Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ağustos '09

 
Kategori
Günübirlik Turlar
 

Yanık Dere treking turu

Yanık Dere treking turu
 

:)


Bu hafta sonu uzun süredir ertelediğim ve yapmak istediğim şeyi yaptım.

Günü birlik doğa yürüşü denilen Treking tura katıldım.

Doğayla başbaşa olmak beni inanılmaz motive ediyor.

Cumartesi günü daha önceleri bu tür aktifeleri yapan rehberim :) olan Ayferi aradım ...

Yarın nerdesiniz dedim Yanık Dere yürüyüşümüz var dedi... Tamam bende geliyorum dedim :) anlık yapılan programları daha çok zevkli olduğunu biliyorum, planlamadan o an karar verilip nasıl nerde ne yapacağınız plansızlığı içinde.... Bana sabah arabayla alınacak yeri söyledi.

Gerisi Ayfer'e inandığımdan :) kötü birşey çıkmayacağını bildiğimden sormadım bile.

Sabah verilen saatte beni aldılar sonrada diğer arkadaşlar belirlenen noktalardan alındı.

Orda tüm araba rehnerler dahil 10 kişiydik :) Alp sayesinde yaş ortalamamızda düşmüştü.
Aramızdaki tek genç oydu 7. sınıfa gittiğini öğrendim :)

Sonradan anladık ki onun sayesinde daha hızlı ve seri bir şekilde yürüşümüzü tamamlamışız.
Nerdeyse çogu yerde asıl rehberimiz olan Ayfer'den önde gidip bize rehberlik bile yaptı. :)

Beraber katılan arkadaşlarla kısa bir tanışma sonrası yola devam ettim.

Sapaca'yı geçtikten sonra Maşukiye yakın Meşinlik mevkisinde süper bir köy kahvaltısı hazırlanmıştı :) bize özel.
Yeşilliğin içinde sessizlik ve inanılmaz bol bir oksijen içinde güzel bir sohbet eşliğinde çaylarımız yudumlarak kahvaltımızı yaptık. Hangisini anlatayım köy peynirin tadınımı dağ çileğinden yapılan reçelimi yoksa sıcacık kızarmış ekmeklerimi :)))

Kahvaltıdan sonra araç bizi yürüyüş parkurunun başlangıç noktasına bıraktık sonra yürüyüşümüz başladı.

Neden Yanık dere isminiz aldığını rehberimiz Afyer anlattı. Geçmişte o köyde çok büyük bir yangın çıkmış ve epeyi zarar görmüş ve köyün yanında akan dereye Yanık Dere adını vermişler.

Birlikte yürüyüş yaptığımız arkadaşlarımızla sohbetten anladığım kadar doktor olan öğretmen olan yada kendi mesleğinde kariyeri olan insanlar vardı ama amaç artık ne ünvan gösteri; nede üstünlük taslamaktı....
Artık amaç sadece o günü tüm sıkıntılardan uzak doğanın insana verdiği tüm doğal yaşamla birlikte günü yaşamaktı ki öylede oldu.... Herkes sanki kırk yıllık arkadaş gibi sürekli yürüyüşte sohbet ettik temposu düşük arkadaşlara (yani bana yardımcı oldular)

Yürüdüğümüz yollar ormanın içinde bazen yamaç kenarından bazende Yanık Dere'nin içinde ıslanarak çamurlanarak yürüdük... Evet evet kirlenmek :) çok güzelmiş... yok elbisemin ütüsü bozuldu neresi kirlendi derdim hiç olmadı. Çogu yerde ben resmen poponun üzerinden kayarak indim aşağılara :) amaç sadece kirleneyim diye yoksa bir keçi gibi tırmanmayı bende bilirdim de :)))

Bu tür turlarda genelde asıl rehber önde giderek yol gösterir birde arkada gelen rehber vardır ki temposu yavaşlayan (yani ben) yardımcı olmak ve kaybolma riskini ortadan kaldırmak içindir... Bizim gezimizdeki Asıl Rehberimiz bahsettiğim gibi Ayfer Hanım'dı ve de Gönüllü Rehberimiz olan Günalp Bey ki tam tamına benim kurtarıcım oldu desem abartmamış olurum... Bir çok yamaçlardan aşağı inerken sürekli olarak Günalp'in bana uzattığı yardım eli sayesinde inişlerimi sağladı.... Günalp aslında Basın Yayın danışmanı ve inanılmaz hoşgrülü hoşsohbet ve de güzel sesi olan bir rehberimizde... Yol boyunca genelde arkada kalan birisi olarak :) birlikte türküler söyledik diyebilirim..

Yürüyüş boyunca inanılmaz bir manzara vardı... Yeşilliği anlatmama gerek minik minik şelaler karşımıza çıktı...
Erkek arkadaşlar içerisinde yüzmek amaçlı girdiler ama olası değil çoook soguktu :) bende sadece ayaklarımı ıslattım biraz dinlenip tekrar yola devam ettik.

Öğlen saatlerinde yemek faslı da çok eğlenceliydi... Erkekler mangal için ateş yakmak işiyle uğraştı.. Bayanlar küçük bir masada alınan malzemeler yıkayıp :) güzel bir şelaleden akan suyun içinde tabiki sonra malzemeleri hazırladık... ben patlıcan salatasını yaptım Ayfer sucukları pişirdi... Mehtap turşuları doğradı... Özlem domatesleri yıkadı.... Herkesle imece usulünde sofrayı hazırladık ve sucuklar piştikten sonra herkes birer ekmek arası yemeğini yiyerek biraz dinlenmeye koyulduk....

Şelaleden akan suyun sesi... Doğanın sessizliği eşliğinde yemekler yenindikten sonra etraftaki tüm çöpler topladın herkesin sırt çantalarını konuldu ve yanımızda taşıdık...

Doğa bilinçi hepimizde olmalı... Yapılan pikniklerin ya da merise yerlerindeki mangal sonrasında ordan ayrılırken bırakılan çöpler dehşet bir görüntü ortaya çıkartıyor.... Artık bu konuda dahada bilinçlenmek zorundayız...

Dönüş yolumuz biraz daha zordu inanılmaz kayaların üzerinde atladık tırmadık... molalar verdik ve akşam saat 5 gibi kahvaltı yerimize geri geldik.... Üzerim o kadar kirliydi onlarla geri dönmemiz olası değildi... Yedek getirlen kıyafetleri giyerek :) İstanbul'a geri dönme hazırlıkları yaptık...

Sonra vaktimiz olduğunu farkedince köy baklavası eşliğinde çaylarımız yudumlayarak güzel bir keyif yaptık.
Ben kahvaltı zamanında gördüğüm hamağı gözüme kestirip gidip bir güzel sallanarak dinledim... İnanılmaz bir keyfi izin verselerde epeyi orda kalabilirdim... Ama dönme zamanı...

Herkes arabalara bindikten sonra dönüş yoluna girdik.... Arabada herkes gün ile ilgili birer yorum yaptı..
Düşüncelerini paylaştı ve müzik eşliğinde yola devam ettik.

Benim düşüncelerim...

Geos iyi bir tur... Rehbelerimiz iyi.... Yürüyüş zor ama inanılmaz keyifli.... Arkadaşlar çok uyumluydu kimse memnuniyetsiz ayrılmadı.

İnsan birşeyi severek yaparsa ondan zevk işte tam anlamıyla budur.

Yaşam anı yaşamaktır diyorum.

Sevgilerimle.

Gelincik

 
Toplam blog
: 110
: 2117
Kayıt tarihi
: 18.10.08
 
 

Kendimle ilgili ne yazabilirim diye düşündüm uzunca... Aslen Malatyalıyım.. İstanbulda yaşıyorum ..