Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Şubat '07

 
Kategori
Edebiyat
 

Ünlü deyimler ve öyküleri-VI

Ünlü deyimler ve öyküleri-VI
 

Etekleri zil çalmak

“Çok sevinmek, mutlu olmak; her haliyle sevincini belli etmek” anlamında kullanılan bir deyim.

Vaktiyle Anadolu’nun bir şehrinde, herkesin sevdiği, hürmet ettiği, keramet sahibi güler yüzlü, tatlı dilli bir şeyh varmış.

Bu şeyhin, pabuçlarının sivri ucunda, cübbesinin eteklerinde yüzlerce ufak kuzu çıngırağı varmış. Uzaktan bu şeyhin geldiğini herkes çıngırağın çıkardığı sesten anlarmış. Bu çıngırakları neden taktığını soranlara:

—Efendim, insan bilmeyerek görmeyerek yerdeki karıncaları çiğneyebilir. Onları ürkütüp kaçmalarını sağlamak için olduğu kadar, tehlikeli ve zararlı hayvanlar da benim onları ezeceğimi anlayıp saklandıkları yerden kaçmak isterken ortaya çıkmalarına sebep olur, diye yanıtlamış.

Bir gün emniyet kuvvetleri bir takip sonucu pusu kurarak azılı harami çetesinin saklandığı yerden çıkmasını beklerken, o sırada çıngıraklı şeyhde oradan geçiyormuş. Azılı çete çıngırak sesini duyunca yakalanacağını sanarak bulunduğu yerden ortaya çıkıp kaçmak isterken kıskıvrak yakalanmışlar.

Azılı çetenin yakalanmasını sağladı diye emniyet kuvvetleri ve oraya koşan halk sevincinden şeyhi kucaklayıp havaya kaldırırken şeyhin eteklerindeki çıngıraklar daha çok ses çıkarmış adeta zil çalmış. Zil sesinden de herkes mutlu olmuş.

Bu olaydan sonra bu yörenin halkı, bir şeye çok sevinince veya mutlu bir sona ulaşanları görünce “ne o eteklerin zil çalıyor”, demeye başlamış. Bu deyim de bizlere bu öyküden kalmış.

 
Toplam blog
: 25
: 3061
Kayıt tarihi
: 02.11.06
 
 

Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunuyum. İkinci üniversite kapsamında İstanbul Üniversit..