Uçurumun Kenarından Döndü

UÇURUMUN KENARINDAN DÖNDÜ

Bu öykü gerçek bir yaşamdan alınmış, öykünün kahramanlarının isimleri değiştirilmiştir. Filiz, emekli teyzesinin yanında okuyan bir genç kız. Anne ve babasını küçük yaşta kaybetmiş dul teyzesi ona bakıp büyütüp okutmuş. onun iyi bir eğitim alması bir meslek edinmesi için her türlü fedakârlıktan kaçınmamış.. Filiz Hukuk Fakültesi 3ncü sınıfta okurken, son sınıftan Sefer isminde bir öğrenci ile tanışır. Kendisinden 7 yaş büyük yakışıklı konuşkan her kesin dikkatini çeken birisidir. Kendisini anne ve babası olmayan ablasının yanında oturan bir kişi olarak tanıtır. Filizle görüşmeleri okul pastahane sinemadan başka yerde olmaz. Aradan 20 gün geçer Sefer Filize telefon eder ve ablasının onu istemeye geleceğini nişan için görüşeceğini bildirir.(ablası para ile tutulmuş yabancı bir hanım) Filiz çok heyecanlanır konuyu teyzesine açar, teyze de sevinir.

Ertesi günü Filizin telefonu çalar telefondaki bayan: “ben Oya sizinle arkadaşınız Sefer hakkında konuşacağım çok önemli ben PTT Genel Müdürlüğündeyim lütfen öğlen tatilinde gelip beni danışmadan çağırın” der. Filiz öğlen tatilinde Genel Müdürlüğe gidip danışmaya müracaat eder. Bekleme salonunda Oya hanımı bekler ve uzun boylu sarışın güzel bir bayan gelir, filizin elini sıkar ve Siz Filiz hanım olmalısınız vah vah çok da gençmişsiniz yazık çok yazık şimdi de sizi mi ağına düşürdü.” Deyince filiz siz kimsiniz hanımefendi?” diye sorar. Oya hanım oturur ve :  “Ben o ırz düşmanı Seferin eşiyim bir de çocuğum var yıllardır onun çapkınlığına göz yumdum.   Üniversiteden mezun olmadı gayesi orada gözüne kestirdiği genç kızları evlenmek vadi ile kandırmak. Para ile bir kadın bulup ablam diye tanıştırıp bir nişan yapmak ve kandırarak kızları iğfal etmek. Sizin telefonunuzu cebinde buldum ve sizi ikaz etmek istedim” der. Filiz yıkılır ağlayarak kadının yanından ayrılır. Konuyu teyzesine anlatır, teyzesi yeğenine bahseder o ahlaksıza bir ders vermesini ister. Yeğen arkadaşları ile bir gece karanlıkta Sefer evine giderken kıstırıp iyice bir döverler ve Filizin adını dahi ağzına almamasını bildirirler.

Sinsi emellerin, kara niyetlerin barınağı kesinlikle saptanamaz. Herhangi bir şeyde adım atarken o olayı akıl terazimizde ölçüp tartmalı ve insanlara karşı uyanık olmalı. İşte öykümüzün kahramanı Filiz de ilk karşısına çıkan ırz düşmanını tanımadan adım atmıştır ve uçurumun kenarından dönmüştür.

NAHİDE ÇELEBİ