Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Şubat '16

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Validebağ Huzurevi’nde iki nitelikli öğretmen

Validebağ Huzurevi’nde  iki nitelikli öğretmen
 

 

Yüreğini toplumuna adayan,

Birikimini okuyana sunan,

İşte iki kaliteli öğretmen:

Biri, biriktirdi okul yaptırdı

Ötekisi, yazdı öykü ve roman

 

      Muhsin DURUCAN

 

 

              Kimdir konu edilenler? Sorusunu duyar gibi oluyorum! Öncelikle bu iki değerli öğretmenlerimizi tanıyalım. Sonrasında izlenimlerimi okursunuz!

 

Acıyı bal eyleyen eğitimci

Hüdai GÜRBÜZ

Kimdir?

              01 Ekim 1923 Romanya doğumlu.

             1935 yılında ailesiyle Gelibolu-Kavak köyü’nde zorunlu iskân edilmişler.

             1936–1937 öğretim yılında üç sınıflı Kavak Okulu’ndan,

             1938–1939 öğretim yılında da türkülere konu olan Evreşe Okulu’ndan mezun olmuştur.

             1939–1940 öğretim yılında Devlet Parasız Yatılı sınavını kazanarak Lüleburgaz Köy Öğretmen Okulu’na girmiştir.

             1943–1944 öğretim yılında Kepirtepe Köy Enstitüsü’nden mezun olduktan sonra 01 Kasım 1944 tarihinde, henüz yapımı tamamlanmayan, Gelibolu Koruköy İlkokulu’nda göreve başlamıştır.

             Okulun ve köyün suyu olmadığından bir buçuk km uzaklıktan köye su getiren öğretmen Gürbüz, köy çeşmesini de yaptırarak okulu ve köyü içme suyuna kavuşturmuştur. Okul bahçesine üç yüz elli adet fidan dikerek çevre düzenlemesi de yaptırmıştır. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün büstünü yaptırmıştır. Askeri birlikleri teftiş amaçlı yöreye gelen İnönü, Koruköy İlkokulu’nu da ziyaret etmiş, yaptıklarından dolayı öğretmeni kutlamış, onun buyruğuyla üstün başarılı öğretmenler arasında gösterilerek Devlet Radyosunda ve Tebliğler Dergisi’nde başarıları duyurulmuştur.

           1950 yılında öğretmen Melahat Gürsel ile evlenerek eşinin görev yaptığı Gelibolu-Kavak Köyü öğretmenliğine atanmıştır. Okulun kullanılmaz durumdaki öğretmen lojmanını dersliğe dönüştürerek çift öğretimden kurtardığı için başöğretmenliğe getirilmiştir. Okula iki kız ve iki erkek tuvaleti, kırk altı öğrenci sırası ve kerpiçten bir öğretmen odası kazandırmıştır. Dört yüz metre uzaklıktan okula su getirerek çeşme yaptırmış, okulu ve köyü içme suyuna kavuşturmuştur. Kavak Köyü’de de başarılı yönetici olduğunu kanıtlamıştır.

            23 Eylül 1954 tarihinden itibaren Yalova - Çınarcık’ta bir yıl,

            20 Ağustos 1955’den sonra Üsküdar Sultantepe İlkokulu’nda üç yıl,

           03 Eylül 1961’den sonra Üsküdar Hattat İsmail Hakkı Deneme İlkokulu’nda,

           15 Haziran 1961 itibaren beş yıl süreyle öğleye kadar Deneme İlkokulu’ndaki görevini, öğleden sonra Üsküdar Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü görevini yürütmüştür.

            03 Nisan1963 tarihinde henüz yapımı süren Üsküdar Selimiye İlkokulu Müdürlüğüne atanmış, bu yıllarda kimi zaman Üsküdar İlçesi İlköğretim Müdürlüğünü de vekâleten yürüttüğü olmuştur.

            Tüm bu hizmetlerine koşut olarak Selimiye de yokluğu duyulan bir kütüphanenin kuruluşunda da yoğun emek ve çabaları vardır. Özellikle maddi, manevi destekte bulunarak kütüphanenin bugünkü yerinde açılmasını sağlamış ve emekliye ayrılana dek kütüphaneye destek vermiştir. Bugünkü Selimiye Çocuk Kütüphanesi, O’nun eseridir.

            17 Ağustos 1999 tarihindeki elim Yalova depreminde; oğulları Yalçın’ı, gelinleri  Esin’i, cici mi cici ve başarılı torunları  Melodi Işıl’ı kaybeden Gürbüz çifti, -anlatılmaz ama yaşanır- acıları yaşamışlardır! 

            Sonrasında Melahat-Hüdai GÜRBÜZ çifti, evlerini de satarak Üsküdar Validebağ Öğretmenler Huzurevi’ne yerleşmişler ve İstanbul-Çekmeköy’de “Melahat-Hüdai GÜRBÜZ İlköğretim Okulu”nun  yapılmasında gerekli katkıda bulunarak insanlığa örnek olmuşlardır!

            Hüdai GÜRBÜZ, 01 Ekim 2012 günü seksen yedi  yaşındaki eşini de sonsuzluğa uğurlamıştır! Acı üstüne acı…

            Acıyı bal eyleyen eğitimci GÜRBÜZ, şimdilerde Üsküdar Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevi’nde yaşamını sürdürmektedir.

*

Fotoğraf Sanatçısı ve yazar eğitimci

Bekir AKSU

kimdir?

      

           Bekir Baki Aksu, 1928 yılında Çorum-Mecitözü’ne bağlı Çıkrık Köyü’nde doğdu.

           İlkokulu köyünde bitirip 1941’de girdiği Kastamonu Gölköy Köy Enstitüsü’nden Lâdik Akpınar Köy Enstitüsü’ne geçiş yaparak 1946 yılında mezun oldu.

          Çorum merkez ve ilçelerinde öğretmenlik ve gezici başöğretmenlik görevlerinde bulundu.

          Hayat Mecmuası’nın açtığı bir fotoğraf yarışmasında mansiyon alan Aksu, Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği fotoğraf yarışmalarında da kimi ödüller kazandı.

1970 yılında TRT’nin açtığı roman yazma yarışmasında  “Yavan Ekmek” adlı romanı “Övgüye değer” bulundu. Ankara Kültür Ajans Yayınları arasında 2013 yılında, “ Buruk Yürek “ adlı öykü kitabı, 2015 yılında yayımlandı.

          1972’de emekli olduktan sonra İstanbul’a yerleşen Bekir Baki Aksu, birçok kartpostal firmasının farklı zamanlarda fotoğraf sanatçılığını üstlendi.

          Yıllar yılı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dia alımında aranılan fotoğraf sanatçılarından biri olan Bekir Baki Aksu’nun “Su Hırsızları” adlı romanı ise Ankara Adalet Gazetesi’nde tefrika halinde yayımlanmış olup kitaplaşma çalışması sürmektedir.

***

         Hüda Gürbuz'ü tanımak üzere -birkaç yıl önce- eğitimci Rasim Dikici ile birlikte gittik. Kimi  zaman ya da fırsat buldukça Üsküdar Validebağ Mustafa Necatibey Öğretmen Huzurevi’nde kalan özgeçmişlerini sunduğum öğretmen ağabeylerimi ziyarete giderim. Beni gördükçe sevinç duyarlar! Ben de onlar kadar mutlu olurum!

         Yine bir Pazar günü orada oldum. Ocak ayının son günü… Pırıl pırıl güneş… Salona adım attığımda birbirimizi gördük. Mutluluk rüzgârları esti aramızda! Oturdum, hal hatır sormaya koşut esprili söyleşimiz sürdü. Sonrasında karşılıklı kitap imzalama…

         Öğretmen yazar Bekir Baki Aksu, “Yavan Ekmek” adlı romanını kaleme aldığında 40 yaşında, şimdilerde 88’inde bir delikanlı… Sürekli yazan ve fotoğraf sanatını sürdüren bir insan… Huzurevi’nin duvarları onun deklanşöründen ortaya çıkan fotoğraflarla bezeli…

          Roman, bir gerçek yaşam öyküsüdür Aksu’nun. Başarılı bir romancı özelliği ile donanımlı olan Bekir Aksu, kişilerini canlandırma ve yaşatmada usta kalem! Fakir Baykurt ve Mahmut Makal biçeminde anlatım egemen… Kitap, elden bırakılmaksızın okunuyor!  “Buruk yürek” adlı öyküleri, adıma yeni imzalandı. Onu da kısa sürede ve soluksuz okuyacağımı sanıyorum. “Su Hırsızları” adlı romanının yolda olduğunu da muştuladı! Bu yapıtların Ankara'daki değerli dostlarım İvgin'lerin Kültür Ajans Yayınları arasında kitaplaştırıldıkları da ayrıca sevindirici!

        Su Hırsızları, yayımlandı. 26.05.2016 tarihi düşülerek özenli sözcüklerle adıma imzalanıp kargo ile gönderildi. Özgün tasvirlerle (betimleme) akıcı anlatım var. Okur, elinden bırakmadan okumak ve bitirmek coşkusunu duyuyor. Ben de öyle yaptım. Planlamam  sonucu bir gün içinde okudum. Romanda Boğaçlı Köyü ile Tekin Köyü arasındaki su anlaşmazlığı  ve acı sonucu, Andolu köylüsünün çilekeş yaşamı göz önüne serilmektedir.. Bu yapıt, yurtsever bir öğretmenin gerçekçi gözlemleri, denebilir.

         Hüdai GÜRBÜZ adlı öğretmenimiz; dişinden tırnağından artırarak Yalova depreminde yitirdiği evladı Yalçın’ın özlemi doğrultusunda okul yapımına gerçek katkıyı sağlar ve onunla mutlu olur! Birikimini okuyanın ya da bilimin hizmetine sunar. Size göre bundan özge mutluluk var mı acaba?

         Bekir AKSU adlı öteki öğretmenimiz; fotoğraf sanatçısı ve yazar. Boş durmaz, üretir öykü ve roman yazar. Kitapsızlıktan kurtulur. Sanatıyla kartpostallara ve manzaralara imza atarak gözlere ve gönüllere yansıtır. İşte topluma hizmet budur!

*

           Bilim insanı Benjamin FRANKLİN, dünden bugüne gerçekleri insanlığın yüzüne haykırıyor: "Öldükten sonra unutulmak istemiyorsanız; ya okumaya değer bir şeyler yazınız ya da yazılmaya değer bir şeyler yapınız."

        *

NOT: İlgili fotoğrafları aşağıda slayt görünümünde izleyebilirsiniz!

 

 

 

 
Toplam blog
: 782
: 1295
Kayıt tarihi
: 18.08.08
 
 

Kırşehir Erkek İlköğretmen Okulu'nu, İzmir Buca Eğitim Enstitüsü Türkçe Bölümünü, İstanbul Çapa M..