Umarım tanrı yoktur

Umarım Tanrı yoktur!

Bütün zalimlerin dileği olmalı bu. Hatta korkaklıkları yüzünden zalimlere geniş eylem ve düşünce alanları bırakanların da aynı dilekte dua payları olmalı…

Çünkü bizim zamanımızdan çok daha büyük boyutlu olması gereken bir tanrı zamanı varsa; ve çağlar boyunca tanrı bu zaman içinde aptalların ve korkakların basiretsizliği yüzünden nice masumunun ölmesini izliyorsa belki de YETTİ ARTIK deme zamanı gelmiştir bile.

Ve denizdeki fırtınalara, yer altındaki depremlere, parmağının ucu yüz binleri öldürecek bombaları hareket geçirecek tuşlarda duran sarhoşlara, kendi ülkesinin hiçbir çıkarını düşünmeden, o ülkenin insanlarını karanlık geleceklere gözünü kırpmadan yollayan meczuplara bir işaret verecektir mutlaka o yüce eliyle !

Mahşerin 4 atlısı dört nala gelecektir; beceriksiz ellerimizle bir türlü kuramadığımız bir geleceği uzak yıldızların amansız mesafelerine gömmeye; haritalardan ve tarihlerden silip; sonsuz uzay karanlıkları içinde hatırasız bir saman alevi gibi yok etmeye…

Üstelik gücünü görmeyen, gerçekleri hep erteleyen; yapacağı tüm devrimleri bahaneler devr-i daiminde yok eden korkaklar bu cezayı zalimlerden çok daha fazla hak edecektir.

Bu ceza onları bütün zamanlar önünde kırık bir suçlu sandalyesinde oturmaya, ve bu pişmanlığı yaşamaları için çürümekten bıkmayan bir ruh olmaya mahkum edecektir…

Dua edelim de olmasın Tanrı…

Biz insan geçinenler için; dünyadaki -insan hayvan bitki – tüm masumları kapsayan kırıma mücadele edilmesi şart olan tek gerçek olarak bakamayanlar için Tanrı da bir gerçek olmamalı hiçbir vakit…

Tüm bilincimizi saran, meşgul eden ipe sapa gelmez şeyler gibi olmalı o büyük ve güçlü tanrı !…

Yani bir sanrı !

Bizim için çağlar olan ama onun için anca saniyelerle ifade edilen zaman dilimlerinde veremedik çünkü sınavı !

Yine masumların üstüne bombalar yağıyor; yine iktidarlar kendi halklarını ezerek onları karanlık geleceklerde ışıksız maceralara sürüklüyor; yine milyar dolarların sahipleri burunlarının dibindeki aç insanları görmüyor; yine inanılmaz bir aldanış içindeki vasat insanlar dünyanın böyle parça parça yok olmasına sessiz; sadasız ve tepkisiz kalıyor…

Dua edelim de olmasın tanrı !

Dua edelim de tanrısal bir sabrı bile artık son noktasına kadar zorlayan biz insanlık hücrelerinin camilerde , kiliselerde ve tüm uyduruk tapınma yerlerinde dört ayak üzerinde diz çöküp günahlarımız için göstermece bir af dilediğimiz tanrı, her şeyi çarpıttığımız abuk sabuk beynimizin ufacık bir vicdan göstergesi olsun…

Dua edelim de din adı altında yaptığımız tüm hokkabazlıklar uzayda yitip giden bir kaosun saçma sapan ve minicik kara deliklerinden ibaret kalsın…

Yoksa işimiz çok zor arkadaşlar !

Saniyeleri çağlarla ifade edilen tanrı belki de saatine bakmaya başladı bile…

Hiçbir şeyin farkında değiliz hala biz insanlar…

Ve belki de saatine bakan tanrı mahşerin dört atlısına komutu verdi; hazır olun dedi …

Sesinde çağladı fırtınalar, depremler, evrimler
ve yaşayamayacağımız tüm zamanlar !

İnsan saatiyle bile hak edemediğimiz bunca güzelliğe, sevgilere, masumiyete veda etmemize belki de 5 var !