Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Nisan '08

 
Kategori
Arkeoloji
 

Uruk çağı

Uruk çağı
 

alıntıdır: http://tr.wikipedia.org/wiki/Resim:Cylinder_seal_Shamash_Louvre_AO9132.jpg


Dünyanın en eski yazılı belgeleri Uruk’tan çıkmıştır. Uruk 6 – 2 tabakası bizim için önemlidir. Uruk 6. Tabakada Mezopotamya’da önceki kültürlerle çağdaş damga mühürlerin halen kullanıldığı görülmekte. Bunun yanında ilk kez silindir mühür görülmüştür.

Uruk 7. tabakada ilk örnekleri görülen piktografik yazı, Uruk 6. Tabakada artık belli bir düzene sokularak hecelerden oluşan belli bir yazı sistemine dönüştüğünü görüyoruz. Yazının gelişimi ile silindir mührün gelişimi paralellik göstermiştir.

Diğer bölgelerdeki gibi ilk mühürlerin yine taştan yapıldığı bilinmektedir. Çoğunlukla yumşak taşlar kullanılmıştır. En yaygın olarak değişik renklerdeki serpantinler (yeşil, beyaz), mermer, alabaster (en sert olanı) mühür yapımında kullanılmıştır. Bunlar Mezopotamya kültürüne yabancı malzeme değil (mimari anıtlar, heykeller, vazolar, … gibi eserlerde de kullanılmıştır).

Uruk Çağı mühürleri koynu ve stilleri açısından erken ve geç olarak ikiye ayrılıyorlar:

Erken Uruk: Asıl konusu farklı figürlerle anlatılan belli bir konuyu bize aktaran sahneler den oluşan gruptur. Bunlar içinde din (ritüel), av, savaş sahneleri ya da bunlarla ilgili bazı insan figürleri ve yabani hayvanlarla karışık varlıklar işlenmiştir.

Geç Uruk: Konularında bazı kısıtlamalara gidilmiştir. Çoğunlukla günlük hayattan alınan konular işlenir. Mühür tasvirleri giderek geometrik ve bitkisel motiflerle süslenmeye başlar.

Erken dönemdeki konuların stilleri ve geç dönem stilleri farklıdır. Ama Uruk stili denince; bütün figürlerin derin oyma tekniğinde yapılarak, baskıda çok yüksek kabartma olarak ortaya çıkmasıyla karakterlenir. Tüm figürler özellikle belirtilmiş belli bir dış hat ve kontöre sahiptir. Bu özellik yanında matkap gibi bir mekanik aletin mühürlerde bazı figürlerin yapımında kullanıldığı görülür. Bu sahnelerde stil ve teknik tamamen dönemin diğer tasvirli sanat eserleriyle paralellik gösterir. İnsanlar ve hayvanlar belli noktalarının belirtilmesiyle vurgulanır.

Sümerli tipler kısa boylu, tıknaz, daima traşlı, yüzlerinin daima yuvarlak olarak belirtilmesi (dolgun yuvarlak çeneli, iri badem gözlü, birleşik kaşlı, oyarak ve farklı malzemeyle doldurarak yapılıyor. Burun iri ve kemerlidir.) görülür. Çoğunluklada çıplak gösterilmişlerdir. Belli adaleler yavaş yavaş gösterilmeye başlanıyor ve yuvarlak hatlı yapılıyorlar.

Cemdet Nasr’da matkabın daha yaygın kullanılması, figürlerde çok şematiklik yaratmış. Bu şematiklikte, bitkisel ve geometrik bezekler giderek belli bir anlatımı ifade eden simgeler haline geliyor. Bu simgelerinde içinde oluşan motifler Cemdet Nasr’ın karakteri iken Erhanedan 1’inde karakterini oluşturmakta.

 
Toplam blog
: 39
: 1198
Kayıt tarihi
: 02.02.07
 
 

Ankara Üniversitesi DTCF'de Protohistorya ve Önasya Arkeolojisi Anabilimdalını okudum. Uzun yılla..