Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ocak '10

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yalnız ve kimsesiz kuşlar

Yalnız ve kimsesiz kuşlar
 

Bu bizim kumru. Evde özel bakımda.


Yalnızlığı severim.

Öyle sürekli değil canım.

Güvenli bir ortamda, evde, sokakta yalnız olmayı, dolaşmayı severim.

Kendi kendime bir yerlere bakınmak. Bir kuşu gözlemek. Bir karınca yuvası başında tek başıma gözlem yapmak. Bir ağacın altında yan gelip uzanmak, bir küçük kuşun dallar arasında yiyecek aramasını gözlemek hoşuma gider.

Bütün bunları yalnız yapmak daha da çok hoşuma gider.

Bir orman içine yalnız başıma girdiğimde, belirli bir süre sonra yalnızlığım beni korkutabilir.

Güvensiz bir sessizlik ürpertir ben.

Bir kuş sesi güven verir bana. Önümden geçen tedirgin olmuş bir kuş bana arkadaş olmuştur bilmeden.

Kuş bunu bilmezde, “ben kuşun arkadaşlığını iliklerime kadar” hissederim.

Çok çobanlık yaptım.

Birçok kuşun sesini tanırım.

Bülbül öterken öyle gizler ki kendini, zor görürsünüz. Bülbülsüz bir orman, müzik alti olmayan orkestraya benzer.

Tarla kuşları, kargalar, karatavuklar, ibibik kuşları, ağaçkakanlar, sinek kuşları…

Kendisi minnacık, küçücük, ufacık… Sesi güzel kuşlar…

Doğanlar, atmacalar, şahinler, kerkenezler…

Adını bilmediğimiz daha birçok kuş.

Orman içine girildiğinde öyle güzel şarkılar söylerler ki, herkes duyamaz. Sadece yüreğinde sevgi besleyenler duyabilir.

Bir de yalnız olmak gerekir, duyabilmek için.

“Bir kuşlar olacak birde siz.”

*

“Çanakkale Çevre Platformu” Kazdağları’nın doğal yapısının bozulmaması için mücadele veriyor.

“Altın arayıcıları, termik santral kurma çalışmaları” doğanın dengesini bozacak. Hep sonradan gelir ya aklımız başımıza. Kazdağları elden gidecek. Ağaçlar gidecek. Sular kirlenecek. Kuşlar gidecek. Kimse farkında değil.

Geçmiş çağlardan miras aldığımız bin pınarlı İDA, kıytırık yatırımlar için elimizden kayıp gidecek.

Birde doğayı korumak adına, başka hiçbir çıkarı olmayanlara saldırmaları yok mu ya.

Çevrecileri “öcü” gibi gören çıkarcılar, yardakçılar, yalakalar bol miktarda var.

Arkadaşlar, sürekli çalışıyorlar. Bir arkadaş Kazdağları ve çevresindeki kuşların seslerini kaydetmiş. Bir müzik eseriyle birlikte, kuşlar sesleriyle yeni bir sentez oluşturmuşlar. Öyle güzel bir senfoni oluşmuş ki. Bu kuş seslerinin, kuşların yok olması kabul edilemez.

Bir kerkenez kuşuna, bin termik santral verseler değişmem.

*

Şu sıralar, Kazdağları ve çevresindeki yerleşim yerlerinde şiddetli bir kış yaşanıyor.

Bayramiç’te ve Yenice’de hava sıcaklığı -8 derecenin altına düştü.

Kar çok güzel.

Su kaynaklarının dolması ve bitkilerin yaşaması için çok önemli.

Soğuktan en büyük zararı gören kuşlar. Üşüyorlar, yiyecek bulamıyorlar.

Kuşlar dağlardan, köylerin kentlerin içine indi.

Ben biliyorum. Birçok insan evlerin pencerelerine yem koyuyor. Ekmek kırıntısı bırakıyor.

Bir arkadaşım kuşları beslemek için evinin balkonuna bir tepsi çakmış. Her gün içine yem koyuyor. Mahallenin bütün kumruları orada.

Tepside yem bitince, cama gagasıyla vuruyormuş kumrular.

Eskiden inşa edilen evlerde, ”aşiyan” adı verilen kuş evleri olurmuş.

*

Bu gün, kuşları ne kadar sevdiğimiz tartışılır.

Serçeler (köy kuşları) yoksa bir köy yetim kalır.

Kırlangıçlar gelmezse, baharın geldiğini havaların ısındığını nerden anlarız?

Kumru yoksa evimizin bahçesinde, bir yuvası yoksa üzüm asmasında, siz geçimsiz birisiniz demektir.

Leylek yoksa sizin dereniz temiz değildir.

Güvercin beslemiyorsa çocuklar, kedi olmuşlardır aşağı mahallede.

Kerkenez, ara sıra kavak ağcından serçe kapıyorsa ormanda bir yiyecek sıkıntısı var demektir.

Tarlaların içindeki konak ağaçlarının tepelerinde oturan doğanlar, atmacalar yoksa yörenizde çok bohçacı var demektir.

Kekliklerin ötmesi, kayıt cihazlarında kalmışsa vay halinize.

Kuşlar uçmalı.

Turnalar, selam götürmeli nazlı yarin diyarına.

*

Birisi anlatıyor.

“Köye gittim. Kar yağınca dağda gördüğümüz kuşlar köyün içine inmiş.”

Eeee!

Bubam tavıklara yim verikene unnada geliyomuş. Bubam da bi sopala kuşları öldürmüş.”

Bu karda kışta biçare kuşları beslesen olmaz mı be adam?

Üzülüyorum ve kızıyorum.

Hep aklımız öldürmeye çalışıyor.

Bir lokmacık eti olan kuşu öldürüp de eline ne geçti?

Sorsan bazılarına, “her şey insan için” der.

Aslında her şey, doğadaki bütün canlılar için.

Doğada yaşayan bütün canlılar için olmalı her şey. Ayırım olmamalı.

Dağa da “bitkiler, hayvanlar yoksa” insanda yok.

Yaşamak için yaşatmak gerekli.

Başka yolu yok.

Hayvanlar birbirini avlarken bile eleme yapıyorlar.

Bir çanlının yok olması demek, başka bir canlıyı da ortadan kaldırıyor.

Zincir koptu mu, çaresi yok.

Yaşatma görevi, en çok insanların sorumluluğunda.

*

Evin önünde soğuktan donmuş bir kumru buldum.

Önce ölmüş zannettim.

Evin içinde, kaloriferin yanına bıraktım. Kumru iki saat sonra kıpırdamaya başladı. Kuyruğu da yok. Belki bir kedi kopardı.

Neyse; bizim kumru canlandı. Bir kutu içine aldık. Bakıyoruz. Yem yiyor, su içiyor. Evin içinde uçuş talimi bile yaptı. Bir iki eşyayı da dağıttı, olsun.

Evde herkesin ilgi odağı oldu bu kumru.

Kumru bizim eve yerleşti.

Ne zamanki, “kar yerden kalkacak, hava ısınacak” o zaman gidebilir.

*

Kuşların çeşit çeşit yuvaları var. Yuvada kuşları seyretmek, boş yuvayı incelemek çok hoşuma gider.

Bir şairin dediği gibi, ”boş kuş yuvaları bana, özgürlüğü anımsatır.”

*

Edebiyatımızda kuşların yeri bir başkadır. “gurbet kuşları” filmini bilirsiniz. “Kuşlar” ile ilgili birçok şarkı ve türküde vardır. Halk türkülerimizde; bülbül, keklik, turna, şahin… gibi kuşların adı bolca geçer.

“…
Yetişin nefesim bitiyor yetişin bana kuşlar
Ya özgürlük adına ya da sevda hatırına
Bir dalı kırık ağacım söküp beni koparın
Bir deli orman içine bırakın beni kuşlar” Bir Edip Akbayram şarkısı.

“...

“Uçun kuşlar uçun doğduğum yere
Şimdi dağlarımda mor sümbül vardır
Ormanlar koynunda bir serin dere
Dikenler içinde sarı gül vardır”
Şiir: Rıza Tevfik Bölükbaşı. Bir Ahmet Kaya şarkısı.

*

Yalnız mısınız?

Bir dost sohbeti bile sizi teselli etmiyor mu?

Bir kuş sesine takılın.

Anlattıklarını bir dinleyin.

Kuşları kimsesiz, yetim bırakmayın.

Mutlu olacaksınız.

Kuşlar herkese gülümser.

Sizde gülümseyin.

 
Toplam blog
: 420
: 1641
Kayıt tarihi
: 19.12.08
 
 

1957 Çanakkale/Yenice doğumluyum. Öykü ,deneme, şiir yazarım. Yazdığım bir çok şiirin bestesini d..