Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Kasım '07

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Uçanlar Kaçanlar

Uçanlar Kaçanlar
 

Politikacılar çektikleri nutuklarla vatandaşları nurlu ufuklara uçuruyorlar. Biz onlara ağzı açık bakarken evimizin çatısı uçuyor da haberimiz olmuyor. “Kalkınıyoruz, ilerliyoruz” diye balonlar uçurulurken bize, “Son umudum da bitti/ Kuş gibi uçup gitti” diye şarkı söylemek kalıyor. Uçmaktan vazgeçtim, işini bilenler arabalarını dağdan aşırırlarken, biz düz yolda bile yürümesini şaşırıyoruz. Tuzu kurular vergi kaçırıyor, sıkışınca Avrupa’ya kaçıyorlar, İsviçre bankalarına yatırım yapıyorlar! Paramızı deve etmek için hiçbir fırsatı kaçırmıyorlar. Ellerinden uçanla kaçan kurtulabiliyor ancak. Gerçekleri gözümüzden kaçırmak becerisini gösteren politikacılar, bürokratlarla birlikte, inceleme gezisi yapmak bahanesiyle turistik yerlere uçu uçuveriyorlar. Başbakanımız da uçmayı seviyor. Bir bakıyorsun, Amerika’ya uçmuş, oradan Avrupa’ya geçmiş, derken Afrika’ya konmuş, oradan Asya’ya gitmiş...

Bir baba tavuk yerlerken oğluna tavuğun kanatlarını verir, kendisi budunu yermiş. Niye böyle yaptığını soran oğluna, “Kanat yersen uçarsın” dermiş. Çocuk bir gün dayanamamış, “Uçup durmaktan bıktım, artık yürümek istiyorum” demiş.

Politikacılar but yiyor, vatandaşlara kanat sunup onları hayal dünyasında uçuruyorlar. Oysa vatandaş alacaklılardan kaçmak zorunda kalmadan, kapkaça uğramadan, anarşi ve terörden korkmadan, gönül rahatlığıyla yürümek istiyor yollarda. Yürümek!

Söz uçar, yazı kalır. Düşünce ve duygularımızı yazmazsak leylek gibi laklak ederek havanda su döveriz, “Kaleden kaleye şahin uçurdum/ Ah ile vah ile ömrüm geçirdim” demek zorunda kalırız ömrümüzün sonuna dek.

Sonradan görmelerin düğünlerinde paralar havada uçuşur. Dar gelirlilerin uçan kuşa borcu vardır. Zilzurna sarhoş olan kişilere, “uçmuş, pilot olmuş” derler. Minibüs sürücüleri de pilot gibidirler maşallah! Uçan kuşlarla, uçaklarla yarışırlar, derken bir de bakmışsın uçurumdan aşağı uçuvermiş... “Uç baba torik” derlerdi eskiden. Şimdi torik yok ki uçsun. Balık yemek yararlıymış ama balık fiyatları pahalı. Sık sık balık yemeğe kalksak paralarımız havaya uçar. Karadenizliler, “Kaz uçar da laz uçmaz mı” derler. Uçuk kaçık kişiler öyle bir uçarlar ki, konacak yer bulamazlar! Cenap Şahabettin, “Yüksek tepelerde hem kuşa hem yılana rastlayabilirsiniz. Biri oraya uçarak, diğeri sürünerek yükselmiştir” diyor. “Şeyh uçmaz, müritleri uçurur” muş!

İstediklerimize kavuşunca sevinçten öyle havalara uçarız ki, kuşlar parmak ısırır. Bir şarkıda, “Otomobil uçar gider, gönlüm gibi kaçar gider” deniliyor. Gülben Ergen de bir zamanlar, “Uçacaksın uçacaksın, havalara uçacaksın/ Ayağını yerden kesecem senin, kalbime konacaksın” diye şarkı söylerdi. Evlendikten sonra söylemez oldu. “Ayaklarını yerden kesmek” denince aklıma geldi. Cebi biraz para görenler, bir araba alıp ayaklarını yerden kesmek isterler. Trafik sıkışıklığını hiç düşünemezler...

Pir Sultan Abdal, “Seni uçuranlar murat almasın/ Seni kim uçurdu gölünden sunam diyor. Bizi gölümüzden uçuranlar, daha doğrusu akarsuyumuzu, gölümüzü kirletenler, ozon tabakasını delenler belli. Sormaya gerek yok. Onlara “muratlarına eremesinler” diye beddua etsek, duamız kabul olur mu acaba? Bir de şu var: Bedduayla, ah vah etmekle bu iş biter mi, böylelerine hadlerini bildirmek gerekmez mi?

“Güvercin uçuverdi/ Kanadın açıverdi/ Eloğlu değil mi/ Sevdi de kaçıverdi” diye bir türkü var. “Sevdi de kaçıverdi” yerine “sorumluluktan kaçıverdi” demek daha doğru olacak kimi kişiler için. Gözünü dört açmazdan gözündeki sürmeyi bile kapıp kaçar iki ayaklı tilkiler. “Uçun kuşlar uçun İzmir’e doğru/ Anadan, babadan, yârden hiç haber yok mu?” diye elin böğründe türkü söylemek zorunda kalırsın sonra.

“Pencerede kuş uçtu, yandı yürek tutuştu/ Yanma yüreğim yanma, ayrılık bize düştü” dememek istiyorsak kolumuzu kanadımızı kırmak isteyenlere karşı koymalı, uçuş sahası bırakmamalı; bizi doğruluk, iyilik ve güzellikten ayırmalarına izin vermemeliyiz. Erhan Tığlı

 
Toplam blog
: 776
: 600
Kayıt tarihi
: 13.10.06
 
 

Emekli edebiyat öğretmeniyim. Yazı ve şiirlerim çeşitli gazete ve dergilerde çıkmaktadır. 20 kita..