Yansımalar

İnsan hayatı öyle garipliklerle doludur ki; insan sadece yaşadıkça vakıf olur birçoğuna. Bu gün bunlardan birini ele alıp dilimin döndüğünce yansıtmaya çalışacağım.  Zaten konumuzda yansıma. Yani sen de görünenin bir başkasında farklı görülmesi, senin için anlam ifade edenin bir başkasında farklı anlamlara gelmesi. Bu konuda bildiğim bir şey varsa, kadınlar bizden en az 5-0 öndeler. Hakikaten biz erkekler bu konuda daha dünden sınıfta kalmış varlıklarız. Çünkü yansımaları bir kadın inceliği, bir kadın hassasiyeti ile algılamayı beceremediğimiz sürece, ilişkilerimizde daha çok sıkıntı yaşarız.

İki sevgili yürüyordur yolda. Hava biraz soğuktur. Kadın en sıcak ses tonuyla “hava biraz soğudu sanki” der, erkekteki yansıması bellidir. “Hayatım üşüdüysen ceketimi al giy.” (bu yanıta kadının iç sesi: “öküz” demiştir bile) oysa kadının beklentisi, “ ben senin sıcaklığını istiyorum, bana sarılmanı istiyorumdur”. Yine kadın bir kıyafet beğenir ve sevgilisine sorar: “hayatım nasıl oldu” aslında kadının beklediği bir yanıt yoktur. Anlatmak istediği “bak koca kafalı ben beğendim bunu ve istiyorum, sakın eleştirerek benim hevesimi kırma” şeklindedir. Oysa erkek sanki ülkenin ekonomisine katkıda bulunacakmış gibi başlar yorum yapmaya; rengi olmadı, seni şişman gösteriyor, sanki sana dar oldu. Bir sus be oğlum. Hayattan beklentin kalmadı mı senin de öyle eblek eblek konuşuyorsun. Nasıl olsa kadın bunun acısını başka zaman çıkaracaktır.

Bunlar ikili ilişkilerde yaşadığımız yansımalara sadece birkaç örnek. Daha da çoğaltabiliriz.

Bir de hayatın başka tarafından ele alacak olursak yansımaları ki; bu bölümü biraz daha üzücüdür. Ama hayatın gerçeklerindendir. Bir yakınımız hastadır, durumu ağırdır, isteriz ki ne kadar doktor hasta bakıcı varsa sadece bizim hastamızla ilgilensin, birkaç saat sonra da bize teslim etsinler biz onu alıp rakı içmeye gidelim. Oysa doktor için senin hastan da herhangi birisidir onun için. Kaybettiğin zaman sen kendini paralarsın, ağlarsın zırlarsın, ortalığı yıkarsın. Oysa gelir, çay bitti kahve kalmadı der gibi hastanız “eks” oldu der ve gider. Yani yine sendeki karşılığı değildir bu davranışlar. Sen kaybettiğin için üzülürken, mezarcı hem acını paylaşıyormuş gibi yapar, hem de “bak abi bu mermer Afyon şekeridir. Şöyle güzeldir böyle güzeldir. Rahmetli abime yakışır.” Diyerek kazanacağı paraları düşünmektedir.

Aslına bakarsanız hayatımızın büyük bir bölümü böyle yansımalarla doludur. Hiçbir şeyin bizdeki karşılığı başkasıyla aynı anlamı ifade etmez. O yüzden insanlar arasında uçurumlar iletişimsizlikler vardır.

Bir de bizdeki karşılığı başkasıyla eşdeğer olanlar vardır ki; işte bu duyguya “Aşk” denir.

Ve aşk kolay kolay bulunmaz. Siz siz olun eğer bu duyguyu yaşatan, yansımalarını yadsımayacağınız biriyle karşılaştığınız zaman onu olabildiğince sevin, olabildiğince onun tarafından sevilin. Çünkü hayatı bize kolaylaştıran, hayattan zevk almamızı sağlayan yegane duygulardan biridir Aşk. Ve her zaman her yerde kolay kolay da bulunmaz.

“Türkü tadında yaşayın. Ama Ezgileriniz her zaman uzun hava olmasın.”