Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Kasım '06

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Üzüntüyü iyiliklerle silin

Üzüntüyü iyiliklerle silin
 

Epiktetos yirmi asır önce demistir ki: "Kader eninde sonunda şöyle veya böyle günahlarımızın bedelini önümüze koyar. Görünen ya da görünmeyen zaman içinde herkes günahlarının bedelini öder. Ektiğini biçer.

Bunu bilen kişi kimseye kızmaz, gücenmez, kimseyi aşağılamaz, kimseyi itham etmez, kimseden nefret etmez, kimseye kin tutmaz, karşılastığı aksiliklere şaşmaz. Önüne çıkan maddi manevi engellerin kendi günahlarından baska bir şey olmadığını bilir."

Üzüntülerinizi yaşadığınız anları düşünün. Size ne verdi? Oysa üzüntüyü kaldırabilmenin gayreti ve inancı içinde olursanız size yepyeni ufuklar açılacaktır . Eğer hangi pencereden bakacağınızı bilirseniz, o ufukları görebilirsiniz. Üzüntü sizin yaşamınızda yer alabilmesi için müsaade etmeniz lazım. Neden? İyice düşürseniz, kendinizi üzmekle geçireceğiniz zamanı çözüm üreterek geçirebilirsiniz. Tabii ki doğamız gereği bir duygudur üzüntü. Fakat gelip gecici olmasını sağlayabilirsiniz.

Size zarar verenleri düşünmek için ayıracağınız bir dakika bile o kişilerden daha degerlidir. Nefret ve intikam hissi size büyük zararlar verir.
Karsılasacağınız olumsuz olaylardan dolayı üzülmemek için hazırlıklı olalım. Karşılıksız iyilikten yana olalım
Mutluluk iyiliğe karşılık beklemek degil, yaptığını unutacak olgunluğa erişmektir.

Tıpkı; Aristo'nun söylediği gibi, "İdeal insan iyilik yapmaktan zevk alır. Kendisine iyilik yapılırsa mahcubiyet duyar. Çünkü iyilik yapmak üstünlük isareti, bir iyilige muhtaç duruma düşmek zaaf işaretidir."

İşte insanlara vereceğiniz armağanlar

1) Dinleyişimiz: Gerçekten dinleyin. Sözü kesmeden, yorum yapmadan, sorgulamadan, ön yargılı olmadan vereceğiniz cevabı düsünmeden. Can kulağıyla dinleyin. Siz de dikkatle sonuna kadar dinlenmek istersiniz değilmi?
2) Sevgimiz: Sarılıp kucaklama , omuza dokunmalar, sırt sıvazlamalar konusunda cömert olun. Bu ufak hareketler, aileniz ve dostlarınıza olan sevginizi daha açik göstermenizi sağlayabilir.
3) Kahkahalarımız: Espri yeteneğinizi geliştirin . Neseli olayları paylasin. Komedi fiilmlerine davet edin Bu armaganiniz "seninle birlikte gülmeyi seviyorum" anlamına gelir.
4) Yazılı notlarımız: Basit bir "İyiki varsın, tesekkürler" notu, ya da belki bir sevgi sözcüğü Kısa, elle yazılmış bir not bazen ömür boyu sizi hatırlatır
5) İltifatlarımız: Basit, içtenlikle söylenen bir söz ("Bu saç sana çok yakışmış ", "Harikuladesin ", "Yemek çok lezzetli olmuş" gibi) karşınızdakinin içini aydınlatır.
6) İyiliklerimiz: Yaptığınız rutin işlerin dışına çıkıp, her gün bir kişiye hoş, nazik bir sey yapın.
7) Yalnızlığımız: Bazen tek istedigimiz yalnız kalmaktir. Bu anlara duyarlı olun ve ihtiyacı olana yalnız kalma armaganını verin.
8) Neseli karakterimiz: Etrafınızdakilere tatlı sözler söylemek gibisi yoktur. Selâmlaşmak veya tesekkür etmekle ne kaybedersiniz?

Tüm bunları yaptığınız zaman sizi inciten duygularınız pozitife dönüşür. Yaşamın armağanlarını vermekten daha paha biçilmez bir şey olabilirmi?
Resim .ecology.info

 
Toplam blog
: 113
: 5180
Kayıt tarihi
: 11.09.06
 
 

Kişisel gelişimde, düşüncelerin kullanımını sanat gibi gördüğümden, 1986yılından itibaren çok sevdiğ..