Ulusal Egemenlik ve büyük bayramı...

23 Nisan "Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı" dır, bilindiği üzere..

Öteki "milli bayramlar" ımızda çeşitli isimlerle anılır. Örneğin 19 Mayıs, "Gençlik ve Spor Bayramı"dır ki "İstiklal"in gençliğe emanet edilmesiyle ilgili olarak bu isim verilmiştir.

29 Ekim, Cumhuriyet Bayramı ise , özel olarak bir toplumsal kesime ithaf edilmemiş, belki toplumun her yaştaki üyelerinin olması istenmiştir.

"Milli Egemenlik" kavramı, ulusun kendi kaderini tayin etmesi ile ilgilidir. Bu da, yine milletin seçtiği vekillerin oluşturduğu TBMM eliyle yürütülür.

"Hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir" özdeyişi de bu nedenle Meclis duvarında yazılı durur.

23 Nisan'ı aynı zamanda "Çocuk Bayramı" yapan Atatürk, herhalde daha çocuk yaşta iken ulusun insanlarına "milli egemenlik" kavramının aşılanmasını istiyordu.

Çünkü çocukluk çağlarında edinilmiş değer yargıları, bir bilgisayarın hartdisc'ine yazılmış bilgiler gibi kolay kolay silinmez..

Ama bizim ülkede siliniyor..

Çocukluk çağlarında "milli egemenlik" kavramıyla tanışan çocuklarımız ilerki yaşlarda, ne oluyorsa oluyor, farklı tellerden çalmaya başlıyorlar.

Milletin egemenliği yerine, başka "egemen" güçlerin egemenliğini savunur hale geliyorlar, getiriliyorlar..

Sonra da çocukluk çağını geçmiş, gençlik ve olgunluk çağına erişmiş birisi çıkıp, "Neden benim oyumla, dağdaki çobanın oyu bir oluyor..?" sorgulamasıyla "milli egemenlik" kavramını yok sayabiliyor.

Son günlerin popüler ismi Aysun Kayacı da bir zamanlar 23 Nisan çocuğu olmuştur herhalde. O zaman kendisine "milli egemenlik" in seçkinciliği, oligarşiyi , jakobenizmi reddeden bir anlayış olduğu anlatılmıştır..

Anlatılmış mıdır...??

Eğer anlatıldıysa, hangi şartlar, nasıl bir eğitim süreci onu bu hale getirmiştir..

Yoksa, bu bayram çocuk bayramıdır, denilip asıl özünü, yani "milli egemenlik" kavramını anlatmamışlar mı kendisine..!

Belki de 23 Nisan, "Milli Egemenlik ve Çocuk Bayramı" nı, "Milli Egemenlik ve Büyük Bayramı" olarak değiştirmenin zamanı gelmiştir.

Bence gelmiştir..