öncelikle kendin sonra da çevren için.
 
İkinci evre: Nereye  kadar esneyebildigini deneyimleme.  En sevdiğim koçluk sorusu; bugün neyi  farklı olarak deneyimlemek istersin? Bugüne kadarki tutumun ile elde ettiklerin belli. Sayesinde  başarılı oldugun tutumunu al cebine koy ve ötesinde başka hangi tutum seni sürprizli ve keyifli bir sonuca ulaştıracak onu keşfet.
 
Üçüncü evre: Bol bol uygulama, taaaa ki alışkanlık haline gelene kadar
 
Dördüncü evre: Paylaşım. Buradaki başarılı süreci diğerleri ile paylaşma, onlara da bunu deneyimlemeleri için alan tutma..
 
Nefis bir değişim  için iç sevinçleri diliyorum herkese.Yaşam sevinci  olunca  insan yapmak, denemek için hevesleniyor zira. Neokorteks yaşam sevincimize ulaşmada en sağlam köprü. Orda herşeyi hayal etmek, planlamak mümkün.

 
Toplam blog
: 20
: 737
Kayıt tarihi
: 05.01.13
 
 

TED Ankara Koleji ardından, Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Bölümü sonrasında Interbank ile..