Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Eylül '21

 
Kategori
Güncel
 

Tuzaklar Uzaklar Değil!

Gündüz kuşağı programlarında itiraf edilmeli ki bizde de mükemmel işler çıkaran sıradan insanlar yok değil. Basın bu tip haberlerle ve arkasından gelen cinayet haberleriyle dolu. Gizli görüntüleri çekilip başka şeylere zorlananlar arasında konuşan, basında yer alanların çok daha fazlasının basında yer bulabildiğini düşünmüyorum. Türk filmlerinde Coşkun karakteri ile özdeşleşen bu durum neredeyse normal kabul ediliyor olmalı ki filmlerinde binlerce kızın kanına giren karakteri canlandıran karakterler ekol kabul ediliyor. Dolayısıyla bu sıradanlaştırılan olayların sadece bir dini gruba, bir ırka mal etmek pek hakkaniyetli olmaz. Öte yandan Clinton, ismin, şu anda hatırlamadığım Fransız bir yetkili, tarihte Türk hakanlarının Çinli prenses tuzakları gibi eylemleri hatırlayınız; bu tür durumlar bizim tarihimizde, bir milletin kaderini değiştirse de günümüzde bu tür operasyonlar çok daha profesyonel kurumlar(istihbarat örgütleri-karşı istihbarat örgütlerince)kullanılan yöntemler. Homoseksüelliğin hoş karşılanmadığı bir toplumda bir adamın devlet başkanlığı görevine yükseltilmesi ve o devletin başına gelenler elbette acınacak şeyler olurken, sıradan kişilerin başına gelen bu tür olaylar toplumu o denli etkilemeyebilir. Bu tür operasyonlarda av ne kadar büyükse ödül, kazanç o kadar büyük olmalıdır diye düşünülebilir.

Savaşlar ve savaş stratejileri çok yönlüdür. Bu stratejiler sanılmasın ki sadece ülkeler tarafından kolektif akılla yönetilen durumlar değildir. Herkes günlük hayatında da bir kazanç yolu arar ve hedef gözetir. Kimileri (çoğunluk) yasal yollarla azla yetinirken, herkesin aynı yöntemi kullanması beklenemez. Normalde aşırı kazanç bekleyenlerin daha fazla tuzağa düşme olasılıkları düşük, aşırı kazanç beklentisi olanların tuzağa düşme olasılıkları yüksektir. Bu durum kişileri bağlar. Bir toplumun geleceğine ket vuran durumlarda kazanç sahipleri ellerine geçirdikleri kişilerle topluma hükmederlerse ki bu durum da zaman zaman olmuştur, perde gerisinde kukla oynatıcıların seslerinin ekrandaki ses olma olasılığı artarken, görünen kişilerin gerçekte basit birer kukla durumuna düşürmesi her toplumda zaman zaman kullanılan yöntemdir. Ortam bir film stüdyosuna döner, oyuncular maaşlı çalışan seçilen yetenekler durumunda birer sahne işçisi durumu meydana gelir. “Yel değirmenleri ile savaş”  kitabı boşuna yazılmamış duruma gelir ki bu durumda her şey aslında zahiridir. Görünen, görünen değildir, savaşılan ise genellikle bir gölgedir. Güç ve güçlü işte bu yüzden her zaman sanaldır, zahiridir. Hele ki ölüme karşı, ölüm meleği Azrail nazarında, Allah’ın kudreti nazarında tüm bunlar nedir ki?  Zayıflar bu tür tuzaklara kolay düşerler, mal mülk, mevki makam, para ve şöhret, kadın… Tuzaklar her dince haram olan şeylerdir ancak bu en çok inandım, çok dindarım diyenleri bile içine çekebilecek bir kasırgadır. Hata anlıktır, hatalar her kul tarafından aynı oranda affedilmez. Özellikle hataların nakde çevrilebilecek bir tarafı varsa bu hatalar her zaman olacak ve dahası bu hatalar son derece profesyonel örgütlerce organize edilecektir.

Dinleme ve anlama ile ilgili durumlar çok farklı şekillerde gerçekleşir. Her şey son derece düzgündür, matematikseldir, taşlar yerli yerindedir. Bu durumda dahi insanı içten içe rahatsız eden bir şey vardır. Akıl inansa da kalp inanmaz, bir şeyler eksiktir. Ya da çok tamdır. Her şey delilli şahitlidir ancak eksiktir. Bu, nasıl desem; koskocaman kitaplar yazmış bir adam var; ancak konuşunca nedense o kitabı o kişinin yazdığı konusunda şüphe oluşuyor, yani Nasreddin Hoca fırkalarında olduğu gibi; kedi buysa et nerede, et buysa kedi nerede durumu vardır ki aslında pek çok şey gören göze aşinadır. Görmek isterse tabi!

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..