Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '11

 
Kategori
Anılar
 

Unutulmayan...

Doyasıyla yaşamak , her şeyden zevk alabilmek ancak çocuklukta mümkün oluyor doğrusu . Anımsıyorum köye gidişlerimizin bayram sevinci yaşattığını. Sabah erkenden kalkar bavulları hazırlar, saatler öncesinden giyinir hazır babamızı beklerdik bizi alıp götürmesi için. Olan zavallı anacığımıza olurdu, ter su içinde kalırdı peşimizden koşturup bizi hazırlamak için etrafımızda dolanıp durduğunda . Sonra neşeyle açardık kapıyı babamıza, doyasıya eğlenip koşturabileceğimiz köyümüze gidecek olmanın bizi kabımıza sığdırmayan heyecanıyla, bu da bizim için tarifi imkansız mutlulukların kaynağıydı .Yol bitmek bilmezdi , nerdeyse arabadan inip biz itecek oluyorduk yolun bir an önca bitmesini dilerken. Nihayet vardığımızda bizi tutmak ne kelime, ipinden kopmuşcasına koşardık düşmemiz, dizlerimizin sıyrılması bizi engelleyemezdi, sevgiyle karşılayan büyükanne ve büyükbabamızın sevgi dolu konuşmalarının eşliğınde ağaçlara tırmanır, dalından koparmadan armutları ısırıp yer kalan koçanı ise dalında bırakırdık kuşlarla paylaşabilmek için. Çocuk aklımız da ha mı çok çalışırdı acaba ? Akşamları ise zor yıkanır nasıl uyuduğumuzun farkına bile varamazdık. Her sabah uyanmak bizim için ayrı bir neşe kaynağı olurdu, büyük babamız bize ağaçları üzmeden nasıl meyve toplayacağımızı öğretirdi. Birlikte uzun yürüyüşlerle doğa keşiflerine çıkar, dağ çileğinden kolyeler yapar sonra dayanamaz hepsini yerdik. Büyük annemizin öğrettiği papatyadan taçlara sadece kızlar rağbet etmişti. Güzelliklerin çabuk bittiği doğrudur , sanki bir kaç gün sürerdi bir aylık tatilimiz, doyamadan dönerdik evimize, sevgi seliyle kuşanıp doğayla dolup taşarken.
 

 
Toplam blog
: 22
: 770
Kayıt tarihi
: 10.05.10
 
 

Emekli Almanca ve Türkçe öğretmeni, halkla ilişkiler ve işletme mezunu, gezerek öğrenmeyi seven, ..