Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '07

 
Kategori
Anılar
 

Ünsüz evlatlar..Çürük Ünlüler.....

Ünsüz evlatlar..Çürük Ünlüler.....
 

1991’in yaz ayları..

Okul tatil...

Avcılar kulübünde, garsonluk yapıyorum..

Büyükçe bir bahçesi var. Cuma günleri Pazar kuruluyor, civar köylerden de gelen olduğu için çok kalabalık oluyor..

“Garsonluk” deyip geçmeyin. Bana sorarsanız dünyanın en sabır gerektiren işlerinden bir tanesi...

***

“ Ağabey hoş geldin ne içersin?”

“ Ne var?”

“ Çay, oralet, kuş burnu, ıhlamur, kahve, kola, fanta soda.......”

“ Demli bir çay alayım ben”

Ocaklığa gidip çayı alıyorum. Karşılığında ocakçıya bir marka veriyorum.

Çalma çırpma işleri olmasın diye böyle bir sistem kurmuşlar... Bir de kesme şekerleri sayıyoruz... Şeker hesabından gidersek biz sürekli açık çıkıyoruz!

Ocakla bahçenin arası bayağı bir mesafe...

“ Buyur ağabey çayını”

“ Teşekkür ederim canım be, bir şeker daha rica edebilir miyim?” ( Şeker hesabında açık vermemizin sebebi çayı üç şekerli içenler... Patrona itiraz edecek oluyoruz o “kimileri de tek şekerli içiyor” diyor. Çıkıyor işin içinden)

Çay değil reçel içiyor adam..

Çay soğumadan şekeri getirmem için depar atmam lazım...

Şekeri getiriyorum, tam adamın yanından uzaklaşacağım...

“ Güzelim be sana zahmet olacak ama bir bardakta su alabilir miyim?”

Su şimdiki gibi parayla değil.. Bedava!

E bedava olunca, bir bardak çay içen, sekiz bardak su içiyor... Anlayacağınız milleti suluyorum yani.

Suyu alıp geliyorum...

Müşterinin yanına misafiri gelmiş.

“ Koçum sor bakalım ağabeyine ne içecek.”

Nasıl racon bu ya, adam yanında oturuyor, “ne içersin” diye ben soruyorum!

“Ağabey ne içersin?”

“ Ne var?”

Ne olur ulan kahve de, elinin körü var, diyemiyorsun tabi... Sayıyorsun;

“ Çay, oralet, kuş burnu, ıhlamur, kahve, kola, fanta soda.......”

“ Çay alayım ben.”

Ben zaten çay içeceğini biliyorum da..Neden onca içeceği sabahtan akşama kadar sayıyorum onu anlamıyorum...

Bir masada on kişinin oturduğunu hayal edin, ardından da aynı masaya kaç defa gittiğimi varın siz hesap edin...

***

Bu yazıyı bir zamanlar garsonluk yaptığımı anlatmak için yazmadım..

Hürriyet gazetesinde “Onların Askerlik Sorunu Var” başlıklı bir yazıda Askere gitmemek için bin dereden su getiren “çürük” raporu alan ünlülerin isimlerini okudum...

Çalıştığım Avcılar kulübünün yan tarafında askerlik şubesi vardı...

Kilolarından ve değişik sebeplerden askere alınmadıkları için ağlayan, fenalaşan, bayılan bir sürü gence kolonya götürdüm ben. Kendimce teselli ettim.

Çürük alıp askere gitmeyen ünlülerin yanında..

Böyle ünsüz Vatan evlatları da var. Bilin istedim.

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..