Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Kasım '07

 
Kategori
Futbol
 

Yanlış düzen, yanlış insan

Yanlış düzen, yanlış insan
 

Endüstriyel futbol keşfedildi, bundan en büyük zararı Beşiktaş gördü.

Ya o bize uymadı, ya biz ona.

Artık günümüzde kulüpleri yönetimler değil, sponsorlar yönetiyor. Hatta işi o kadar ileriye götürdüler ki federasyonu, bu fırsattan nemalanan yazılı ve görsel basını, kulüp başkanlarını, yönetimleri bile yönetmeye başladılar.

Maç günlerini, maç saatlerini belirlemekten tutunda, o hafta hangi futbolcuların oynatılıp, hangi futbolcuların oynatılmayacağına kadar futbolun içindeler.

Ülke futbolu giderek kötürümleşmeye başladı. Her geçen gün bitkisel hayata doğru sürükleniyor. Spor basını gerçekleri değil, gerekli gördüklerini kaleme alıyor. Rayting amaçlı manşetlerde ilk sırayı Fenerbahçe alıyor. Kulüp yöneticilerinin kişisel yaşantılarını bile gazetelerin baş sayfalarında okunmaya başladık. Kaz getirecek yerden, tavuk esirgenmez mantığıyla hareket eden basın kuruluşları gün geçtikçe içimizdeki futbol aşkını köreltiyor. İkinci sırayı Galatasaray, üçüncü sırayı Beşiktaş haberlerine ayırıyorlar. Anadolu kulüplerindense ses yok. Allah herkese uzun ömür versin (Trabzonspor hariç) bir Anadolu kulübünü şampiyon göremeden göçüp gideceğiz dünyadan.

Bu gidişle Beşiktaş’ı da.

Klasik 4-4-2 sisteminde! dört yıl Fenerbahçe, dört yıl Galatasaray kalan iki yılın belki birinde (dönemin federasyonu uygun bulursa) Beşiktaş şampiyon olabiliyor.

Diğer taraftan yayıncı kuruluş kabusu yaşayan kulüplerin başını da Beşiktaş’ım çekiyor. On üç haftada dört kez gündüz maçı oynadık. En son G.Oftaş maçını biz 15.30 da oynarken, yine onların favorisi Fenerbahçe gece maçı oynadı kendi sahasında.

Mantık aramak mı? Eğer şampiyonlar ligi maçları bahane edilecekse salı gecesi oynayan Fenerbahçe’nin gündüz, bu gece (Çarşamba) oynayacak Beşiktaş’ın gece oynaması gerekmiyor mu?

Sözü edilen endüstriyel futbol anlayışı bunlarsa, biz içinde olmayalım eksik kalsın.

Taraftara ayak uyduramayan bu yönetim, bunlara nasıl ayak uyduracak?

Sağlı, sollu yumruklar alıyoruz.

Ama sabırda bir yere kadar.

En önemlisi bu yaşadıklarımız Beşiktaş tarihi boyunca yaşanmamıştı. Bizler inandık ama kimseyi inandıramadık. Süleyman Seba bize onuru, şerefi, saygıyı miras bıraktı. Demirören hepsini bir kalemde tüketti. Yetmedi Sinan Engini de ortak etti.

Elimizden kaçıp giden sadece manevi değerler mi? Önce Beşiktaş adını, sonra başarıyı kaybettik. Fon olduk İMK de satıldık, halka arzı endam edildik. Sponsorların oyuncağı, federasyonun şamar oğlanı. Hakemlerin acemi ocağı olduk, hakem yetiştirdik!

Simsiyah yine her taraf yanlış düzen, yanlış zaman
Yitip giden umutlara bir biz miyiz kan ağlayan..

Ben kendi adıma sayın Demirören’ den rica ediyorum. Hatta bu konuda ısrar ediyorum. Sıkça beyan ettiği Beşiktaş için fedakarlık yolundan vazgeçsin artık. Daha ne diyelim. Bizler taraftar olarak hakkımızı helal ediyoruz. Oda canının çektiği ölçü de, gönlü nasıl istiyorsa öyle istifa etsin. İster resmi sitede bildiri yayınlasın, ister 50 saniyelik toplantı yapsın.

Gitsin…

Ama bir kez olsun verdiği sözün arkasında durarak. Geriye dönmeksizin.

Yanlış zaman
Yanlış insan
Tutunmak imkansız
Bıktım yamalı sevdalardan…

 
Toplam blog
: 47
: 648
Kayıt tarihi
: 31.03.07
 
 

Bandırma doğumluyum. İşletme mezunuyum. Amatör olarak uzun yıllar atletizmle uğraştım. Okul hayat..