Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mayıs '09

 
Kategori
Çocuk Psikolojisi
 

Yanlışları az doğruları çok olan oğlum...

Yanlışlar doğruları götürür...

Sevgili oğlum,

İlkokulu okuduğum 31 yıl önce, Devlet Parasız Yatılılık Bursluluk sınavına girmiştim. Bu sınav o zamanlar iki aşamada yapılmaktaydı. Sınavları test olarak yapmaktaydılar. Bu sınavdaki soruların 4 seçeneğinden sadece bir tanesi doğruydu. Bize o zaman öğretmenimiz demişti ki “ Dikkat edin çocuklar, bu sınavda yapacağınız 3 yanlış, bir tane doğru cevabınızı götürecek. Sınavda her soruya cevap vermek yerine kesin olarak doğru olduğuna inandığınız soruları cevaplayacaksınız. Bu sınavı kazanmak için yanlış yapmamaya dikkat edeceksiniz.” Bu öğüde kulak vererek yaklaşık 120 sorudan 48 tanesini yaptığım halde bu sınavı kazanmıştım ama 120 sorudan hepsini yalan yanlış cevaplayan annesi öğretmen, babası doktor olan arkadaşım kazanamamıştı. Hatta sınavdan sonra bana kaç tane yaptığımı soran öğretmenim bile kazanacağıma inanmamıştı. Ama kesin doğruları çok olan insan, her şeye yalan yanlış cevap veren insandan daha başarılı olmaktaydı.

Canım oğlum,

Daha ilkokulda 11 yaşımda bu sınav bana çok şeyler öğretti. Doğruluğuna kesin olarak inandığım ve üzerinde düşündüğüm soruları cevaplıyor, hakkında şüphe ettiğim veya hiçbir şey bilmediğim soruyu ise atlıyordum. Arkadaşım ise hepsini cevaplıyor, yalan yanlış demeden hepsini işaretleyerek yanlışlarını bile doğru gibi gösteriyordu. Belki öğretmeni dahi onun kazanacağına inanıyor ama sonunda büyük mahcubiyet yaşıyordu. O zaman düşündüm de hayatta böyle geçecek diye. Gerçekten de o sınav sadece bizi okula almak için değil, hayatı öğretmek için güzel dersler içeren bir sınavmış. Aradan geçen 30 senede yeni yeni anlayabiliyorum işte.

Canım oğlum,

Şimdi düşünmekteyim de, her şeye konuşan, her konuda fikir yürüten insan çok konuştuğunu ve etkili olduğunu sanırken yanlışlarının doğrularını da alıp götürdüğünü sınav sonucu anlar. Yani zararlı çıktığı zaman. her şeyi düşünerek konuşan, her şeyi kesin doğru olduğuna inanarak konuşan insan ise sonunda sınavı gerçek manada kazanan insan olur. Hayatta bazı şeyler işte böyle yaşanmadan öğrenilememekte.

Canım oğlum,

Daha sonra, liseye geçtik. Bu sefer Üniversiteye giriş sınavı çıktı önümüze. Büyüdük yanlış yapma riskimiz azaldı diyerek bu sefer sorulardaki seçenekleri artırmışlardı. Artık sorulara 4 yerine 5 seçenek koymuşlardı.Bir tanesi doğruydu. Bu sefer 3 yanlış bir doğruyu götürmemekte, 4 tane yanlış bir doğruyu götürmekteydi. Daha çok yanlışımız daha az doğrumuzu götürecekti. Galiba “çocuklar çok az yanlış yapar, çocuklar büyüyünce çok yanlış yapar” mantığı işlemekteydi galiba. Bu sınavlardan da yüz akı ile geçerek bugün Üniversite tamamlamış insan olarak, senin baban olarak sana tecrübelerimizi anlatma aşamasına geldik işte.

Canım oğlum,

Hayatta bir nevi sınavsa, belki de hayatında seçeceğin 3 yanlış arkadaşın, yanında bulunan bir doğru arkadaşını bile senden alıp götürebilir. Sen yanlış arkadaşlarla boğuşurken doğruların senden gittiğinin farkına varmakta bile zorlanabilirsin. Bu konu üzerinde düşünmek lazım değil mi ?

Canım oğlum,

Hayatımızı kuşatan yanlışların çokluğu bizleri sıkıntıya sokar. Yanlışlar çoğaldıkça sıkıntılarda artar. Bu yüzden eğer kesin doğru olduğuna inandığımız şeyleri yapar ve bunu da yapmaya hayat boyunca devam edersek mutluluklar da bizlerle olacak. Yani sınavlarda konan kurallar aslında bizleri hayata hazırlayan ve hayatın gerçeklerini o zamandan öğrenmemizi sağlayan uyarı levhalarıdır. Bunu ancak bilinçli insan anlar işte.

Canım oğlum,

Yanlışı çok olan ailenin de, insanın da devletlerinde düşmanı çok olur. Bazen iyilik yaptığımızı sandığımız insanları bile yanlış insanlardan seçersek, iyilikten anlamayan insan devamlı olarak bizlerden bir şeyler isteyerek bizi sıkıntıya sokar. O yüzden insanlarla olan ilişkilerimizde kesin ihtiyacı olan ve bizi her zaman anlayacak insanlarla beraber olmalıyız. Bunu yaparsak hem ihtiyacı olanlara faydalı olmuş oluruz, hem de sıkıntı yaşamamanın sevincini yaşarız.

Canım oğlum,

Doğrunun, kesin doğrunun faydasını burada görmekteyiz. Gerçi ata sözlerimizde “Doğru olanı dokuz köyden kovarlar” gibi tezatlar varsa da bence, dokuz köyden kovulan insan sabrederse onuncu köye muhtar olma şansı yüksek. Bizim toplumumuzda doğru olanı işte bu yüzden geç anlamaktalar.

Canım oğlum,

Burada sana doğrunun önemini anlatmaktayım. Bana ''Babacığım hep doğru yapmak nasıl olur ?'' dersen sana derim ki, hep doğru yapmak bilgi ile olur.

Canım oğlum,

Nasıl ki, dersini derste dinlemekteysen, sonra hocana anlamadığın yeri sormaktaysan, bu sormalarda senin bilginin pekişmesini sağlarsa o zaman , bilgin artacağından, sınavda sorulan sorularda bu bilgilere dayalı olduğundan yanlışın az olur. Hayat sınavında da böyle olur. Hayatta sana lazım olacak bilgileri sunan büyükleri, insanları saygı ile dinlersen, onları arar bulursan onlarda sana bilgiyi sunar. Bilgi ne kadar çok olursa o nispette hayatta da yanlış yapman az olur. Bilgi yanlışın düşmanıdır. Cehaletin düşmanıdır. Bilginin geldiği yerden, cehalet ve yanlışlar kaçar. Tıpkı köpek gelince kedinin, kedi gelince farenin kaçtığı gibi kaçar. Bilmem anlıyor musun benim anlattıklarımı sen.

Canım oğlum,

Bunları anlattığıma bakıp, çok insanın bilgiye koşarak gittiklerini sanma. Bilgiyi nasıl ki bilgiye ihtiyacı olan insan alırsa, bazen laf olsun diye hayat süren insanlarda bilgiden, bilgiyi sunan insandan özgüven eksikliğinden kaçar. Özgüveni sağlam olan insan ise cesaretle bilgiye ve bilgili insana koşarak giderek, Bilgili insanı severek, ona saygı duyarak ondan faydalanmasını mutlak surette bilir.

Canım oğlum,

Bilgili olmak, bilginin zirvesine ulaşmak istersen tabii ki, planlı programlı olmalı ve önceliklerini iyi belirleyerek, bu önceliklere göre yaşamak insana hayatta mutluluk ve başarı getiren unsurlar olurlar. Plana programa ve bilgiye önem vermeyen insanlar ile neyin doğru, neyin yanlış olduğunun farkına bile varamazlar. Bunu hayatta yaşarken de sen anlayacaksın.

Canım oğlum,

Planlı programlı yaşamayı küçük yaşta alışamayan, anne ve babasının değerini küçük yaşta anlayarak onların bilgilerinden, küçük yaştan itibaren faydalanmasını bilmeyen insan hayatta ne kadar gelişse de planlı olmaya ileriki yaşlarda alışması zor olur. Bu yüzden sen küçük yaştan alışmaya bak. Bu yüzden sana bunları yazmaktayım.

Canım oğlum,

Sınavlar ve sınavlarda bizlere konulan kurallar asla boşa değildir. Sınava zamanında hazırlanamayan, bilgi eksikliği olarak giren insanlar yanlışların doğruları da niçin götürdüğüne bir mana veremeyince yanlış yapmayı normal karşılayabilirler. Ama düşünerek yanlış yapmamak da çok yanlış yaparak, yanlışta ısrar edene nazaran hep önde olur.

Canım oğlum,

Tüm bunları düşünerek sınavlardaki kuralların her an hayatta önümüze çıkacağını iyi öğrenmeni ve babanın seni ne kadar sevdiğini ve bilgi ile dolmanı istediğini anlayacağını umarım.

TURAN YALÇIN-TOKAT
 
Toplam blog
: 1096
: 1558
Kayıt tarihi
: 28.12.07
 
 

1967 Tokat'ın  Pazar ilçesi doğumluyum. İşitme engelliyim. İstanbul Üniversitesi iktisat Fakültes..