Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '21

 
Kategori
İlişkiler
 

Yaralarımız Öğretir Hayatı

Hikayenin öğretici tarafıysan ne acı! Bir gün biri sevdiğini çok yaralar ve ayrılırlar; yaralananın canı çok yanmıştır ve yaralayan için de artık düzeltme şansı yoktur. Yaralayan bu hikayeden sonra birini kırmama ve mutlu etme konusunda kendine söz vermiş, gidip mutlu bir birliktelik yaşamaya başlamıştır. Hayat işte tam da kırıldığımız ve kırdığımız yerlerden esen rüzgarlarla bizi değiştirir, dönüştürür.
Birinin bizde açtığı ya da bizim birinde sebep olduğumuz yaranın öğretici olması iyi bir şey olsa da yaralanan taraf için üzücüdür tablo: “Ne demek, ben yara alacağım sen öğreneceksin!” Bu konuda rahatlamanın en kolay yolu, bu hikayelerin mutlaka her iki tarafında da olacağımızın kesinliğini bilmek.
Kimi zaman yanlışlarımızdan ufak pişmanlıklar duyarız ve fakat aynı yerden bir hikaye geldiğinde aynı hatayı yaparız. Ancak bunu bozan gerçekler yaşarız bazı hikayelerimizde, “kaybetmenin yarattığı acının” veya “sevgiye gösterilen ihanetin” verdiği pişmanlık ve kesin değişim gibi.
Beş liralık bir bahis oynarsın, hata yapmak seni yıkmaz ama beş liralık bahis oynayıp da kıl payı trilyoner olmayı kaçırırsan hazmedemezsin ya da malı mülkü yitirirsen aldığın risk başına yıkılır. Duygu dünyası da aynı böyle, her ilişkide olanlar kişileri kırmaz veya vicdanı sarsmaz. Birini çok seversin ve uzun yıllar bekleme riskini alırsın, kavuşamazsın ama yıkılmazsın. Bu durumda riski yanlış aldığını bile düşünmezsin. Sevdiğin için kırılmaz, yıkılmaz ya da vicdan yapmazsın, sevmenin güzelliğindesindir sadece. 
Birini çok sevmişsen ve yaptığı şey kalbini delmişse değişirsin. Birini çok sevmişsen ve senin yaptığın hata kalbinin delinmesine neden olmuşsa değişirsin. Birine kıymet vermişsen ve o seni çok sevmişse ama sen bu kişiyi çok acı bir şekilde kırmışsan yine değişirsin. Yani kırılmanın, yıkılmanın ve vicdanın yeri sevginin aldığı darbenin derinliğindedir.
Kalbi delen şey sevginin hak etmediği yaradır. Bu yara bir söz bir reddediliş ya da bir ayrılık değildir. Sevgi saf ise ve alenen masada duruyorsa birinin gelip onu çok acı bir biçimde kırıp dökmesidir yara. Bazı ayrılıklarda canın yanmaz ya da birine acı bir söz söylediğinde bazen vicdanın sarsılmaz. Bu duyguları veren şey birinin saf kalbinin delinmesidir. Ya sen değişirsin ya o veya ikiniz de ama sonuç her iki tarafta da aynıdır: “Bir daha kalbimin delinmesine izin vermeyeceğim” & ”Bir daha kalp kırmayacağım”. Çünkü bu hikayelerde mutlaka her iki taraf da bir şeyler kaybeder, biri saf sevgisine aldığı darbeyle onurunu ve kalbini kaybeder, diğeri ise seven bir kalbe yaptığı haksızlıkla onurunu ve saf bir sevgiyi kaybeder.
Hayat hikayemizde çokça olaydan ders alırız, bu derslerle değişiriz ve bazen de değiştiğimiz yerden eski halimize döneriz. Geri dönüşü olmayan tek değişim gerçek bir kırılmanın, kalp delinmesinin ve vicdanın büyük darbe almasının sonucunda olur. Bu darbeden yara alan da yaralayan da değişir ve bu değişim baki kalır.
Her iki tarafta da olmamayı dileriz belki şu an ama her zaman her iki taraftan biri olmakla karşı karşıya kalacağımız bir hikayenin içine düşeceğiz. Bu içine düştüğümüz hikayede mutlaka yaralanarak ya da yaralayarak öğrenmek yok bilmelisiniz. Kalp delinmeden, kırılmadan ve vicdanlar sarsılmadan da öğrenmek mümkün. Çünkü neticede olay “görmekte”! Yaralardan ve kırıklardan sonra görmek yerine hikayenin başında ve ortasında görebilecek farkındalıkta olabilmek de mümkün. Şimdiden kalbinin delinmesine müsaade etmemeye ve kimsenin kalbini kırmamaya niyetlenip böyle yaşamayı kendine öğretebilirsin mesela.
 
Betül Yergök 
İnstagram: @betulyergok
Youtube: @mentalizasyon
 
 
Toplam blog
: 162
: 74
Kayıt tarihi
: 07.08.18
 
 

Parapsikoloji Uygulayıcısı Mentalist Betül Yergök, uzun yıllar çalışmalarının ardından Mentalizasyo..