Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Mayıs '14

 
Kategori
Haber
 

Yargı saygınlık ve bağımsızlık istiyor

Yargı saygınlık ve bağımsızlık istiyor
 

Yargının Uslubu


Tüm demokratik ülkelerde olduğu gibi bizim ülkede de yargı saygınlığını ve bağımsızlığını istiyor. Çok demokratik bir haktır. Her kurum gibi yargı da saygın ve bağımsız olmak istiyor.

Peki bunlar böyle siyaseten verilen bir hak mıdır? Hemen evet diyenleri görür gibiyim. Yazılı bir kural olarak buna evet diyebiliriz.

Ama yargı saygınlığını diğer kurumlar gibi kendisi çalışarak kazanır. Verdiği kararlarla, bitirdiği dosyalarla ve zaman yönünden verimli çalışmakla kazanır. Siyaseten kanunlarla bağımsızlığını kazanabilir. Kuvvetler ayrılığı bunun içindir. Fakat saygınlığı halk ve kurumlar nezdinde ancak ve ancak kendisi kazanır.

Ülkemizde şöyle bir durum var. Son zamanlarda da bu ayyuka çıktı zaten. Kürsüye çıkanlar siyasete çakar hale geldi. Peki kendilerine dönüp baktılar mı hiç. Aldıkları kararlarda ne kadar bir istikrar var. Kararlarını verirlerken hak ve hukuka mı bakıyorlar yoksa başka nedenler de etkiliyor mu? Bir dosyayı ne kadar bir sürede çözüme kavuşturuyorlar. Süre bakımından uzun zaman alan dosyalarda kararların uygulanabilirliği kalıyor mu?

Yargı adalet için var. Geç verilen bir karar adaleti değil ancak ve ancak bir prosedürü tamamlar. Yıllar süren davalarda kim öle kim kala. Adalet değil çekilen eziyetler, yanan canlar ve heba olunan milyarlarca liralar ve zaman. Bu adalet değil bir israftır. Gereksiz harcanan kaynaklardır. Yerine getirilmeyen işlemlerdir. Yanan canlardır. Bunu kimse değerlendirmiyor mu?

Adaleti sağlayanlar bunları düşünmüyor mu? Kendilerini başka mecralarda görmek, başka tartışma alanlarına kaymak onları bu sorumluluktan kurtarıyor mu? Yoksa günah mı çıkarıyorlar böyle davranmakla.

Her insan üzerine düşen vazifesini layıkıyla yerine getirmeli. Ama bizim yargıda maalesef bu tersine. Aynı konuda farklı kararlar çıkıyor. Tüm iyi niyet gayretlerine rağmen adalet geç tecelli ediyor. Bu gecikme ise adalet olmuyor kimse kusura bakmasın.

Çalışma alanları dışında zamanlarını ve gayretlerini harcayanlar asıl işini yapamaz hale geliyor. Hükümeti eleştirmek kolay. Fakat iş kendini eleştirmeye gelince zor. Yargıtay, Danıştay vs. yargı mercilerin arşivleri sonuçlanmamış dosyalarla doludur. Yıllar süren davalar bu davalarda verilmeyen kararlar ya da hatalı verilen kararlarla nice insanların canı yandı nice insanlar aradığı adaleti bulamadı.

Benzer dosyaları birbirinden ayıran sadece kararlar oldu. Zira bir çok karar siyasi içerikli çıktı. Bir çok karar ise uygulanmaktan yoksun karar oldu.

Adalet mekanizması kendine saygınlık kazanmak istiyorsa önce onu hak etmelidir. Öncelikle kendi işine yoğunlaşmalı ve elindeki dosyalarla ilgili sorunları çözmelidir. Pratik ve hızlı karar verebilme mekanizmaları geliştirmelidir. Adil kararlar ancak içtihatlarla oluşturulur. Şimdilerde içtihatlar hiçe sayılmaktadır. Uzmanlaşmış mahkemeler oluşturulmalı, ihtisaslaşmış halim ve tetkik hakimler çalıştırılmalıdır.

Geciken gerekçeli kararların önüne geçilmelidir. Farklı çatışma alanlarından uzak kalmalıdır. Ayrıca yargıda ayrımcılığa son verilmelidir. Adalet önünde herkes eşittir. Fakat nedense bu yargılama sırasında fazlasıyla unutulmaktadır.

Adalet mülkün temeli ise geciken ve adil olmayan adalette kanunsuzluğun ve hukuksuzluğun temelidir.

 
Toplam blog
: 196
: 493
Kayıt tarihi
: 28.06.07
 
 

Doğayı seviyorum. Onun içinde yaşamayı ve güzelliklerini tatmayı seviyorum. Yaşamayı ve hatta ölü..