Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Nisan '09

 
Kategori
Futbol
 

Yar saçların lüle lüle, Bülent sana güle güle

Yar saçların lüle lüle, Bülent sana güle güle
 

Sanki veda eder gibi...


Başlıktaki oryantalizmin ve ironik popülizmin farkındayım. Zaten bilerek ve isteyerek bu başlığı atıyorum. Üstelik daha önceki söylediğim güven ve ümit dolu sözlere rağmen…

Teknik direktörlüğe geldiğinden beri Bülent Korkmaz ile ilgili bir yazı kaleme almak istedim, istedim ki Bülent Hoca ile ilgili değerlendirmelerimi, beklentilerimi, öngörülerimi yazayım, fikirlerimi belirteyim ama nasip olmadı. Bu yazıya kısmetmiş demek ki. Şansa bakın ki veda yazısı olacakmış yazdığım.

Tabi ki sadece hocayı değil takımı da değerlendirmek gerekiyor. Ancak takım ile ilgili düşüncelerimi derbi maçından evvel belirtmiştim ve ikisinden de bir cacık olmaz demiştim, sağolsunlar hem Fenerbahçe hem de Galatasaray beni yalancı çıkartmadı. (http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=173331)

Madem ki takım dedik evvela takımdan başlayalım dokundurmaya. Hoş neresinden tutsam elimde kalacak gibi görünüyor. Defanstan bahsetsem sanırsınız ki “cirit” oyunu sahneleniyor ve herkes cirit atıyor, orta sahadan dem vursam bu defa “ortaoyunu ve meddah” tarifi ediyorum sanacaksınız, forvet desem “ali cengiz” oyunu mu diye şaşıracaksınız…

Meyra Meyra, kurtar beni Hümeyra” diye nara atasım geliyor… Eleştirdiğim bir defans oyuncusunu bu kadar arayacağımı hiç düşünmemiştim. Tıpkı Lincoln’e bel bağlayışım gibi…

Lincoln demişken Bülent Hoca’nın “Baroş Darbesi”ne burada değinelim… Hatta takımı boşverelim hocaya gelelim. Lincoln’den sonra kancayı kime taktığını anladık. Bülent hoca belli ki bir liste yapmış, her maç bu listeye göre tırpan atıyor…

Sert mi oldu… O zaman biraz yumuşatalım. Bülent Korkmaz hatalı oyuncu tercihleri ve değişikliklerine devam ediyor, buna alışmamızı bekliyorsa kusura bakmasın, biz bu filmi görmüştük… Kalli zamanında birebir şahit olmuştuk, ve hatta beğenmediğimiz Gerets döneminde dahi…

Bel bağladığı Hasan Şaş göbek bağlamış; ümit ettiği Ümit Karan Karanlığa gömülmüş;, renginden etkilenip Obama’ya mesaj vermeye kalktığı Nonda geri vitese takmış; ama hocamın haberi yok…

O kafayı Baroş’a takmış. Avrupa Birliği bizi almıyor diye protesto mahiyetinde kanca takma operasyonları başlatmış olabilir mi? O vakit sıradaki Kewell olacak. Zaten kaleci sezon sonu gidici… Pardon… Gidici olan yalnız kaleci değil mi dediniz?

Farkındayım. Bölük pörçük bir yazı oldu. Darmadağın. Tıpkı Galatasaray gibi. Tıpkı Bülent Hoca gibi. Tıpkı Galatasaray yönetimi gibi… Bundan iyisi Şam’da kayısı…

Skibbe gönderildiğinde camianın beklentisi hem UEFA kupasında hem de Süper Ligde takımı ateşleyecek, hedeflerine yürütecek bir teknik direktör idi. Yönetim uygun gördüğü bir teknik adamla anlaştı ve ipler Bülent Korkmaz’ın eline geçti.

Sandık ki futbolculuğundaki gibi hırslı bir teknik adam göreceğiz… Yanıldık… Korkak bir takım olduk

Sandık ki rakibi eze eze, boğa boğa oynatacak… Yanıldık… Pısırık bir takım olduk, neredeyse gölgemizden gol yiyeceğiz…

Sandık ki bacağımız kopsa topun önüne atılacağız… Yanıldık… Toptan korkar hale geldik…

Sandık ki sandık sandıklar içinde çok şanımız olacak… Yanıldık… Tahta sandık içinde Süper Lig mezarlığına defnedilmek üzere; cemaatten yoksun Ali Sami Yen camiinde yatsı namazını müteakip son yolculuğa uğurlandık…

O zaman bir türküyle nokta koyalım… Yar saçların lüle lüle, Bülent Korkmaz sana güle güle…

http://www.murathacioglu.com/

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 656
: 1708
Kayıt tarihi
: 08.12.08
 
 

Allah kimisine “Yürü ya kulum” demiş. Ben onu “Yürü, yaz kulum” anladım. Yürü anca gidersin manas..