Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Haziran '08

 
Kategori
Güncel
 

Ya Sav partiden istifa etmeli ya da CHP muhalefetten, basın etik kuralları

Ya Sav partiden istifa etmeli ya da CHP muhalefetten, basın etik kuralları
 

CHP Genel Sekreteri Önder Sav’ın partideki makam odası. Sav’ın karşısında bir merkez valisi.
Bir ara çalan telefon kapatılıyor. Görüşme 45 dakika sürüyor. Sonra bu görüşmenin tutanakları Vakit gazetesinde yayımlanıyor.

Ne oluyor bundan sonra?

Bundan sonra skandala dönüşen bir kriz yaşanıyor. Önder Sav’ın merkez valisiyle görüşmesi tüm basına yansıyor. Yazar köşeleri konuya ilişkin makalelerle dolup taşıyor. CHP, AKP’nin devlet imkanlarını kullanmak suretiyle parti genel merkezini dinlettiğini ileri sürüyor. İçişleri Bakanı yaptığı basın toplantısında böyle bir durumun olmadığını belirtiyor. Dinleme türleri basının her türlüsünde yer alıyor.

Daha sonra durum aydınlanıyor. Hükümet üzerindeki şüpheler dağılıyor. Dinleme eyleminin Vakit gazetesince gerçekleştirildiği ortaya çıkıyor. CHP tarafından, Vakit gazetesinin yaptığı eylem için Türk Ceza Kanununun ilgili maddelerine gönderme yapılarak savcılığa suç duyurusunda bulunuluyor.

Hop oturup hop kalkarak izlediğimiz bir pehlivan tefrikası niteliğindeki olaylar esnasında Dışişleri Bakanı talihsiz bir açıklama yapıyor. PKK ile mücadele sürüyor. Doğal gaza zam haberleri birbirini kovalıyor. Bir takım normal ve anormal cinayetler işleniyor. Marmara fayının çatır çatır çatırdadığı bilim adamları tarafından tekrar konuşulmaya başlanıyor. Fatih Terim’in demeçleri spor sayfalarında yer alıyor. Emre Fenerbahçe’ye transfer oluyor. Kısaca başka şeyler de oluyor.

Ama tüm ülke olarak kitlendiğimiz olay bu.

Anayasa Mahkemesi üyesinin dinleniyorum, takip ediliyorum türünden can acıtan söylemleri halının altına süpürülüyor. Nerdeyse bir kapatma davası olduğunu da unutuyor, Başbakanın söylemlerinden davanın olduğunu yeniden hatırlıyoruz. Ankara Belediye Başkanı Ankaralının 20 gündür Kızılırmak suyunu kullandığını, bu süre zarfında deney farelerinden kendilerine su ile ilgili bir şikayet gelmediğini ifade ediyor. Avşar kızının televizyonda program yapamadığı ortaya çıkıyor.

Bu olay karşısında kim zor durumda kalıyor? Önder Sav diyeceksiniz ama o zor durumda kalmaya alışmış bir parti üyesi.

Kesinlikle CHP.

Önder Sav bu olayda tali durumda. Zaten o da hemen bu durum karşısında bulunduğu mevkinin rengine bürünüyor.

Neden CHP?

Çünkü, iyi bir forvet elemanı diye düşünülen bir üst düzey partili kendi kalesine gol atıyor, gol atmadığını söyleyerek kendisine güvenen takımını peşinden sürüklüyor, bir sürü yenilgilerle sarsılan iktidara moral aşılıyor. Forvetin kendi kalesine gol atması ender rastlanan olaylardandır.

“Bir gazete yazdı o zaman dinleniyorum.”

Keşke dinlenmeseydin de dinlenseydin.”

Bir araştır.

Bir sor.

Allah aşkına.

Bir ön araştırma yap.

Hiçbir şey yapamıyorsan hiçbir şey yap.

Suçlayacağın zaman temellendir.

Frenlenebilir bir hata, olaydaki muhataba gereken dersi verebilirdi.

Şimdi nasıl bir telafiye gidilecek?

Hiç kıvırmadan, geçmiş deneyimlerden gelen sorumlulukla hasarın telafisi yönünde adımlar atılmalıdır.

İdrak edebilenler için istifa onurlu bir kavramdır.

Ya Sav partiden istifa etmeli ya da CHP muhalefetten.

Basına ise, bir yıl boyunca birinci sayfadan her gün basın etik kurallarını yayımlama cezası verilmelidir. Olaya neden olan gazetenin şeref madalyası ile ödüllendirilmesini talep etmeye bile gerek yoktur, derhal işleme konulmalıdır.

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..